Yurtta Sulh Cihanda Sulh! Sözü; Devşirmelerin, sahte Atatürk'çülerin, kimliğini gizleyecek kadar hain ve alçak iblislerin, kriptoların dediği gibi ' yurtta barış, dünyada barış' sahte cümlesi ile asla aynı değildir. Bir defa ' Sulh' sözcüğü içerdiği anlam ve estetiği itibariyle bambaşka bir güzelliktedir. ' Barış' sözü ise çok basit ve sahtedir. Bir kere Sulh sözünün merkezinde 'Devletçilik ' ilkesi var, Disiplin var, Vatan var, Misakı Milli var, Din var, adalet var, Türk var, Ordu var, Ocak var, od var! dünyaya kafa tutarcasına bir başkaldırı var, Otorite var, Disiplin var ve dünyaya nizam hükmü var, İntizam var! Sahtelerin kullandığı 'Barış' sözünde ise, Basitlik var, Sıradanlık var, Sahtekarlık var, Kendine özgü bir bayağılık var, Aşağılık olma var, Düşmanlara yalvarma var, Baş eğme var, Boyun eğme var, Acziyet var, Taviz var, ihanet var ! Türk Milli Ülküsünün son Atası, Mustafa Kemal Atatürk, ' Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözünü, Yedi düvele karşı 'Eğer ki Yurdumda Sulh olmazsa, Cihanda Sulh olmaz' anlamında söylemiştir. Bu ferman da; hem yedi düvele, hem de içimizde bir ur gibi büyüttüğümüz emperyalizmin uşakları olan iş birlikçilere yani bölücülere bir açık meydan okuma var! Milletine özgüven var, Bilim var, ilim var, Türk Töresi var, gelenek var! Sancak var, dava var! Velhasılı Kelam; Ülkemde: bölücü ve iş birlikçiler daha ileri barış ve demokrasi istiyor! Mandacılar, Taşnak kalıntıları sizi! Vay Halinize! Eskiden Öğretmen düşmanı olanlar, şimdilerde Asker ve polis düşmanlığına soyunmuşlar. Ne Mutlu Türküm Diyene, bu ülkenin ekmeğini yiyip bunu diyemeyenlerin canı Cehenneme! Fekrullah Değirmenci