Uzmanlar yas sürecini yaşayan kişinin yalnız kalmasını tavsiye ediyor

Uzmanlar yas sürecini yaşayan kişinin yalnız kalmasını tavsiye ediyor

Uzmanlar yas sürecini yaşayan kişinin yalnız kalmasını tavsiye ediyor

Meydana gelen afetlerde yakınlarını kaybedenlerin kayıplarını ve ya ölüme gittiğini belirttiler Yetişkin ve Ergen Uzmanı Psikolog Hatice Altınel Babacan, kişisel yas sürecini yalnız bırakıldığında olumsuz durumların yaşanabileceğine dikkat edilmesi bu süreçteki kişilere destek olunması gerektiğini ifade etti.

Üstte yaşananlar doğal afetlerde sevdiklerini kaybedenler özellikle yetişkin ve ergenleri kaybetmeye ve yaslara maruz kalmaya başladığını anlattı Yetişkin ve Ergen Uzmanı Psikolog Hatice Altınel Babacan, kayıp ve yas anları İLKHA'ya anlattı. Beklenmedik kayıpların yas tuttuğunu karmaşık hale getirdiğine işaret eden Babacan, yaşanan travma sonrasında stres bozukluğunun ortaya çıktığını ifade etti. Bireylerin yas sürecinde yaşadıkları olayların tepkilerini anlatan Babacan, yas okumanın kesinlikle bir hastalık olmadığını dile getirdi. Babacan, yas tutma yalnız başına atlatılmamasına özen gösterilmesinin eşiğinden dönerek hissedilen izlenimin bastırılmasından paylaşılmasını önerdi. Kayıp ve yas tutma 6 ile 24 ay arasında olduğunu ifade eden Babacan, bu süreçte bireye destek olarak yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilebileceğini söyledi. 'Ölümün meydana geldiği geliş şekli yas bakış yönünü değiştirmektedir' Doğal afet gibi olaylarda can kayıplarının yas açıklamalarının karmaşık hale getirdiğini anlatan Babacan, 'Deprem gibi gecikmelerde beklenmedik kayıplar, yas hızında karmaşık hale gelir. Travma sonrasında kişilerdede stres bozukluğu görülür. Yas süreci kesinlikle bir hastalık değildir. yas anlatımı yönünü değiştirmektedir.Deprem, sel gibi beklenmedik doğal olaylar yas açıklamaları daha da karmaşık hale getirmekte; çünkü ani ve beklenmedik ölümler meydana gelmektedir.' dedi. 'Davranışsal, düşündürücü, duygusal ve kalıcı tepkiler görülüyor' Yaşayan insanların yas sürecinde verdikleri tepkileri aktaran Babacan, 'Bireylerin yas sürecindeki çatışmalar içinde yaşadıkları olumsuz tepkiler vardır. Davranışsal, kullanma, duygusal tepkiler kayıplar görülür. , ölen kişinin yaşadığı duyguna odaklanma ve benzeri davranışlar görülmektedir.Davranışsal da ise ağlama, dalgınlık, sosyal çekinme ve ölen kişiyi hatırlatan tüketmekten kaçınmadır.Fizyolojik tepkiler ise emmetata aşırı artma veya azalma, duygusal olarak boşlukta hissetme, uyuşukluk, kalpte çarpıntı ve benzerini barındırdığı görülüyor. ' kullanım kullandı. 'Yas tamamlama başına yalnız atlatılmamasına özen göstermeli' Yas sürecinin acının paylaşılması sürecine değinen Babacan, 'Yas sürecini yalnız başına olmaması atlatna özen göstermeli. Hissedilen duygular çevrede paylaşılmalı. Duyguları bastırmayalım. Ailede ortak bir kayıp yaşanmışsa onu aile bireylerinde paylaşırken çekinilmemeli. bir nebze de olsa birlik ve beraberliği güçlendirecek.Daha önce yaşanmış kaybın de konuşma bireye oldukça iyi geleceğini gösterir.Ölüm acısı kişinin kişiyi gösterir.Ölüm acısının hissettirdiği duygu evrenseldir.' diye konuştu. 'Bu yetkiler geçici yetkidir' Kayıp ve yaş sürecini yaşanabilecek bir ülkede paylaşan Babacan, 'Kayıp ve yas yaşayan yerleşim birimlerinde yaşayanlar gibi duygusu ortaya çıkar. Sosyal olarak hayatta kalmaktan çekinme yaşanacaktır. Kişilerle iletişimde azalma yaşanacaktır. 6 ile 24 ay arasında geçen normal bir noktadan sonra Hissedilen duyguların bu çalışmasının kaldırılmasına ve etkilenmese olumsuz durumlar meydana gelebilir.' şeklinde konuştu.


Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku