Zeytin; İnsana ve insanlığa zarar vermeyen tek altındır
“Auranın rotası 4”
Ailenin toplamda 150 dönümü bulan zeytinlikleri Milas-Pınarcık’ta. Zeytin ağaçlarının tamamı “Memecik” çeşidi. Ve yıllık zeytinyağı kapasiteleri ortalama 5 ton. Zeytinyağlarını iki aşamalı olarak sıktırıyorlar. Birinci aşamada erken hasat soğuk sıkım ve içimlik yüksek polifenol là natürel sızma zeytinyağı elde etmek için sıkım yapıyorlar. Bu süreçteki sıkımı bu işte ciddi manada marka olan Yatağan'da Atilla Totoş'un sahip olduğu Tuay Zeytinyağı Fabrikası'nda yaptırıyorlar. İkinci aşamada ise çiğ tüketime uygun, salatalık, sofralık olarak yine erken hasat soğuk sıkım için Bafa'daki Mehmet Özgür Özdemir'e ait tesisle çalışıyorlar. 2023 - 2024 sezonundan itibaren ise Bafa Doğal Yaşam Kooperatifi bünyesinde kurulan tesiste sıkım sürecine devam etmeyi hedefliyorlar. Ürettikleri yağları e-ticaret kanalları aracılığıyla zeytinyağı tutkunlarına ulaştırıyorlar.

Yer üstündeki altın madeni
"Markalaşma sürecimizde yaşadığımız en büyük zorluk, doğru ve kaliteli ürettiğimiz zeytinyağını tüketiciyle buluşturmak oldu” diye serzenişte bulunan Baba Ergin, Tüketicilerin hala doğru ve kaliteli zeytinyağı hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirterek, bu serzenişin haklılık payını ortaya koymuş oldu; ayrıca bu problemin, belediyelerin denetimi altında hijyen koşullarına uygun satış yapılacak alanların çoğaltılmasıyla giderilebileceğine inandıklarının da altınız çizdi.

Abdülmuttalip Ergin; “yerel üreticilerimizde keza kusurlu zeytinyağları üretildiğini ve piyasaya sürüldüğünü gözlemliyoruz. Bu da bu yolda kaliteli zeytinyağı üretimi için gösterdiğimiz emek ve çabanın maalesef tam olarak karşılığını alamamamıza yol açıyor. Bu sorunun da bilinçli insanların bu sektöre adım atmasıyla ortadan kalkacağını düşünüyoruz” diyerek duygularını dile getirerek “Ben emekli bir matematik öğretmeniyim. İnanıyorum ki benim gibi tarımı bilimle yapmak isteyen insanlar oldukça ülkemizde zeytinyağı bilinirliği artacak. Hem tüketim hem de üretimde çok daha iyi yelerlere geleceğiz. Avrupa ülkeleriyle başa baş rekabet edeceğiz” diye belirtti.

En büyük hazinemiz, zeytinliklerimiz
“Altın madeni gibi yeraltında değil, yer üstünde" diyorlar. Dolayısıyla da bu altına ulaşmak için doğaya, insana ve toprağa sıkıntı çıkarmadan rahatlıkla her türlü ganimete, zenginliğe ve huzura erişebiliyorsun. Zeytinin sonsuzluk serüveninde insanoğlu için huzur vardır, sağlık vardır, mutluluk vardır. Temeline inip maneviyatını hissettiğinde ise kardeşlik ve barış vardır. Her taşın yerinde ağır olduğunu ifade eden vakar vardır, dünyanın çilesini yürekte hissederken oluşturulan meyvede şükür vardır, bereket vardır. Kısacası zeytinin özünde sonsuzluğun izi vardır. Bu ize ulaşabilmenin ve farkına varabilmenin tek yolu ise sadece toprak ile kavuşturulması gereken bir zeytin fideniz olsun diyor Abdülmuttalip Ergin, sonrasında sonsuzluğunun hikâyesi nasıl başladığını kendi gözlerinizle görüp, hissedeceksiniz. Diyerek, Rotaya devam komutu çıkıyor ağzından;
Hem de, inadına inadına rotaya devam diyor.