İbrahim Bayrakçı

Tarih: 15.11.2025 11:22

GEÇMİŞTEN ÖĞÜTLER

Facebook Twitter Linked-in

Bu yazıda eski ve zamanında uygun görülen ve zamanla yıkılmaya yüz tutan eski yapıları ve devlet kurumu yapılarını karşılaştıralım
     50 veya 60 yıl önce büyük devasa bir binanın duvarları çatıya kadar çatlıyor önemli mimarlar mühendisler binayı inceliyorlar ve  neden çatlamaların olduğunu anlamak için temeller açılıyor ve bakıyorlar bina inşa edilirken zeminin gevşekliğiden dolayı binanın temelleri  devasa ağaç kazıklar çakılmış ve o kazıklar üzerine bloklar konularak yapılmış günün şartlarında en uygun yapı tekniği oymuş zamanla kazıklar çürümeğe yüz tutunca temeller kaymış ve bina yıkılmaya yüz tutmuş bunu gören mimarlar mühendisler bu devasa taş bloklarla yapılmış bu binayı yıkmak yerine onarmaya karar vermişler devasa binanın köşelerinden temeller açılarak temellerdeki kazıkları sırası ile çıkarıp yerine granit bloklarla yeni kazıklar yaparak binayı sağlamlaştırmışlar ve o bina günümüzde moskova bolşoy teatro (Büyük tiyatro) binası olarak dim dik ayakta durmaktarır. 
       Eski devletlerde böyle değilmiydi Roma imparatorluğu yıkıldı İngiltere Fransa İtalya gibi bir sürü Avrupa Devleti kuruldu Sovyetler yıkıldı bir sürü devlet kuruldu Osmanlı yıkılmadı ancak temelleri onarılarak TC olarak tek  devlet kuruldu bununda yegane sebebi temellerindeki çürümüşlüğü eğitim atılım ve disiplinle yeniden imar edilmesidir. 
        Kurulan TC Devleti 1945 ten sonra emperyalist güçlerin devlet temeline yerleştirdiği dinamitler in zamanla patlamasıyla devletin temellerinde büyük tahribatlar meydana getirdi şimdi tamda zamanı gelmiş devletin çürümeye yüz tutmuş temellerinin (Eğitim politikaları, sağlık politikaları, Tarım politikaları, Hukuk politikaları) Vs.Vs yenilenerek  gelen nesillere daha çok uzun yıllar ayakta duracak Türkiye 🇹🇷 bırakmak için devletini iyi analiz edebilen toplumunu iyi okuyabilen geçmişinden ders çıkaran geleceğine yön verecek devlet adamlarına fırsat verilmeli  
         Bazı uluslar korkunç krizler yaşarlar veya tümden yok olurlar. Diğer bazı uluslar ise yaşayışlarını, akla uygun bir güzellik içinde düzene koyarlar. Bütün devlet adamları, milletvekilleri ve görevliler bundan ibret dersi almalı ve ulusun bütün bireyleri, bu konularla ilgilenmelidir. Erkekler ve kadınlar, yaşlılar ve gençler, kentliler ve köylüler, akıllarıyla veya elleriyle çalışanlar, hep bu konuları düşünmelidirler. 
         Bir devletin güçlü veya zayıf oluşu, bir ulusun ilerleyişi veya gerileyişi, yalnızca yöneticilerin ehliyet ve iktidarından veya onların yetersizliğinden ileri gelmez. Yöneticiler, ister iyi veya kötü, ister kahraman veya zalim olsunlar, onlar kendi toplumlarının birer aynasıdır. Onlar, ulusal ruhun birer kopyasıdır. Onlar, halkın içinden doğmuştur. Bir ulus nasılsa, yöneticileri de onun gibidir. İşte bundan dolayıdır ki, eskiden beri, “Her ulus layık olduğu yönetime ve yöneticilere sahip olur.” denilmiştir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —