Kumluca Modeli Türkiye’ye Öncü Olsun!
Kumluca Belediyesi’nin uygulamaya koyacağı (daha doğrusu koymasını istediğimiz) bir proje, sadece yerel bir uygulamanın ötesinde, Türkiye’nin dört bir yanında yankı bulabilecek kadar kıymetli bir fikir olarak karşımıza çıkıyor. Belediyenin, üretici ile tüketiciyi aynı noktada buluşturarak, hem ekonomiyi canlandırmayı, hem de "paranın yerelde kalması" ilkesini hayata geçirmesini arzu ediyoruz. Bu adım, yerel kalkınma için atılmış somut ve uygulanabilir bir adımdır.
Projenin özü şu: Yörede yetişen tarım ürünleri, belediyenin tahsis edeceği bir alanda, doğrudan üreticinin kendisi tarafından perakende olarak satışa sunulacak. Üretici, ürününü tüccara veya hale verdiği fiyat üzerinden nihai tüketiciyle buluşturacak. Tüketici ise, aracıların eklediği maliyetler olmadan, toptan fiyatına, taze ve yerel ürünlere ulaşacak. Basit görünen bu düzenleme, aslında ekonomi politikalarında sıklıkla dile getirilen, ancak bir türlü yaygınlaştırılamayan "aracısızlaştırma" ve "kısa tedarik zinciri" modellerinin mükemmel bir örneği.
Kazanan Kim Olacak?
Birincisi üretici. Geleneksel pazarlama kanallarında, emeğinin karşılığını tam alamayan, ürününün değer fiyatına satılamadığından şikayetçi olan çiftçi, artık pazarın gerçek fiyatını görecek ve gelirini doğrudan elde edecek. Bu, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için hayati bir motivasyon kaynağı.
İkincisi tüketici. Enflasyon karşısında alım gücü eriyen vatandaş, daha uygun fiyata, daha taze ve kaynağından emin gıdaya ulaşma imkanı bulacak. Güven ilişkisi tesis edilen bu modelde, "köy ürünü" veya yerel ürün arayan kentli ile ürününü değerlendirmek isteyen köylü veya üretici buluşacak.
Üçüncü ve en önemli kazanan ise, yerel ekonominin ta kendisi. Sistem, paranın ilçe sınırları içinde dönmesini, üreticinin kazancının yine o bölgede yaşayan nakliyeciden esnafa, satış noktasındaki görevliden vergi gelirlerine kadar bir döngü yaratmasını sağlayacak. Ekonomik canlılık, istihdam ve sosyal refah artışı kaçınılmaz olacaktır.
Öncü Bir Model: Tüm Türkiye İçin Bir Umut
Kumluca’nın bu girişimi sadece bir "pazar yeri" kurmak değil, bir "ekosistem" inşa etmektir. Bu modelin başarısı, diğer belediyeler için de yol gösterici olacaktır. Her il ve ilçe, kendi coğrafi işaretli ürünleri, mevsimlik sebze-meyveleri ile benzer sistemleri kurabilir. Bu sayede Anadolu’nun bereketli toprakları, kendi insanının sofrasını doğrudan beslerken, üreticinin de yüzünü güldürebilir.
Elbette, iyi niyetli başlangıçlar sürdürülebilir sistemlerle taçlandırılmalı. Lojistik, hijyen, standart fiyatlandırma, üretici denetimi ve süreklilik gibi konularda belediyelere büyük sorumluluk düşüyor. Ancak, Kumluca’nın attığı bu tohum, doğru sulanıp büyütüldüğünde, Türkiye tarımının ve yerel ekonomilerinin nefes alacağı bir ormana dönüşebilir.
Sonuç olarak, bu fikir bir "köşe yazısı" konusu olmanın ötesinde, bir "kalkınma önerisi" niteliği taşıyor. Yapıcı, pratik ve sonuç odaklı. Üreticinin alın teri kurumadan, tüketicinin cebi yanmadan adil bir alışverişi mümkün kılma çabası, tam da vatandaşa hizmet yolunda atılması gereken adımlardan biridir. Bu öncü ve umut verici düşünce sonrasında, uygulamanın en ince ayrıntısına kadar planlanarak, tüm Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz. Bu, sadece bir pazar projesi değil, dayanışma ekonomisinin ve akıllı belediyeciliğin somut bir ifadesidir.




