Fakir Yılmaz


ATATÜRK KİMİN DERDİNDE ÖLDÜ?..


13 gün kadar süren bir hastalığın ardından 8 Haziran 632’de bir Pazartesi günü Medine’de bulunan evinde ve 63 yaşında vefat eden Hz. Muhammed (s.a.v.) dan bu yana adlarını, eserlerini ve tarih yazan yaptıkları ile unutulmayan liderlerin çok uzun yaşamadıklarını hiç fark ettiniz mi?
Bilmem ama şöyle bir baktığınız da Sultan Alp Arslan: 43, Fâtih Sultan Mehmed: 49, Bilge Kağan: 50, Yavuz Sultan Selim: 50 ve Mustafa Kemâl Atatürk: 57 yaşında hayata göz yumduklarını görür ve yanlarında, ellerinde olan imkanlarında yaşamlarını yormayacak o kadar imkan varken  ‘Acaba niye?’ diye düşünürüz..
Ve şöyle dönüp yeniden kıssadan yeni bir araştırma yaptığımız da Osmanlı İmparatorluğu’nun duraklama döneminde padişah olan ve sirozdan öldü denen ve hastalanıp, öldü dense de zihinsel engelli kardeşi  İbrahim tarafından idam edilmesini emrettiği de söylenen Murad IV hayata veda ederken 27 yaşındaydı.
Modern bilgisayarı icat eden, Alman ordusunun şifreleme sistemi Enigma’yı kırıp, matematik operasyonlarına liderlik ederek, müttefiklere denizaltıların nerede dolaştığını öğrenip onları batıran ve görünüşe göre bunun 14 milyon hayat kurtardığı tahmin edilerek savaş kahramanı ödülüne layık görülen Alan Turing 41 yaşında öldü dense de biri bir anda Bay Turing’in eşcinsel olduğunu keşfetti.  Savaş madalyaları elinden alındı. Pandemide ki Ardahan pardon Alaman, Çin aşısı gibi onu düzelteceği söylenen iğrenç bir “ilaç” almaya zorlandı. Bu da onu depresyona ve ölüme sürükledi. Yani nazikçe öldürüldü..
Bağdat’ta karısı olan Semerkant sultanının kızı tarafından zehirlenip, öldürüldüğü ve babası Alparslan’ın yanında Marand’da defin edildiği söylenen Sultan Melikşah 37 yaşındaydı.
Amerikalı siyasetçi, hukukçu ve Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. başkanı. 1861’den, 1865’e kadar ABD’ye başkanlık yapan Lincoln, döneminde çıkan Amerikan İç Savaşı’nda Amerikan ulusunu anayasal bir birlik olarak savunmak için Birleşik Devletler birliğini yönetti. Ülkesinin ürettiği araçları ile tüm dünya da marka olan Ford Tiyatrosu’nda bir oyun izlerken arkasından çok gizlice (!) yaklaşan biri 35. başkan, 46 yaşında ki John Kennedy cinayeti misali onu yakın mesafeden başının arkasından vurarak, 56 yaşında öldürüldü.
Safevî Devleti’nin Kurucusu Şah İsmail’in Ölümü yoğun alkolün sonucu iç organlarının tahrip olması yüzünden 37 yaşında ölmüştür.
Wolfgang Amadeus Mozart: Hala sevilen, unutulmayan bestecilerden biri. Zehirlendiği iddia edilmiş ve 35 yaşında vefat etti.
Ve, ‘falan yaşta şu nedenle vefat etti, filan yaşta bu nedenle öldü’ diye devam eden ‘erken ölen liderler’ listesi uzayıp, giderken ben genç yaşta ölümlerin liderleri yoran insanların onları alalaması ve  ‘Ömür törpüsü’ denen hal ve hareketleri olduğuna inanıyorum.
Çünkü hala bu çağda bile ”Araplardan bir şey olmaz’ dendiği şu dünyada Araplara liderlik yapan peygamberimizin çektiklerinin kendisinden sonra gelen liderlerinde çektiğini ve zihinsel olmasa da fiziksel olarak bir hayli yorulduklarını  ve şu vefasız denen dünyayı umursamayıp, uzun yıllar yaşamakla övünenlere canları pahasına hediye edip, erkenden aramızdan ayrıldıklarını düşünürüm..
Bugün ölümünün 87. yıl dönümünü andığımız Atatürk’ün bir yandan Osmanlı zihniyeti ile diğer yandan oluşturduğu ülkeyi tamamlayan halkları temsil ettiklerini ileri sürülenlerle, onunla savaşanlarda, diplomatik masalarda karşı karşıya gelen milletlerle ve çevresi ile uğraşıp, 87 yıl önce beklenmedik bir anda yani 57 yaşında hayata göz yumduğuna baktığımızda benim bu bakışımın hiçte yabana atılmayacağını da not ermek gerekmez mi?
Çünkü hep hazıra alışmış, keyfine ve rahatına düşkün, kendisini çok yakından ilgilendirse bile çevresinde, ülkesinde, dünyada olup bitenleri umursamayan ve ‘dünya yansa bir kalbur samanı yanmayan insanlar’ diye bilinenler uzun, uzun yaşarken, ‘O bir kalbur samanı yanmayan insanlar bu dünyada daha iyi yaşasınlar’ diye ‘dünyayı, insanlığı, geleceği dert edenler niye erken ölür?’ diye düşünüp, ‘Sende düzelmez denen şu dünyayı kendine çok dert etme..’ diyerek erkenden ölmemek için yazıma bura da son veriyorum.