Okuma alışkanlığı elde etmek ve doğru bir okumayı yapabilmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Gazeteci Yazar Mehmet Ali Gönül, 'Anlam ve mahiyet vermek ruha hitap eden bir okuma yapılmalı. gitme.' dedi.

Neredeyse her yıl dile getirilen, indirgenen gelen okuma miktarları sayısal olarak bir değer ifade etse de mahiyet arzu edilen değerleri veremeyebiliyor.

Kişisele katkı sunması için nasıl bir okuma yapma yapısı hakkında İLKHA muhabirine konuşan Gazeteci Yazar Mehmet Ali Gönül, kişinin erdemli bir şahsiyet almasıne yol açan bir okuma gerçekleştirme, çocuk okuma alışkanlığı kazandırılması için de ailelerin örneklik teşkilatını yönlendirmeyi ifade etti. Gönül, 'Kaliteli ve oturaklı bir okuma için her şey ebeveynlerine düşüyor. ellerine telefon, tablet ve bilgisayar gibi eşyalar verildiğinde, insanlar zaman harcama, zaman bonkör bir şekilde harcama gibi bir karşılama yakalanmış oluyorlar.' diye konuştu. Ailelerin örnekliği önemli Günümüz şartlarında kaliteli hale getirmenin zor olduğunu ancak küçükken kazanılmışsa bu alışkanlığın alışkanlığı kolay kolay körelmeyeceğini vurgulayan Gönül, 'Ailelerin okuması, okuma akşamları düzenlemeleri, haftada bir iki kez bu sıcak ortam oluşturmaları, hatta mümkünse semt pazarlarına gittikleri gibi çocuklarla birlikte kitap pazarlarına ayrılanlar. imza günlerine giderek imzalı kitap almaları kitap okuma duygusu aşılar.Ancak böyle bir alışkanlıkla büyümemiş olan ve yaş olarak belli bir düzeye gelmiş olan kişilere yönelik de bu alışkanlığın kazandırılması için basitten zora doğru yol izlenebilir. şeklinde konuştu. Gazeteci Yazar Mehmet Ali Gönü 'Anlam ve mahiyette ruha hitap eden bir okuma yapılmalı' İlke bir amaç için okunduğunu hatırlatan Gönül, 'Yemekken amaç mideyi doyurmak ve mümkünse en çok yemek ve görünüşler dahi iyi olan yemekler seçiliyor. İnsan ruh ve bedenden arındırmak. bir kişinin yemekten sonra istifra edecek yemeklerden nasıl kaçıyorsa bu tür kitaplardan da kaçmalı. Kişi, erdemli ve faziletli biri olmak için okuyorsa bu anlam ifade eder. dedi. 'Okumak kibre değil tevazu elbisesine bürünmeye oluşturulmalı' Okumanın belli bir yaş veya sınırının olmadığını, insanın son nefesine kadar belli bir disiplin serisinde okuduğunu kaydeden Gönül, son olarak şu ifadelere yer verdi: Ancak okudukça tevazu elbisesine bürünenler bir mesafeyi iyi kat etmiş ve amaca hizmet etmiş olur. Biz tavırlarını, hareketlerini ve yaklaşımlarını görebiliriz. Onun için bilen ile bilmeyeni Allah bile bir tutmuyor. Zümer suresinin 9'uncu ayetinde, 'de ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Çıkarımlar, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır' diye buyuruyor. Demek ki, bilen sürekli kendini geliştirdi, faziletli insan olmak için yol aldığından ilim onu ​​sürekli geliştiriyor. Zaten kisinin ilim konusunda sürekli kendini gelistirmesi, sahipligiyle karar vermemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' Biz tavırlarını, hareketlerini ve yaklaşımlarını görebiliriz. Onun için bilen ile bilmeyeni Allah bile bir tutmuyor. Zümer suresinin 9'uncu ayetinde, 'de ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Çıkarımlar, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır' diye buyuruyor. Demek ki, bilen sürekli kendini geliştirdi, faziletli insan olmak için yol aldığından ilim onu ​​sürekli geliştiriyor. Zaten kisinin ilim konusunda sürekli kendini gelistirmesi, sahipligiyle karar vermemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' Biz tavırlarını, hareketlerini ve yaklaşımlarını görebiliriz. Onun için bilen ile bilmeyeni Allah bile bir tutmuyor. Zümer suresinin 9'uncu ayetinde, 'de ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Çıkarımlar, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır' diye buyuruyor. Demek ki, bilen sürekli kendini geliştirdi, faziletli insan olmak için yol aldığından ilim onu ​​sürekli geliştiriyor. Zaten kisinin ilim konusunda sürekli kendini gelistirmesi, sahipligiyle karar vermemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Çıkarımlar, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır' diye buyuruyor. Demek ki, bilen sürekli kendini geliştirdi, faziletli insan olmak için yol aldığından ilim onu ​​sürekli geliştiriyor. Zaten kisinin ilim konusunda sürekli kendini gelistirmesi, sahipligiyle karar vermemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Çıkarımlar, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır' diye buyuruyor. Demek ki, bilen sürekli kendini geliştirdi, faziletli insan olmak için yol aldığından ilim onu ​​sürekli geliştiriyor. Zaten kisinin ilim konusunda sürekli kendini gelistirmesi, sahipligiyle karar vermemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' veriyle kanaat getirmemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.' veriyle kanaat getirmemesi gerekir. Sürekli ilme aç olmalı ancak ilmi paylaşımda da cömert olmalı. İlim paylaştıkça artar. Paylaştıkça artan ilim insan faziletisi değil ilmin faziletidir.'