Rusya tehdidi karşısında savunmasız kalan Avrupa Birliği (AB), bugün ne dediğinin farkında, ne de ne istediğini biliyor.
Avrupa güvenliği için Türkiye’ye ihtiyaç duyuyorsanız, adam gibi ortaya çıkın ve Türkiye ile anlaşın. Ama anlaşırken dayatmalarınızdan, “şu olmazsa olmaz, bu yapılmazsa giremezsiniz” masallarından vazgeçin.
Özellikle Kıbrıs konusunda yaptığınız büyük yanlıştan artık dönün. Kıbrıs’ta iki devlet varken, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde “olmayan Kıbrıs Cumhuriyeti”ni Rum tarafı adına AB’ye üye yaptığınız skandala kılıf bulmaya çalışmaktan vazgeçin.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı doğru söylüyor:
Kıbrıs’ta iki devlet var.
Eğer siz gerçekten “tek devlet” olduğuna inanıyorsanız, buyurun Rum kesiminden kalkın Türk tarafına elinizi kolunuzu sallayarak geçin. Yüreğiniz varsa tabii…
1974’ten beri iki bağımsız devlet var. Siz ise 2004’te bu iki devletten sadece Güney’i üye yaptınız. İyi de halt ettiniz. Bu kadar ciddiyetsizlikle koskoca bir Avrupa Birliği oluşturdunuz.
Gelelim asıl meseleye. 447 milyonluk Avrupa’da ordu yok. 50 yıldır çatışma tecrübesi olan 86 milyonluk Türkiye’nin ordusuna kaldınız ama kibrinizden bir adım geri atamıyorsunuz.
Ben bir Türk vatandaşı olarak söylüyorum: Rusya size saldıracakmış, tehditmiş… Bana ne!
Avrupa’yı işgal edecekmiş… Bana ne! Hiç ama hiç umurumda değil.
Yıllarca bizi “Üye yapacağız…” diyerek oyaladınız; “Şu madde olmazsa olmaz, bu madde geçmezse mümkün değil” diyerek süründürdünüz. Kendiniz konfor içinde yaşarken bizi sömürdünüz. Biz bunları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Bugün SAFE kapsamında Türkiye’yi görmek istiyorsunuz ama Almanya’dan bilmem hangi makamda olan Mertz diye biri çıkmış, sahte Kıbrıs Cumhuriyeti için aracılık yapacakmış.
Mertz önce Kıbrıs’ın durumunu öğrensin, sonrada kendi işine baksın.
Biz 1974’te sınırları çizdik. Türkiye Cumhurbaşkanı da söylüyor: Kıbrıs’ta iki devlet var.
Madem tek devlet diyorsunuz, buyurun, KKTC’nin kurallarını hiçe sayarak sınırdan geçin.
Cesaretiniz yok! E o zaman neyin kafasını yaşıyorsun Mertz Efendi?
Ben kendi çocuklarımızın Avrupa güvenlik sistemi içinde harcanmasını istemiyorum. Rusya Avrupa’yı işgal edecekmiş, vallahi de billahi de umurumda değil. 50 yıldır bizi dışlayan Avrupa ülkeleri için neden Rusya ile biz düşman olalım? Biz salaklardan oluşan bir millet miyiz?
Türkiye’nin konumu açıktır: Avrupa Birliği güvenlik sistemi için parmağımızı oynatmamıza bile gerek yok.
Eğer “AB güvenlik sistemine Türkiye’yi davet ediyoruz, bana dönüp ne diyorsunuz?” deseler, bu konuda bilge bir üşengecin sözünü hatırlatmak yeterlidir:
“BOŞVER…”
Çünkü Avrupa Birliği ülkeleri - özellikle Almanya ve diğerleri - ne istediğinin farkında, ne de dediğini biliyor.
Serdar Şahin
15 Kasım 2025
