TBMM Genel Kurulu’nda, Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk 8 maddesi kabul edildi. 19 maddeden oluşan ve 10 farklı kanunda değişiklik öngören teklif, vakıf taşınmazları, kültür varlıkları, tarihi alan yönetimi, kamu mülkiyeti ve turizm alanlarında dijital denetim konularında düzenlemeler getiriyor.

Genel Kurul’daki görüşmelerde, teklifin 7. maddesi üzerine muhalefet partilerinden beş önerge sunuldu. CHP, Yeni Yol Partisi, DEM Parti ve İYİ Parti’nin önergeleri reddedilirken, AK Parti’nin sunduğu önerge oy çokluğuyla kabul edildi. Buna göre, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararlarının 24 saat içinde Sulh Ceza Hakimliği’nin onayına sunulması ve hâkimin bu kararı en geç 48 saat içinde açıklaması hükme bağlandı. Aksi durumda karar kendiliğinden hükümsüz sayılacak.

Muhalefet: “Demokrasilerde muhalefeti dinlemek gerekir”

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, hükümetin eleştirileri dikkate almadığını savunarak, “Biz bu maddede sakıncalı ifadeler olduğunu söyledik. Şimdi önergeyle değiştirmeye kalkıyorsunuz. Demek ki muhalefeti dinleyince doğru işler çıkıyor. Ama siz muhalefeti duymuyorsunuz” dedi. Özdağ, demokrasilerde iktidarın olduğu kadar muhalefetin de önemli olduğunu vurguladı.

CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise konuşmasında sert eleştirilerde bulundu. Suiçmez, “AK Parti bilerek ve isteyerek Anayasa’yı ihlal etmeye devam ediyor” diyerek 7. maddenin ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini savundu. 5651 sayılı internet yasasını hatırlatan Suiçmez, Anayasa Mahkemesi’nin bu kanun çerçevesinde defalarca hak ihlali kararı verdiğini anımsattı. “Mahkemeler savunma hakkı tanımadan erişim engeli kararı veriyor, bu da ifade özgürlüğünü doğrudan ihlal ediyor” ifadelerini kullandı.

Görüşmeler Devam Edecek

Teklifin sekizinci maddesi üzerine verilen beş önerge de reddedildi ve ilk sekiz madde oy çokluğuyla kabul edildi. TBMM Genel Kurulu’nda kalan maddelerin görüşmelerine bugün saat 14.00’te devam edilecek.

Vakıflar Kanunu teklifi, sadece kültürel ve tarihi mirasın korunmasıyla değil, dijital çağda denetim ve erişim uygulamalarının sınırlarını yeniden tanımlamasıyla da tartışma konusu olmaya devam ediyor.