BU MİLLETİN ÖZLEDİĞİ DİK DURUŞUN ADI
Tarih, bazı insanları “kahraman” diye yazmaz…
Onların adı zaten kahramanlığın kendisidir.
Deli Halid Paşa da işte böyle bir isimdir:
Adının başındaki “deli”, cesaretinden…
Öfkesinden…
Milletine uzanan parmağa tahammül edemeyişindendir.
Bugün Meclis kürsüsünde nutuk atanlardan çok, onun bir tek bakışı yeterdi; mertliği anlatmaya.
Kafkasya’nın fırtınasıydı
Doğu cephesinde bir kar fırtınası eserdi; o fırtınanın adı Halid Paşa’ydı.
Ermeni çetelerinin zulmü karşısında halkın yanında duran, köy köy dolaşıp hem düzen kuran hem de devlet gibi duran bir komutandı.
Cephede “emir komuta” değil “yürek komuta” vardı.
Kazım Karabekir Paşa’nın gölgesinde değil; milletin tam kalbinde bir dağ oldu.
Meclis’e girdi ama eğilmedi
Savaş bitti.
Fakat Deli Halid Paşa’nın savaşı bitmedi.
TBMM’ye girdiğinde bile cephedeki gibi yürüdü: Baş dik, söz dik, yürek dimdik…
Bugün Meclis’te lafı evirip çevirenlerin, hesap yaparak konuşanların aksine; o kürsüye çıktığında Ankara bile nefesini tutardı.
“Böyle devlet yönetilmez!” diyecek kadar delikanlıydı.
Kimseye yaranmaya, hiçbir makama biat etmeye ihtiyacı olmadı.
İşte bu millet, makamla büyüyenleri değil; hakikati söyleyenleri sever.
Ve bir gün… Meclis’te kurşun sıkıldı
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çatısı altında vurulan tek komutandır o.
Devletin kalbinde susturulmak istenen bir yürek…
Çünkü o, doğruyu konuşmaktan vazgeçmeyen bir adamdı.
Bugün siyaset sahnesinde boy gösteren kim varsa dönüp bunu bilsin:
Bu ülkede bir paşa, milletin hakkını savunduğu için Meclis’te şehit edildi.
Bu, hafızamızdaki en kara lekelerden biridir.
Bu millet, Deli Halid gibi adamları özlüyor
Millet;
kameralar kapandığında başka yüz takanları değil,
çıkar hesabıyla konuşanları hiç değil…
Millet;
– Öfkesini bile vatan için kullanan,
– Yalanı, riyakârlığı, sahte milliyetçiliği tokatlaya tokatlaya ilerleyen,
– Gerektiğinde masaya yumruğunu öyle bir indirir ki Ankara’nın duvarları titreyecek adamı ister.
Bugün eksik olan işte bu karakterdir.
Bir Deli Halid Paşa çıksa da…
Bir konuşmasıyla düzen bozulsa,
Bir bakışıyla maskeler düşse diye içimizden geçmiyor mu?
Neden biliyor musunuz?
Çünkü onun “delilik” dediği şey;
bu milletin öz cevheridir.
Kimseye eyvallah etmeyen, haksızlığa teslim olmayan, adaleti kılıç gibi taşıyan Anadolu iradesi…
Bugün hâlâ ihtiyaç duyduğumuz asıl ruh budur.
Ruhu şad olsun Paşa’m…
Seni susturduklarını sandılar; oysa sen milletin hafızasında her gün yeniden diriliyorsun.
Sen bu toprağın hırçın ama tertemiz onuruydun.
Türk milleti seni unutmadı…
Unutmaz da.
Strateji Uzmanı
Gazeteci – Yazar
Gökalp Şentürk




