“Ne siyasette ne aşkta, dengeyi kaybeden uzun yaşayamaz.
Bazı şeyler basit görünür ama anlamı ağırdır.
Bir davranış, bir karar, bir tercih…
Sadece “yaptım” demekle bitmez; ardında bir anlayış, bir saygı, bir ölçü taşır.
Hayatın her alanında olduğu gibi, ilişkilerde de mesele budur: denge ve duruş.
Aşk, tıpkı siyaset gibidir.
Her duygu bir karardır, her karar bir tavırdır.
Ve tavırlar, sadece bugünü değil, yarını da belirler.
Bir liderin basireti nasıl ülkesinin geleceğini şekillendiriyorsa,
bir insanın davranışındaki olgunluk da sevgisinin ömrünü belirler.
Sevmek sadece sahiplenmek değil, hissettiğini ciddiye almaktır.
Bir sevgi varsa, içinde sorumluluk da vardır.
O yüzden bazen birinin “yapma sevgilim” demesi yasak değil,
korumadır, öngörüdür, inceliktir.
Ben olsam yapmam; çünkü bilirim, o kelimenin içinde
“sana güveniyorum ama seni korumak istiyorum” vardır.
Ve insan sevdiğini koruma isteğinden utanmaz, onur duyar.
Evet, herkes kendi kararını verebilir…
Ama olgunluk, her kararı vermekte değil,
bazılarını “birlik duygusuna” göre erteleyebilmektedir.
Bazen “haklıyım” demek değil, “onu kırmak istemem” diyebilmektir büyüklük.
Ve bu, ne özgürlüğe zincir vurur, ne benliği zayıflatır —
aksine, ilişkiyi güçlendirir, dengeyi kurar.
Tıpkı siyasette olduğu gibi…
Gerçek liderlik, herkesi memnun etmekte değil,
doğru olana sadık kalmakta gizlidir.
Kimi zaman sessizlik bir cevaptır, kimi zaman geri adım bir zarafettir.
Aşk da bundan farklı değildir;
bazen en büyük cesaret, bir adımı atmamakta yatar.
Saygı, sevginin ölçüsüdür.
Birini seviyorsan, onun duygularını ciddiye alırsın.
“Öf” demek yerine “neden böyle hissetti” diye sorarsın.
Çünkü anlamaya çalışmak, sevginin en yüksek hâlidir.
Ve bazen bir kelime bile yetmez; sadece düşünmek bile yeterlidir:
“Belki vardır kendince bir nedeni, belki ben olsam hissetmezdim ama o hissetmiş.”
İlişki, tıpkı bir ülke gibi yönetilir aslında.
Tutku halktır, mantık hükümettir.
Birini fazla öne çıkarırsan düzen bozulur.
O yüzden aşk da, siyaset de dengeyle yaşar, aşırılıkla yıkılır.
Ve bazen her şeyin sonunda,
hiçbir tartışmaya gerek kalmadan sadece şu kalır:
“Ben olsam yapmazdım… Çünkü sevgi, bazen bir adımı atmamakta gizlidir.”
🕊️ Yazar Notu
Bazı istekler rahatsızlık değildir;
bazı “yapma”lar, kıskançlık değil, sevginin sorumluluğudur.
Gerçek sevgi, özgürlüğü kısıtlamaz ama yön verir.
Bir taraf “ben olsam yapmam” diyebiliyorsa,
öteki taraf da “vardır bir bildiği” diyebilmelidir.
İşte o zaman ilişki, güç savaşına değil; dengeye, anlayışa ve ortak değerlere dönüşür.
🖋️ Fahri İNAL
Siyaset Danışmanı | Stratejist | Analist | Yazar




