Rafet Ulutürk


Bulgaristan Türkleri Artık Ayağa Kalkıyor: Dönüşümün Zamanı Geldi


Bazı dönemler vardır; bir toplumun kaderinde sadece bir yıl, bir seçim ya da bir lider değil, bizzat tarih değişir.
Bugün Bulgaristan Türkleri tam da böyle bir eşiğe geldi.

On yıllardır siyasi temsilin dar bir çerçevede sıkışıp kaldığı, umutların bir avuç elit arasında tüketildiği, hakların pazarlık konusu yapıldığı bir dönem artık sona eriyor. Bugün yaşananlar bir siyasi kriz değil; bir toplumsal uyanıştır.

Sessiz Kitle Konuşmaya Hazırlanıyor

35 yıldır Türklerin oyları bir grup tarafından otomatik olarak “emanet” kabul edildi.
Emaneti taşıyanlar ise emanete ihanet etti:

Halkın sorunlarını çözmedi,

Gençlerin geleceğine yatırım yapmadı,

Türkiye ile bağları küçümsedi,

Topluluğun çıkarlarını kişisel çıkarlarla değiştirdi.

Ama artık başka bir toplum var karşımızda:
Eğitimli, özgüvenli, diaspora ile güçlü bağları olan, Türkiye’yi takip eden ve siyasetin arka kapılarında değil açık meydanlarda temsil görmek isteyen bir toplum.

Sessiz çoğunluk artık sessiz kalmayacak.

Eski Düzen Çökerken Yeni Zemin Doğuyor

Bugün APS etrafında yaşanan tartışma sadece bir parti meselesi değildir.
Bu, çok daha büyük bir yapısal kırılmanın işaretidir:

Eski liderlik modeli çöküyor,

Eski ittifakların etkisi tükeniyor,

Eski istihbarat bağlantıları deşifre oluyor,

Eski siyaset dili toplumu artık ikna etmiyor.

Bulgaristan Türkleri artık “korunmak” değil, kendi kaderini belirlemek istiyor.
Bu yüzden önümüzde iki yol var:
Eski düzenin gölgesinde kalmak ya da yeni bir geleceğin mimarı olmak.

Bu kez toplum ikinci yolu seçiyor.

Türkiye Faktörü: Jeopolitiğin Değişen Merkezinde Türkler

Bugün Balkanlar’da hiçbir şey 1990’lar gibi değil.
Jeopolitik dengeler değişti, Türkiye bölgesel güç olarak etkisini artırdı. Bulgaristan Türklerinin siyasi reflekslerinde Ankara’nın yaklaşımı her zamankinden daha belirleyici.

Bu bir duygusallık değil; bir gerçekliktir:

Türkiye bölgede güvenlik mimarisinin ana aktörüdür,

Ekonomik ilişkiler artmıştır,

Türk toplumu Türkiye ile her zamankinden daha iç içedir.

Dolayısıyla Türkiye’yi yok sayarak, Türkiye karşıtı bir duruşla Bulgaristan’da Türklerden destek almak artık mümkün değildir.

Bu dönemde yanlış tercihler yapanların toplum karşısına çıkacak yüzü olmayacaktır.

Yeni Nesil: Siyasetin Yönünü Değiştirecek Güç

Dönüşümün en güçlü kaynağı gençlerdir.
Onlar artık:

Var olmayı değil, söz sahibi olmayı istiyor,

Sadece kimlik değil, kalkınma siyaseti talep ediyor,

Ailelerin yaşadığı korku siyasetini reddediyor.

Bu genç kuşak, Bulgaristan Türklerinin yeni siyasi liderliğini de oluşturacaktır.
Geçmişin gölgelerinden değil, geleceğin ışığından güç alan bir liderlik…

Bulgaristan Türkleri İçin Tarihsel bir Fırsat

Bugün bir yenilenme dönemine giriyoruz.
Bu dönem:

Eski yapıların sona erdiği,

Yeni aktörlerin doğduğu,

Halkın söz sahibi olduğu,

Türkiye ile uyumlu modern bir çizginin benimsendiği bir dönem olacaktır.

Bu dönüşüm ne bir kişiye, ne bir partiye, ne de bir merkeze bağlıdır.
Bu dönüşüm toplumun kendisine aittir.

Sonuç: Ayağa Kalkma Vakti

Bulgaristan Türkleri artık tarih sahnesine geri dönüyor.
Başkasının yazdığı senaryolarda figüran olmak değil, kendi hikâyesinin başrolüne geçiyor.

Bugün atılan her adım, yarının güçlü Bulgaristan Türk toplumunun temelini oluşturacaktır.

Ve artık kimse bu dönüşümü durduramaz.

Çünkü dönüşümün zamanı geldi.
Çünkü halk uyandı.
Çünkü Bulgaristan Türkleri ayağa kalkıyor.