Vedat Kan


Dediğim dedik, çaldığım düdük…

.


Dediğim dedik, çaldığım düdük…

Bas bas bağırdık!

Hakkımız yeniliyor, gasp ediliyor dedik…

Göz göre göre; statların ortasında, bir takım emek hırsızları tüm VARlıklarıyla düdük çalarak, umut tüketiyor dedik.  

Bu işin içerisinde kesin bir bit yeniği VAR dır dedik, dedik, dedik…

 Ama ne oldu, sonunda o dönemlerde onların dediği oldu.

 Evet onların dediği o an için oldu ama hatırlarsanız eğer, Erzurum Spor FK ile İstanbul Spor maçından sonra yazmış olduğumuz yazılarda ağlayan bu çocukların gözyaşlarının ahı sizi boğar diye bir bedduada bulunmuştuk.

İşte o beddua tuttu beyler!

Bu ilahi adaletin tecellisidir. 

Yalnız, bu düdük çalarak işlemiş olduğunuz suçun ve günahın karşılığı ilk etapta “kul hakkına” girdiğinden dolayıdır ki, henüz cezası bu dünyada verilmeyecektir. Fiziki olarak denk gelen ve sizin çok iyi bildiğiniz kondisyon isteyen cezalar için de dünyada zaten ilgili kurumlar size fatura ödetecektir.

Ödeyeceğiniz fatura ve çekeceğiniz cezanız da çaldığınız umutlar ve düdükler kadar bol olsun inşallah. Burnunuzdan fitil fitil gelir de dilerim ki kondisyonunuz da yetmez inşallah.  

Yediğinizi bilmem ama yiyecekleriniz için şimdiden size afiyet olsun. 

Ohhh canıma değsin…

Şimdi gidin o çimlerde biraz da siz sürünün. 

Çünkü bu saatten sonra o çimlere bile hasret kalacaksınız.

Bazılarınız; binlerce insanın umudunu bir düdük darbesiyle cebinize sözde kazanç olarak indirdiniz ve aklınızca kazançlı çıktınız öyle mi?

Siz yine öyle zannedin!

Biliyor musunuz? 

Bu işin lolosuydu, lelesi henüz başlamadı, asıl o geride…  

Şimdi öncelikle elinizden o düdük alınarak, münasip bir cebinize konulacak. Sonrasında Yüce Türk Adaletinin pençeleri kursağınıza öyle bir girecek ki nefesinizin kaç okka geldiği üzerine yeni bahisler başlayacak bilesiniz. 

O karda, kışta, yağmurda ve güneşin alnında formasını terleten ve emeğiyle birlikte ekmeği peşinde koşan; onlarca futbolcunun terinin katline, emeğinin çalınmasına, hem de yanı başlarında yüzlerine gülerek nasıl da cüret ettiniz pes doğrusu… 

Bu “VAR” lığınızın cüretinin nereden geldiğini anlamak için çok az bir zaman kaldı, çok şükür.

Aslında sizin yatacak yeriniz bile yok…

Bu saatten sonra bırakın size düdük çaldırmayı, düdük makarna bile vermemek lazım ya neyse.

Ama mazlumun ahının aheste aheste çıkacağının memnuniyeti içerisinde size aramızda kalmak şartıyla bir tüyo, pardon sır vermek istiyorum, isterseniz bu konu hakkında da bahis oynayabilirsiniz “ebenizin ağlamasına ne kadar bir zaman kaldı?" Diye.

Hadi yine iyisiniz, gözünüz aydın, aldınız tüyoyu… 

Bu arada duymadınız galiba! Maç bitti beyler, düdüğü bu kez adalet çalacak. Bakalım adaletin VAR lığından sizin için ne karar çıkacak. 

Demek öyle ha; “dediğim dedik, çaldığım düdük…"