Kar yağışının olması gerekenden çok az yağması nedeni ile kuraklık endişelerinin baş göstermesi üzerine konuşan uzmanlar, su tutma çok dikkatli kullanılması gerektiğini hatırlatmadı.
Uzmanlar yağışın az olması ilerleyen zamanlar için ciddi geçen kuraklık koşulları olduğunu, su tasarrufunun ise büyük önem arz ettiğini belirtti.
'Küresel ısınma artık yayılmamızda ciddi yer tutmaya başladı'
Türkiye Akdeniz İklim Kuşağı içinde yer alan ve buna bağlı olarak topoğrafik hükümler nedeni ile farklı iklimlerin bir arada yaşadığı bir ülkedir ve aynı zamanda bir tarım ülkesidir. Bu gidişatları da kuraklık gerçekten Türkiye açısından son derece önemli ve sonuçlara yol açabilecek bir gerçek. Yani küresel ısınmadan en çok etkilenecek ülkelerden biri Türkiye'dir burada bulunduğu konum itibari ile.'
Ağrı'da en az yağmurun olduğu yıl 2022 yılı oldu
Ağrı'ya düşen yağışın yüzde 48'inin kar olduğunu yaşayan Kaya, kış mevsiminde yağışın bu denli az endişe verici endişe verici olduğunu söyledi.
Kaya, '2022 yılı beklentisi bakışımız zaman Aralık ayı son 52 yılın en sıcak ayı olarak kayıtlara geçti. Bu bağlamda da en az yağmurun olduğu yıl olarak da kayıtlara geçti. Yağışlar evi farklı iklimler görülmekle birlikte özellikle karasal iklimin etkili olduğu Doğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere diğer yerlerde genellikle kar şeklinde yağışlar görülür.Örneğin Ağrı ilimiz karasal iklimin en yoğun geçmiş dönemlerinden biridir ve bu ilimizde de yıllık yağışların yaklaşık olarak yüzde 48'i kar şeklinde düşmektedir.Doğu Anadolu Bölgesi boyunca ve Ağrı ilinin özelinde ekim, kasım, aralık, ocak Oldukça yoğun.Şubat ve mart ayına ölünce kar yağışları görülüyor.Türkiye geneli yolculuklarında Aralık ayında sıcaklıkların görüldüğü ve ters sonuçları olarak gösterilerin ise büyük ölçüde düştüğünü görüyoruz.Geleceğe yönelik olarak bu endişe verici bir durum, çünkü uyguladığı tarım ülkesidir, tarımın büyük göstergelerine tüketici olarak yapılmaktadır.' dedi.
'Şuan görünen kuraklığın ciddi bir tehdit olarak korunuyor'
Yağışların çıkışları ile Balık Gölü, Fırat Nehri'nin en büyük kollarından olan Murat Nehri ile Yazıcı Barajı'nda su seviyesinde önemli bir azalma olduğunu dile getiren Kaya, Devlet başta olmak üzere her kesimin önlem alınması gerektiğini belirtiyor.
'Bütün akarsuların kaynağı yağışlardır, Türkiye'nin akarsularının önemli bir kuşamı genellikle dağlık alanlarındakileri içerirta ve gerek yer altı suları ve gerekse yerüstü suları tamamen yağışlarla beslenmektedir.' diyen Kaya gruplarını şöyle sürdürdü:
' Doğu Anadolu Bölgesi bu bölgelerin en önde gelen gelenlerinden biri ve yine Ağrı ilimize baktığımız zaman Murat Nehri Fırat Nehri'nin en büyük koludur, Ağrı'nın Diyadin bölgesindeki etkilerini almakta. Gerek Murat Nehri ve kollarına ve yanında Balık Gölü'ne bakışımız zaman su seviyesinin Şu anda görünen kuraklığın ciddi bir tehdit olarak yöneticileri. . Yani bu bir dengedir.'
'… toplum olarak vurdumduymaz şekilde devam edersek ...'
Kaya, 'İklim değişikliği aslında doğal bir olaydır yani günümüzde Türkiye'deki iklim koşulları veya göçmen iklim değerlerinin yaklaşık 8 bin yıl önce şekillenmiş. O günden bu güne nispi bir sıcaklık artışı olmuştur. Gerek Kur. 'an-ı Kerim ve kullanma Efendi Peygamberimizin Hadislerinde sularla ilgili, israf ile ilgili 'Yiyiniz içiniz ama israf etmeyinniz.' şekilde devam edersek bunun sonuçları hep beraber yaşarız.' şeklinde konuştu.
Geçmiş yılların ile ilgili çeşitli bilgi birikimini paylaşan Kaya, 'Ağrı son dönemlerin en kışlarını yaşıyor. Ağrı 20 Ocak 1972'de sıcak Türkiye ve Ortadoğu'nun en düşük sıcaklık tahmini eksi 45.6 derece ile. Ağrı'daki kar kalınlığı 225 santimetre civarında.Mart sabahı hem kar yağışları hem de ilkbahardaki yağışların yeterli olması ve bu durumda bir kuraklık yaşanmaz ama şekilde bu devam etmesi kuraklık oluşturur buda hem yönlendirmeleri hem ekonomik yönler hem sosyal yönelimleri ciddi göçmen etkileri.' diye konuştu.
Yağışın ekinler üzerinde saha araştırmalarının ciddi bir sorun oluşturmadığını kaydeden Ağrı İl Tarım ve Orman Müdürü Kenan Engin, yağışların düşmesi ve yaz yağmurları ile ihtiyaç duyduğu suya ulaştığını belirtti.
Yağışların bu seyirde devam dersinde ise şimdi olmadan da ilerleyen zamanlar için büyük risk oluşturduğunu hatırlatan Engin, geçen yılın aynı aylarına göre metreye 8 kat daha az yağış düştüğünü söyledi.
'Ağrı ilimiz hem tarım hem de hayvancılık açısından Türkiye'nin önemli illerinden biri.' diyen Engin, şunları söyledi:
'Toplam 3 buçuk dekar tarım arazimiz var. Yaklaşık 2 milyona yakın hayvan varlığımız var. Sonuç olarak hem konutin ve hem de bölgemizin tarım potansiyelimiz açısından önemli illerinden biri. Bu 3 buçuk milyon dekar tarım arazisinin 3 milyona yakın tarla arazisidir. Yani ekilen ve elde edilen hasat alandır. . Bizde özellikle güzlük ekimler bölgemizde buğday ve macar fiği olarak ekilmekte çiftçilerimiz tarafından.
Don olayının ekinler için ciddi risk oluşturduğunun gökyüzünü çizen Engin, 'Ağrı ile ilgili de yağışlar geçmesi kısaca bir bilgi vereceksek özellikle geçmiş yıllar kasım ve aralığı kapsayan uzun yılların ortalama ölçüsüne 82 kilogram olmasına rağmen şimdiki kasım aralığı, geçen yağan sıcaklık miktarı 11 kilogram. Yani 8 kat daha az yağmur yağdı.Fakat bu bizim, çiftçilerimiz için hala elinde bir problem değil. Ziraat mühendisi arkadaşlarının sahada, tarlalarda yaptığı ürün denetimlerinde de hem tohumlamada hem çimlenmede ciddi bir risk görülmüyor.Ama böyle bir riskimiz var ise göstermez ve devamında çimlenmeden sonra don vurursa bu ciddi manada hasara dönüşebilir.' dedi.