Lütfullah Kaleli


İKİNCİ DİL

Tek bir devletin hüküm sürdüğü topraklarda resmi dil-eğitim dili tek olur. Sömürge veya yarı sömürge topraklarda, birden fazla resmi dil olabiliyor. İkinci ve sonraki dilleri sömürenler dayatıyor.


Benim dürbünün camı kırık; ister gevur bölücü olsun(PKK); ister Müslüman bölücü olsun,(HÜDA-PAR) fark etmez. Bölücü bölücüdür. Tüm bölücülere aynı işlem yapılmalıdır. Avrupalıya benzememek gerek.
HÜDAPAR Batman’da öğrencileri istismar ederek yürüyüş düzenlemiş. İl başkanı, Kürtçenin resmi dil olmasını talep etmiş. Sanırım onlar da ,yakında silaha baş vurmaya kalkacaklardır. Çünkü, PKK’NIN devreden çıkacağını düşünüyor olabilirler. Herkes bilir ki, tabiat boşluk kabul etmez!
Müslüman bölücüler, gevur bölücülerden daha tehlikelidir. Daha rahat taban bulabilirler. Bizim siyasal İslamcıların yaklaşımını merak ediyorum. Acaba vatan olmasa da olur, önemli olan ,din kardeşliği mi diyecekler. Devlet neki; önemli olan bizim pembe rüyalarımız mı diye düşünecekler.
Kim bilir belki de; ciddi bir özeleştiride bulunabilme olasılığı olabilir. Bekleyip göreceğiz. Benim zannıma göre , Müslüman bölücüler de emperyalizmin kontrolü  altında.
              Avrupalıdan emperyalistlerden söz açılmışken; 5-6 Şubatta, Belçika’da toplanan ve Avrupalı hakim ve savcılardan oluşan sözde mahkeme;” Türkiye’yi sanık PKK’yı tanık yaparak, Türkiye’yi ,soykırım yapmakla suçladı. Suriye’de yeni yönetimin Kürt özerk yapısını tanımalarını
istedi.” Başka bir emirleri daha var mı- ne zaman !Çöküşün eşiğindeki Avrupalı kendini hala dev aynasında görüyor. Yakında aynanın kırılışını hep beraber göreceğiz.
                            
              Suriye’de yaşananlara gelince; olaylar çok hızlı gelişiyor, leşçil devletler peş peşe oyunlar tezgahlıyorlar, yeni Suriye yönetimini tehdit ve şantaja tabi tutuyorlar. Ne koparırsak kar  anlayışı içindeler.
              Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyorlar. İçimizde dezenformasyon almış başını gidiyor. İletişim başkanlığı ve yasalarımız devreye girse kıyamet mi, kopar. Suriye’deki olası bir başarısızlığın altından hiç kimse-hiçbir kuruluş kalkamaz. Türkiye için ciddi beka sorunları peş, peşe gelir ve bunlarla boğuşmak durumunda kalabileceğimizi hayal bile etmek istemiyorum.      
              Elbet acele etmek bize yakışır. Devlet aklı ise; önlemlerini alarak ,yerine ve zamanına göre davranır. Karar vericiler, kılı kırk yararlar. Benim kıt bilgilerime ve kıt deneyimlerime göre ,Suriye’de geç davranılmakta, yeni riskler ortaya çıkmakta.
              İşe benim bulunduğum noktadan bakınca, böyle görünüyor. Yanılmayı çok arzu ediyorum. Suriye’deki yeni yönetim deneyimsiz, hata yapmaları doğal. Devletimizin hatada ısrarları durduracağını, güvenlik duvarının güçlendirilmesine devam edeceğine inanıyorum. Körfez ülkeleri ile daha sıkı ,daha kontrollü ilişkilere  ihtiyaç  olması işin doğasında olmalı. ”Yavaş tükürüğün sakala zararı var.”
              Görklü Çalap’ımızın  görkemli selamları; her şeyi yerine ve zamanına göre yapan, Devletimin-ulusumun-ülkemin yararına çalışan, fedakarların üzerine olsun vesselam.