Bugün, 6 Kasım 2025 Perşembe
Kahramanmaraş'ın en büyük camilerinden biri olan Doğukent Camisi, depremin ağırlığında hasar gördü. Vatandaşlar, vakit namazlarını avluda cemaatle kılıyor.
Doğukent Camii müezzini Harun Elmas, büyük bir musibet yaşadıklarını belirterek, kentte elektrik dağıtımının ardından camilerinde ezanın okunduğunu belirtti.
Elmas, “Camımız Kahramanmaraş'ın en büyük ikinci camisi. Cemaat genelinde en kalabalık camilerden bir tane. Genellikle sabah namazlarında 200 kişilik cemaat olurdu. Diğer vakitlerde daha fazla olurdu. Herkese geçmiş olsun diyorum. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Allah evi bir daha böyle acıcılar yaşatmasın.” temennisinde bulundu.
Doğukent Mahallesi'nin en çok korkulan mahallesinden biri olduğunu, depremde can kaybının mahallede yaşanmadığını dile getiren Elmas, “Şehrimiz gerçekten çok kötü durumda. Mahallemiz aynı şekilde. Mahallemiz Kahramanmaraş'ta en çok korktuğumuz zamanlar bir tanesi. Depremin geleceği zaman milletin ilk yeri Doğukent Mahallesi idi. Çok şükür mahalimizde can kaybı olmadı, hiçbir bina yıkılmadı. Yaklaşık 20 bin civarında mahallenin nüfusu var. Camimiz büyük hasar gördü ama şu an sağlam bir rapor aldı. Camimizin kubbesinde, kolonlarında, sütunlarında, direklerinde herhangi bir hasar yok. Allah'ın izniyle yakın zamanda tekrar inşa edilerek, camimizde tekrar ibadete başlanacak. Elektriklerden beri sürekli ezanlarımızı okunmakta, namazlarımız cemaatle birlikte kılınmaktadır. Burada 30-40 kişilik cemaatimiz oluyor. Herkesten Allah razı olsun. Müslümanlar olarak kaza ve kaderin Allah'tan geldiğine ülkesi. Bu ortak Allah'a şükür ihtiyacımız olmalı.” diye konuştu.
Cami cemaatinden Ali Koyulhisar ise, gördüklerini söyledi:
“Doğukent'te oturuyoruz. Caminin cemaatindeniz. Camimiz hasret gördügünde su anda ibadet yapmiyor. Onun için ağırlık namazlarımızı kılıyoruz. Cami yıktı diye biz namazı terk etmeyeceğiz. Allah'a ulaşmak bir daha böyle bir musibet vermekten. Allah herkese yardım eylesin. Allah'tan her zaman için iyilik istiyoruz. Belki hakkımızda böyle daha hayırlıydı. Veren de sahibi, alan da sahibi. Dünyayı bir araya getirmek, ahiret toplamak, istediğini yapmak gibi yapar. Bize de şükretmek düşer.”
