Bir önceki hafta "örtünmekten" yani çıplak dolaşmayı bırakmaktan bahsetmiştik..
Bugün ise başka bir toplumsal çöküşe dikkat çekerek "DİL" diyelim..
"Küfürbaz"lıktan bahsedelim biraz..
Ağzımızdan çıkanlar, kalbimizin "günlük raporu" gibidir aslında..
O anlık ve günlük raporlar arşivlenir...
Dil arşivi ne kadar kirli ise, kalp de o kadar kirlidir, ya da kirlenir..
Artık küfür yemek de, etmek de normalleşti..
Tek farkı bazen üzerine “şaka” sosu dökülmesi!
Eskiden “tatlı dilli, güler yüzlü” bir övgüydü değil mi?
Şimdi dilin tatlılığını bırakın, resmen acı biber sosuna bulanmış şekilde çalışıyor!
Yine eskiden bir küfür "ağır tahrik" sayılırken, kavga sebebi iken; bugünlerde küfür işiten en hafif tabir ile "AKLI YOKMUŞCASINA" GÜLÜYOR"!!
Bu ifade için çok özür diliyorum..
Ama başka bir tanımı yok bunun..
Küfür işitirken gülmek!!
Umursamamak!
Aynı şekilde "küfürle" karşılık verip, üstüne bir daha gülmek!!
Bu nasıl bir genişlik!?
Nasıl bir ahlaksızlık!?
Mahalle köşesinde, okul bahçesinde, işyerinde, sosyal medyada...
Hatta aile sofralarında bile!
Kelimeler, cümleler sanki çamur topu!
Nereye, kime çarpsa iz bırakıyor..
(Yani mantıken BIRAKMALI!)
Üstelik bu durumu eleştiren yahut yadırgayan olursa da “Şaka yaptım” deniyor.
"ŞAKA" kırıcı, bel altı, argo, küfür ve hakaretin "kutsal" kılıfı olmuş durumda!
Şaka bu değil!
Bu edepsizlik!
Ahlaksızlık!
Bir kılıfı daha var bu "GENİŞLEMİŞ" ahlâkı olanların:
"EFENDİMİZ DE ŞAKA YAPARMIŞ, NE VAR BUNDA?!"
Yine en hafif ifade ile:
Hadi ordan hadsizler, gâfiller, cahiller!!
Efendimiz’in de (SAV) şakaları vardı, evet.
Ama kimsenin onurunu kırmaz, yüzünü kızartmazdı.
"Mü’minin şakası da ciddisi de haktır. (doğru olmalıdır)” buyurmuştur.
Bırakın doğru olmayı, resmen HAKARET, KÜFÜR içeren cümlelerle konuşuyor halde herkes..
Bir diğer bahane:
"HERKES BÖYLE" !!
Hesap günü gelipte:
Ettiğiniz kötü sözler ile kırdığınız kalpler..
Kirlettiğiniz "dil"iniz...
Örnek olarak kirlenmesine sebep olduğunuz tertemiz çocuklar..
Vs, vs..
Sizden tüm bunların hesabı sorulduğunda; (ki sorulacak!) o bahaneniz olan "HERKESİ" arayacaksınız ama ulaşamayacaksınız biliyorsunuz değil mi?
Dil en güçlü silahtır!
İstersek iyi de, istersek kötüde kullanılan..
“Kullarıma söyle; en güzel sözü söylesinler.....” (İsrâ Sûresi17/53)
“Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, Edeb 31)
Ağızdan çıkan her kelime bir mektup gibidir aslında..
Muhatabına yazılan..
Kalp ise tıpkı o mektuba mühür basma yetkisi olan postane..
Ağızdan çıkan söz, mühürlü bir mektup gibi gider muhatabına..
Zarfını:
"Kalbim temiz"
"Şaka yaptım"
"Herkes böyle" cümleleriyle ne kadar kamufle edersek edelim, ne kadar süslersek süsleyelim; içi hakaret doluysa postacıcısı kim olur peki?
Elbette ŞEYTAN!!
Şeytanı sevindiren sözleri sarfeden bir dil, onayayan bir kalp sahibi isek vay halimize...
Çünkü aklımızı irademizi şeytana kaptırmışız demektir!
Peki nasıl bu hale geldik?
Artık "toplumsal" hale gelen bu "kirli dilin" sebepleri ne?
Hep söylüyoruz ya; diziler ve sosyal medya, toplumun örnek aldığı sözde "sanatçılar" bel altı konuşmayı “cool” göstermeleri!
Modernlikle(!) eşleştirmeleri!
Yüz yüze söylenmez laflar, ekran arkasından klavyede yazılan sözde"cesur!" cümleler!
Ama sebebi var onunda(!)
Hemde çok önemli (!)
Her biri bir “like” !!
Bu uğurda kurşun gibi fırlatılan sözler, cümleler...
Ahlâk eğitiminin zayıflaması..
"Değerler Eğitimi" adı altında MEB destekli sözde eğitimler!
"Dîn Eğitimi" adı altında açılan içi boş kurslar!
Yazdan yaza anlamını bilmeden öğretilen Kur'an!
Ezberletilen ama anlamı nedir öğretilmeyen 32 farzlar!
Tüm bunlar bir çaba gibi görünüyor ama amacına, usûlüne uygun yapılmıyor!
Hadi çaba diyelim ama içi boş..
Yapılabise bile, ya o çocukların, gençlerin örnek aldığı büyükler!!
