Vüsale ALİYEVA-MESLEK AHLAKI
MESLEK AHLAKI
Bazı meslekler vardır lekelendi mi toplum çerçevesinde itibarını yitirir. Bu gibi meslek sahiplerinin tüm meslek
hayatları boyunca dikkat etmesi gereken ve maddi çıkara asla yenik düşmeyecek iradede olmaları mühimdir.
Böyle mesleklerden birisi de gazeteciliktir.
Gazeteci halkın gören gözü, duyan kulağı, bağıran sesidir!
Bu meslek 150 yıldan fazladır Türkiye’de yapılmaktadır ve yeterince eski bir meslektir.
Gazeteci onurlu, şerefli insandır! Tarafsızca sırf hakikatleri ulaştırmaya yetkili kalem ehlidir.
Son yıllarda ekonomik pahalılık insanları yıpratmışken umutla bunalımdan çıkacak olumlu haberleri gazete ve tv
kanallarından ararız. Hayat pahalılığının insanları ek işlere mecbur bırakması, başka bir iş bulamayanların devlet
desteğinden yararlanmaları açlığa karşı büyük bir mücadeledir aslında. Bu mücadelede her kes vicdanının ekmeğini
yer. Kaldı ki, bir gazeteci insanların dikkatini yalan haberlerle kanalına, gazetesine çekmeyi meslekten sayıyorsa
yazıklar olsun!
İnternetten gazete sayfalarına göz atmak isteyen, bir umut arayışında olan dar gelirli insanları gerçek olmayan
haberlerle devletin kurumlarına yönlendirmeleri gazeteci onurunu ayaklar altına alacak kadar utanç verici bir
harekettir. Yaşam mücadelesi ile yarınlara umudunu kaybetmemek için iyi gelişme var mı yok mu diye sosyal
medya gazetelerini okuyarak Kaymakamlıklara, Posta Telgraf şubelerine koşan insanlar haberin yalan olduğunu
duyunca canının sıkıldığı her an sözüm ona vicdan yoksunu gazetecinin para kazandığını sandığı, fakat asıl vebal
kazandığının farkında olmayışı Müslüman bir ülke için de tuhaf açıkçası.
Yeter ki, binlerce kez tıklansın diye para kazanmak için doğru –yanlış, helal- haram çizgisini hiçe sayan kendisini
gazeteci sananlar! Sizden gazeteci olamaz. Bu şerefli meslek size çok fazla.
Gazetecilikte ailesinin geçimi için kaygılanan, siyasi- ekonomik sorunlardan gündemin olumsuz etkilenmesi ile
masraflarının katlanarak gelirinin bilmem kaç katına çıkmış fakirlik haddinde çare arayışı ile yayımladığınız o
haberlere umut bağlayarak resmi kurumlara başvuru yapan o insanlarla alay etmek ayıbı yoktur!
O ayıp, ucuz haber için beş-üç lira fazla kazanmayı mübah sayan siz sahtekarlarındır.
Çok merak ediyorum, yalan haberle kazandığınız para ile sabah kahvaltısını yaparken afiyet oluyor mu? Bu gıdaları
insanları kandırarak yiyorum, böyle besleniyorum - diye düşünüyor musunuz?
Umurunuzda değildir bence. Dünyada milyarlarca insan var. Ama ömür boyu temiz lokma ile yaşayan önemli meslek
sahibi insanlar tüm dünya nüfuzunun cüzi oranındadır.
Evet, para caziptir, para günümüzde her şey konumundadır. Ama paradan daha kıymetli değer var: Kirlenmemiş
kazanç!
Bir şeyi de düşünüyorum, bu sosyal medya haberlerini hiç denetleyen, haberlerin aslını astarını araştıran devlet
kurumu yok mu?
Her kes her istediği yalanı uydura bilmekte serbestse, nasıl oluyor da siyasi görüş bildiren, devlete zıt ve argo
kelimelerle bazı siyasi olaylara, kararlara tepki verenleri neden hemen kolayca bulup emniyete ifade vermeye,
nezarete atmaya götüre biliyorlar?
Resmi kurumların, devlet adamlarının hakları var da, dar gelirlilerin doğru habere ulaşma, kandırılmama, duygusal
kullanılmama hakkı yok mu?
Konu ile ilgili Kaymakamlık Sosyal yardımlaşma Vakfına giderek haberler hakkında sordum, Sosyal Yardımlaşma
Memuru bu haberler yüzünden onlara yeni veya ek, zamlı destek ödemesi hakkında sosyal medya gazetelerinden
okuduklarını ve başvuru yapmak için gelen bir çok vatandaşın olduğunu ve bu durumdan oldukça rahatsız olarak asıl
görevlerine odaklanmaya mesailerinin yetmediğini, CİMER bilgi merkezine şikayet ettiklerini söyledi.
CİMER bilgi merkezinden araştırma sonucu yalan haberleri yayımlayan gazete “yanlış anlaşılmış” ibaresi ile
yazdıkları haberin arkasında bile durmamışlar.
İşte bu kadar da korkak bir sahtekar medyacılık var maalesef ortada.
Umarım bu yazımdan sonra yetkili merciler sosyal medyadaki yalan haber yayımlanmasına sansür uygulayacak, hem
vatandaşların hem de kamu çalışanlarının maddi ve manevi mağdur olunmasının önüne geçilecektir.