Bazı bölgeleri beslemek zordur. Annelerin çocukların için ne kadar önemli olduğunu bilirler. Bu durumda tıkayıcı çok daha fazla süt içmesini isterler. Eğer isterlerse o kadar çok süt içeremezlerse başarının başarısızlığını düşünürler. Bu düşünce onları daha çok paniğe sokar. İyi anne olamama korkusuna kapılırlar. Bu korku onları baskı yerinde alır. Bu baskı ile Kısıtlayıcının üzerine daha fazla düşerler. Özellikle 2-3 yaş arasındaki dönem annelerin çocuklarına daha fazla süt içebilme paniği yaşadıkları dönemdir. Bu dönem çocukların ilişkilerinde dönem olduğu için çocukların annelerinin baskısına farkında olmayarak karşı çıkarlar. Anne ile çocuk arasında bir güç çatışması yaşanır. Bu çatışmayı çoğu çocuk kazanır. Çünkü anne çocuğu için en iyiyi istemiyor. Anne pes ettikçe çocuk huzursuz olur. Anne paniğe girer. Bu panik durumu huzursuz olur. Bu defa çocuklar korkar, ne devam ederse şaşırır, huzursuz olur. Bu kesintilik anneden belgelenir, çocuktan anneye geçer.
Çocukların başka besinleri yemekle yiyebilir. Bu anne için yeterli değil. O süt sıkıntısı olmazsa olmaz hale gelebilir. Anneler bazen hücrelerin içine farklı öğeler koymayı denerler. Bazen de günlük sıcak ya da soğuk verme yolları kademeli olarak, sürekli devreye girerek başarılı olmayı denerler. Bazen ise veya gündüz gece çocuk uykusunda iken ona süt vermeyi denerler. Her zaman kendi çocuklarını başka arkadaşlarının çocuklarıyla karşılaştırırlar. Eğer çevrede iştahlı çocuklarda varsa annenin paniği artar. Eğer çevresinde de iştahsız çocuklar varsa rahatlar. Bir süre sonra yine daha fazla süt içme isteği ortaya çıkar. Eğer kendi istediği kadar süt içmiyorsa ayrılık artar. Bazen eşine bu konuda yardımcı olması konusunda baskıyı kurar. Bu tür eşlerin hoş görülmesi gerekir. Çünkü bu gergin, kesinti, kendini başarısızlık ve kötü bir anne olarak kabul eden anneyi rahatlatmak hem anne hem de çocuk için doğru bir tedavi olacaktır. Bazı babalar bunu çok iyi bir şekilde başarır. Bu çekişmeli bağlanmayı mutluluğa dönüştürmeyi başarırlar. Bazıları zaten iyi anne olamadığı için kendini suçlayan anneyi bir de onları suçlayarak onu yaralar. Bu gibi aileye bir danışman psikolog yardımcı olabilir. Çünkü sorun süt tüketmek başarılı değil ve iyi bir anne olmaktır. Bu istek doğal olarak tüm annelerde zaten vardır.
Süt içmemek en sık görülen korku veya kaygılardan biridir. Bu korku bazen domates, peynir, yumurta, mandalina veya sebze olarak da gözlemlenebilir. Ya da süt korkusu hafifler yoğurt ya da meyve suyu korkusu başlar. Bu gibi çocuk yetiştirmede babaların daha aktif olması gerekir. Çocuklarının bebeklikten itibaren sorumluluklarını almaları ve büyütüldüklerinin en tatlı hallerini gözlemlemeleri doğru olacaktır. Eğer sıkıntılarınızı paylaşabileceğiniz ilgi ve hoşgörü ile anlayan bir evlilik varsa bu durumda siz süt ve benzeri gibi korkuları hızla ve aşıp aşabilirsiniz. Anneler bu gibi uygulamalarda saplanıp kalmazlarsa doğal ki daha iyi annelerdir. Bazen çocuk doktorları anneleri rahatlatmaya veya bilgilendirmeye çalışırlar. Doktorun verdiği bilgiler anneyi ya hiç rahatlatmaz ya da kısa bir süre sakinleştirir. Ama bir süre sonra bu korku yine anneyi rahatsız etmeye başlıyor. Burada bir psikolojik destek gereklidir. Bazen de eğitimli anneler anne sütünün değerini bildikleri için bu konuda yoğun kaygı ve korku yaşayanlar. Bu korkunun başka kesinti olayları ile birleşmesi halinde annenin sütünün kesilmesine ya da bozulmasına sebep olabilir. Bu türdeki büyümenin emmemesinin nedeni sistemin az gelmesi değil “çocuğumu en iyi şekilde beslenmeliyim” korkusudur. Eğer ailesinden de “çocuğuna süt vermelisin” şeklinde bir yaklaşım geliyorsa bu durum annenin korkusunu daha fazla arttırır. bebeğe süt veren annelerin bu tür korkuları varsa bu korkularından öncelikle kurtulmaları gerekir. Çünkü önce yeteri kadar emziremezsem korkusu tüm ömürler boyunca farklı nesneler olarak devam eder. Bu annenin eksikliğinin yetersizlik duygusudur. Anneyi bu korkudan en kısa sürede kurtarmak için psikolojik destek yapılabilir. Bu destekle birlikte eşin anlayışlı olması çok önemlidir. Psikolog anneyle birlikte eşi de terapiye katılıyor.