Aileden başlayıp sözde sanatçılar, siyasetçiler, devlet büyükleri..
Hepsi birer örnek değil mi?
Bir devlet büyüğü çıkıp kürsüden "Alçaksın namertsin, şerefsizsin, daha yazamadığım nice hakaretleri milyonlar önünde söylerken!
Televizyon programlarında insanlar(!) birbirlerine belaltı cümlelerle gülüşürken!
Sürekli ellerinin altında olan sosyal medyada küfürün, argonun, cinsel içerikli muhabbetlerin "KAHKAHALARLA" döndüğü videoları izlerken!
Çocukların ve gençlerin de dilinin böyle olmasını neden yadırgıyoruz neden eleştiriyoruz ki?
Kaçınılmaz son...
Sokakta gördüğüm 8-9 yaşındaki çocukların ettiği küfürleri ben yazamam bile!
Ve bunları "hitap" olarak dahî kullanıyorlar!
En basit, en masum, en sıradan, en edepli olanı yazayım:
"MAL MISIN SEN?
SEN TAM BİR "MAL"SIN! (Yani "HAYVAN!)
Arkasından gülüşmeler!!!!
Ya yazamadıklarım...
Aklım almıyor..
İçim acıyor..
Suç onların mı?
Hayır!
Dilinin kirinden kalbi kararmış büyüklerin(!)
O büyüklerin dili kirli olursa, örnek alınacak kimse kalmıyor maalesef sonuç bu..
Ee ne yapalım?
Susalım mı?
Susup kabul ettikçe her yeni gün bir level üste çıkıyor ise artık susmayalım..
Çözüm bulalım..
Aile Bakanlığı!
MEB!
Diyanet İşleri!
İletişim Daire Başkanlığı!
RÜTÜK!
Kültür Bakanlığı!
Neredesiniz????
Diye soralım meselâ..
Aile bakanlığı, "aile" den sorumlu ya!
Aile kalmadı..
Aile içi saygı kalmadı..
Edep kalmadı..
MEB, eğitimden sorumlu!
Değerler Eğitiminizi 4 çocuk annesi olarak, 20 küsür yıldır aktif ve hâli hazırda öğrenci velisi olarak eleştiriyorum..
İçi boş!
Ahlak öğretin!
Edep öğretin!
Doğruluk öğretin!
Diyanet!
Yatırlara, türbelere yaptığınız yatırımı hayattaki insanlara yapın meselâ!
Hutbede siyaset yerine ahlak anlatın meselâ!
Hadi anlatamıyorsunuz sadece dua edebiliyorsunuz diyelim..
Yağmur dualı selâlar yerine; küfür, çıplaklık, fuhşiyat, edepsizlik, yalan vs bir sürü sapkınlıktan kurtulmak için dua edin, ettirin meselâ!
Sürekli en güzel Kur'an okuyan yarışmaları düzenlediğiniz gibi gibi, "en güzel konuşan çocuklar" yarışmaları düzenleyin meselâ!
Sayısı parmakla sayılacak kadar az olan "Kur'an okuyan nesil" yanında milyonları bulan "Küfürbaz, ahlaksız, edepsiz nesil" de sizin eseriniz bilesiniz!
Olur olmaz herşeye yasak koyabilen, erişim engeli getiren!
Getirme yetkisine sahip İletişim Daire Başkanlığı!
Sosyal medya erişiminiz mi kesildi?
Görmüyor, duymuyor musunuz?
RÜTÜK!
10 gün yayın yasağı getirdiğiniz oluyor..
Ama neye, kime?
Bu sapkınlıkları yayınlayan, edepsizliği-ahlaksızlığı aşılayan diziler, filmler, programlar bırakın yasağı, uyarı alıyor mu?
Sadece sigaranın gösterimi yasak!
Tebrikler!!
Ne kadar fayfdalı bir yasak..
Sigarayı görmeden büyüten nesil; içki alemlerini, ensest ilişkileri, pornografik içerikli sahneleri, kavgayı, şiddeti, küfürü, hakareti, ahlaksızlığı, edepsizliği görsede bir şey olmaz nasılsa değil mi?
Kültür Bakanlığı!
Tek vazifeniz müzeler ve yıllık gelen turist sayısı hesaplamak mı?
Bu toplumun kültürü ne halde?
Görmeyi düşünmüyor musunuz artık?
Artık birileri bir şeyler yapsın Allah aşkına!
Toplum 7'den 70'e, freni patlamış kamyon gibi uçuruma doğru gidiyor!
İçinde taşıdığı şey saman değil!
İnsan!
Vebâliniz, vebâlimiz büyük..
Beddua etmek âdetim değildir çok şükür..
Yine dua ederek bitireyim..
Rabbim tüm bu sapkınları...
Sapkınlıklara müsade edenleri..
Ses kesenleri...
Görmemiş, duymamış gibi üç maymunculuk oynayanları...
Görevini yerine getirmeyenlerden hesap sormayan yetkilileri...
Yetki veren bizleri...
ISLAH EYLESİN!
Islah olmayacaklar ise bizleri, evlatlarımızı onların şerrinden muhafaza eylesin ve bizi onlardan halâs eylesin inşallah...
Paslanmış, kararmış kalplerimize..
Kör olmuş gözlerimize..
Duymayan kulaklarımıza..
Kullanamadığımız irade ve aklımıza inâyet ve merhamet duasıyla...
VESSELÂM...
