Erzurum’da Trafik Çilesi Bitmiyor!
Eğer bir toplumda yaşıyorsak, saygı ve sevgi esasına dayanan ilişkiler kurmalıyız. İyi ilişkiler kurmamız için de insanları değerli görmeliyiz. Değerli gördüğümüz insanlara ise zarar vermemeliyiz.
Kapalı bir iş merkezinin zemin katında sohbet ediyoruz. Yukarıdan kendini bilmez bir şahıs elindeki pet şişeyi aşağı attı. Bir arkadaşın başına düştü, neyse ki bir şey olmadı. Arkadaşım yukarı baktı, kimseyi göremedi ve pet atan kişiyi kınayan sözler sarf etti. Oysa o anda kapalı bir ortamda olmasına ve misafirleri sigara içmemesine rağmen dumanı iş merkezinin ortamına üflüyordu. Eğer kul hakkından söz edersek yere atılan her türlü atık kul hakkına girer.
Atmayın, elinizdeki bir izmariti bir pet şişeyi, kâğıt mendili lütfen atmayın. Evinizde yerlere atıyorsanız da o zaman sorarlar nasıl bir yerde yaşıyorsunuz. Ki aslan yattığı yerden belli olur.
Araçlar Erzurum’daki çıngar sebebi. Adeta kaos yaratıyorlar. Nedeni ise basit karşıdakine saygı eksikliği!
Caddede çift sıra park etmek yanlıştır. Akan trafiği olumsuz yönde etkiliyor. İnsanların aralarında gerilim yaşanmasına sebep oluyor. Nereden bakarsanız bakın, yanlış. Hata bilerek yapılıyor. Yoksa herkes biliyor ki; aracımı buraya ikinci olarak park edersem, ortalık karışır.
Kırmızı ışık ihlalini özellikle de 22’ den sonra sıklıkla görüyorum. Bir kişi anarşist geçiş yaptı mı, arkasındaki de onu takip ediyor, alttan gelenler, üstten gelenler, sağa sola dönüş yapanlarla trafik arapsaçına dönüşüyor. Ve ortaya istenmeyen çirkin bir korna düellosu çıkıyor.
Ve hatalı parklar, yol üstüne, sokak ortasına, herhangi bir araç veya araçların arkasına park etmek doğru değildir. Abestir.
Düğün ve sünnet konvoyları insanları cidden strese sokuyor. Trafiği engelliyor, itfaiye, ambulans ve polis araçlarının bile geçemeyeceği engeller oluşturuyorlar. Acilen il yöneticileri tarafından yasaklanmalıdır,
Ve kaldırıma park eden araçlardan millete gına geldi. Engelli vatandaşlar oradan geçiş için bir çare bulamıyorlar. Yayalar ise trafiğin seyrettiği caddelere inmek ve risk almak zorunda kalıyorlar.
Aslında bunlar hala at arabasından motorlu taşıtlara geçiş sürecini tamamlamayan kişilere ait.
Trafikteki sert hareketler, hatalı parklar biraz görgüsüzlük ve daha çok yobazlık ve büyük ve derin bir aşağılık duygusuyla ortaya çıkan saygısızlıkla izah edilebilir.




