Dünyanın gözü bugün bir kez daha iki liderin masasında idi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin. İki devlet adamının görüşmesinin gündemi elbette belliydi: Ukrayna-Rusya Savaşı, enerji güvenliği, bölgesel dengeler ve barış arayışları…
Ama satır aralarında öyle kritik mesajlar vardı ki, bu coğrafyanın kaderini belirleyecek cümleler bugün kuruldu.
Türkiye; yüzyıldır savaşın eşiğinde yaşayan bir coğrafyanın merkezinde dimdik duruyorsa, bu duruş diplomasi aklı sayesindedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmede verdiği en net mesaj, “Türkiye barışın tarafıdır ve barışı tesis edebilecek tek masadır” cümlesidir.
Rusya-Ukrayna hattında süren savaş artık sadece iki ülkenin meselesi değil; enerji hatlarından tahıl koridorlarına, Karadeniz’deki ekonomik rotalardan Avrupa’nın kış hazırlıklarına kadar her yeri tetikleyen bir fay hattı hâline geldi. İşte bugün bu fay hattı yeniden konuşuldu.
Erdoğan’ın Putin’e ilettiği öneri son derece önemliydi:
Enerji tesisleri ve limanlara yönelik “kısıtlı ateşkes”.
Bu, bir askeri hamleden çok daha fazlasıdır. Çünkü enerji tesisleri korunursa, Avrupa’nın gaz akışı güvence altına girer. Limanlar korunursa, tahıl koridoru yeniden işler. Böylece ekonomi nefes alır, masada konuşulan sözler ise gerçek bir zemine oturur. Bu, hem Moskova’nın hem Kiev’in hem de dünyanın çıkarınadır.
Türkiye’nin “Görüşmelere ev sahipliği yaparız” çağrısı bir nezaket değil, devlet aklının gereğidir. Çünkü Ankara biliyor ki; barış masa kurularak sağlanır, masa kurulmadığında savaş uzar.
Bugün Washington, Brüksel, Londra kendi stratejik hesaplarının peşinde koşarken; Türkiye sahada ve masada yangını söndürmeye çalışan tek aktör olarak kalıyor. Biri silah sevkiyatını artırmanın derdinde, biri yaptırımları sıkmanın… Oysa ateşin tam ortasında kalan Karadeniz havzası yanıyor. Bu yangını söndürecek suyu da diplomasi taşır.
Putin’in bu mesajları nasıl değerlendirdiğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak şu bir gerçek:
Türkiye’siz bir barış planı yoktur, olamaz.
Çünkü savaşın en kritik dengesi Montrö’dür, Karadeniz’dir, enerji hatlarıdır… Bunların hepsinin kilidi de Ankara’dadır.
Bugünkü görüşmenin bana söylediği tek cümleyi buraya not düşüyorum:
Bu coğrafyada barışın anahtarı Türkiye’dedir, kapıyı açacak irade ise masaya koyulan cesarettir.
Ve Türkiye o cesareti bugün bir kez daha göstermiştir.
Strateji Uzmanı
Gazeteci – Yazar
Gökalp Şentürk