Yazına; Yazar Yıldıray Çiçek’in şu anlamlı sözleri ile başlamak istiyorum: “Mücadelede yoklar, tavırda yoklar, duruşta yoklar, fedakarlıkta yoklar, külfette yoklar ama söz konusu nimet olunca birbirini eziyor. Biz en zor günlerde bir avuç insanı hafızamızda taşıyoruz! Gerisi hikaye...”
Sevdası yüce, gönlü nur, aşkı Muhammed, şuuru tevhid, rehberi Kuran, yolu İslam ve Davası mübarek olanların önünde toz olup, bir ogün çekip gidersiniz. Çünkü bu dava çilelidir, bu dava meşakatlidir. Hani derler ya sel akar gider.. Kumu kalır diye.
Geçen gün Ferdi Tayfur'un "Batan Güneş" filmini izledim. Başından sonuna kadar türlü yalanlarla, dolanlarla, aldatmacalarla, fitnelerle insanların hayatını karartanları; Bu filimde birnevi kendimizi görmüş ve izlemiş olduk.
Derler ki; “Çürük iple kuyuya inilmez. Tıpkı çürük tahtaya çivi çakılamayacağı gibi. Neden? Çünkü; Çürük elma yanındakini de çürütür de ondan.”
Kolay incinecek kadar narin, her ince ayrıntıyı bile düşünecek kadar hassas, kırılınca kendi içine çekilecek kadar duygusal olmak seni çok fazla yıpratır. Kimse bu kadar ince düşünen birine acımaz. Karamsar tablo çizmeyin, kimsenin etkisinde kalmayın ve yolunuza devam edin.
Merhum Nihal Atsız diyor ki: "Taviz verene başkaları, kavga çıkarmadığı için belki aferin der ama kimse onu şerefli ve haysiyetli saymaz. Şerefliler taviz vermezler. Şerefin tavizi yoktur."
Laflarınızla kendinizi büyütüp, yaptıklarınızla küçülüyorsunuz. Yanıltıcı haberlerden medet umanlar vardır. Hergün yolunu buna göre çizenler vardır. Bundan mutlu olanlar vardır. Kendilerinin haber kaynağı olmasından mutlu olanlar vardır. Hep aynı niyetle saldıranlar vardır.
Hz. Ali diyor ki: "Haset edenin huzuru, çabuk darılanın dostluğu ve yalancının yiğitliği olmaz." Bencede, vallahide olmaz, billahide olmaz.
Birileri şöyle düşünüyorsa; aman etliye, sütlüye karışmayayım. Kimseyle kötü olmayayım. Kavgacı, agresif görüntü vermeyeyim, durumu idare edeyim. İşte bu tip insanlar olduğu müddetçe ne haklı, nede haksız kişiler ortaya çıkmaz.
Kancıklık içinde gezenler vardır. Hayatı hep oyun olarak görenler vardır. Bu oyunların hep oyuncusu olan, bu yüzden bir köşesinden tutunan zavallılar vardır. Bir yalanın değil de, bazen onlarca yalanın peşine takılmışlardır. İşte sizde bu oyunun oyuncağı olmuşsunuz.
Hz. Şemsi diyor ki: "Kalk! Silkelen kendine gel! Umutsuzluğa sarılma! Umutsuzluk şeytandan, ümit etmek ise Allah'tandır."
Hoplayan, zıplayan türden biri olmanızı zayıflık, Allah'a kulluk olarak görmeyiz. Biliriz ki en en büyük ihanet içinde yaşamaktasınız. Allah'ın değil, şeytani bir planla kulun kulu olmuşsunuz. Ve bu oyunu sürdürüp durursunuz.
Hz. Mevlana diyor ki: "Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce "yanmak" gerekir."
Gerçek gibi gerçekleri yapıyormuşsunuz gibi. Gerçek nedir yalanlara kanar, onları taşıyanları adam yapar, bir de peşlerinden gidersiniz. Hayat deryasında kaybolmaya hazır olursunuz.
Merhum Ali Metin Tokdemir Başkanımız demiş ki: “Kendi mağduruna, kendi insanına sahip çıkmayan, bir hareketin başarıya ulaşacağını kimse iddia edemez..!"
Dürüst insanların kullanmış oldukları şu söz ne kadar anlamlı: "Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar."
Gazeteci yazar Yıldıray Çiçek diyor ki; Kavgada yoklar... Mücadelede yoklar... Paylaşımda yoklar... Çilede yoklar... Sıkıntıda yoklar... Dertte yoklar... Ama MHP'de bir sıfat taşımak oldu mu hep varlar... Kutsanmış adamlar adeta... Kimseyle kötü değiller, o yüzden düşmanları da yok...
Yalanlarla yaşamaya alışmışsınızdır artık. Yılan dili gibi dilinizle kendinizi sokmanız emredilmiştir size! Kendiniz gibi aldatılmaya hazır olanları aldatmaktır artık yeni göreviniz. Bundan böyle; Yolunuza karanlıkta yol almaya çalışırsınız.
Merhum Nihal Atsız demiş ki: Siyasi çöküş… “Siyasi gelişim adil değildir; sonradan gelen basitler, bedel ödemeksizin, kendilerinden önce savaşan insanların meyvesini yer. Bu beyhudeler dahada ileri giderek kendilerinin vaz geçilmez birey olduğuna inandırırlar. Çöküş böylece başlar.”
Doğrularla birlikte, doğru adamlarla birlikte yol almak, doğru adamların işidir. Ne mutlu bu yola girip mutlu olanlara! Yüce Rabbim bizi kendi yolu Allah'ın gerçek yolundan döndürmesin, yüzümüzü Ondan çevirmesin.
Hz.Ömer demiş ki: “Vallahi doğruyu söylemekten dostum kalmadı…”
Düne kadar MHP'nin yolunun ve kapısının nerede olduğunu bilemeyenler, bir damla ter akıtmayanlar, bugün başımıza Ülkü devi olmuşlar... Pes doğrusu!
Peygamber Efendimizin Şu Hadisi İle yazımı bitiriyorum. Efendimiz Buyuruyor ki: "Öyle bir zaman gelecek ki! Doğru söyleyenler yalanlanacak! Yalancılar ise doğrulanacak! Güvenilir kimseler hain sayılacak! Hainler ise güvenilecek!" İşte ne yazık ki, Hadiste de belirtildiği gibi günümüzde yaşıyoruz.
Zakir Tercan




