UNUTTURULAN….KUTÜ’L-AMÂRE ZAFERİ…. ARTIK ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNE GİRMİŞ BULUNUYOR.

UNUTTURULAN….KUTÜ’L-AMÂRE ZAFERİ…. ARTIK ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNE GİRMİŞ BULUNUYOR.

UNUTTURULAN….KUTÜ’L-AMÂRE ZAFERİ…. ARTIK ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNE GİRMİŞ BULUNUYOR.

TÜRK ASKERİNİN İNGİLİZLERE KARŞI KAZANDIĞI ABİDEVİ BİR ZAFER... İngiliz tarihçi James Morris’in “Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi” diye tanımladığı Kut’ül Amare Savaşı, Irak doğusunda Dicle Nehri kıyısındaki KUT kasabasının yakınlarında konuşlanmış İngiliz askerleri ile müttefiklerinin kuşatılmasıyla ve şehrin Türk ordusu tarafından ele geçirilip, İngiliz birliklerinin “tamamının esir” alınmasıyla sona ermiştir. Bağdat’taki karargahında tifüsten ölen Mareşal Vonder Goltz Paşa’nın yerine 6.Ordu komutanlığına atanan Halil Paşa 29 Nisan’da General Charles Townshend komutasındaki ingiliz ordularını teslim aldı. Kut’ül Anere zaferimizin büyük komutanı Merhum Halil Paşa, İngilizlerin teslim olması ve Kut’ül Amare zaferinin ardından 6. orduya bir mesaj yayımladı. Halil Paşa mesajda şöyle dedi: “Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.” Kesin Türk zaferiyle biten kuşatmanın ardından, Kut’taki hükümet konağına Türk Bayrağı, Tümgeneral Townshend’in karargahınada 3. Alayın sancağı dikildi. Halil (KUT) Paşa, PETROL zengini MUSUL’U İŞGAL etmek isteyen 60 bin kişilik İngiliz ordusunu 20 bin kişilik Türk askeri ile bozguna uğratmıştır. Savaş dehası olan Halil Kut Paşa, Atatürk’ün ölümünden sonra istekleri emir kabul edilen İngilizler tarafından tarih kitaplarından adı silinen ve bizlere unutturulan gerçek bir “kahraman” Türk komutanıdır. Bu kahramanları ve zaferleri TÜRK olarak bilmek zorundayız. Maalesef tarihimizi ya bilmiyor ya da “önemsizleştirme” gayretindeki iç ve dış mihrakların rüzgarıyla hareket ediyoruz. Kut’ül Amare... Avrupa ülkeleri tarafından “hasta adam” olarak ilan edildiği kritik bir dönemde Türk ordusunun kazandığı “abidevi bir zaferdir.” Kutü’l-Amâre Zaferi artık ülkemizin gündemine girmiş bulunuyor. Bu elbette sevindiricidir ve eminim ki Kutü’l-Amâre Zaferi, bundan sonra tarih metinlerimizde hatta müfredat programlarında yer alacaktır. “Kut’ül Amare kahramanı” olarak bilinen Halil Paşa, Enver Paşa’nın kendisinden bir yaş küçük amcasıdır. 1934 yılında Soyadı Kanunu’nun çıkmasından sonra Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından Kut’ül Amare Zaferi neddniyle “KUT” soyadı verildi. Türk askerinin ölümsüz destanlarından biri de KUT’ÜL AMARE’DİR…O destanda emeği ve kanı olan komutanından, neferine heskesten Allah RAZI olsun. Nezd-i İlahi’de makamları âli olsun inşallah. Çanakkale Zaferinden sonra tarihi liselerde yapılan yoklamalarda şehitlerin ismi okunduğunda; “-ŞEHİT.! CENNET-İ ÂLÂ’DA.!” diye bağırırlardı. Zamanla bu hareket unutuldu. Aynı İngilizleri perişan ettiğimiz KUT’ÜL AMERE Savaşı gibİ… 10 asırdır kaybetmediğimiz heyacanımızı ve Anadolu'da var olma gücümüzü ilelebet sürdürmek için tarih okumak çok önemlidir. Sıkıntı…. Genç nesle atalarını unutturan yetişkinlerde. Kitapçıların “çok satanlar” rafındaki kitaplardan kaç tanesi gençlere ecdadını sevdirmek için yazılmış acaba.? Bu yüzden deriz ki; Geçmişini unutturduğunuz bir nesle, gelecekten ödev veremezsiniz.! Türk çocukları ülkemizin geleceğidir. Hep beraber vatanınıve milletini seven, üstün vasıflı, hedefleri olan Türk balaları yetiştirmeliyiz. Onların üzerinde “KAŞIKÇI ELMASI” sarrafının titizliği ile çalışmalıyız. İmanlı, bayrak, vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş, taassuptan uzaklaşmış, tahriklere yüzünü dönmüş, küçüğünü büyüğünü bilen, milli seciyesiyle gururlanan, hadiselerin akışına milli ve yerli bakabilen Türk Çocukları irfan sancağımız, istiklal zırhımızdır. “Dünyanın kilit taşının” üzerinde oturuyoruz. Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır. Türk Milleti ve devleti her dönem hem güçlü hemde milli birlik ve beraberlik içerisinde tek yürek tek bilek olmak zorundayız. Bu toprakları vatan yapan ecdadımızdan devraldığımız emanetin, omuzlarımıza yüklediği görev elbette ağırdır. Ancak bu kutlu vazifeyi yerine getirmek için ihtiyacımız olan cesaret ve ilham ise tarih sayfalarında fazlasıyla mevcuttur. Kut’ül Emare Savaşı gibi. HAYIRLI CUMALAR… Meram Bağlarından SEVGİLER Tarih Öğretmeni Ali KUZENCİK

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku