Güya 'MHP yönetimi, milliyetçi ülkücü fikriyatı yeterince temsil edemiyor' algısını oluşturmaya çalıştılar ve ülkücü hareketi daha iyi temsil edecekleri iddiasıyla İP’i kurup, ülkücülerin bir kısmını da buraya eklemlediler. Ancak Türkiye düşmanı emperyalist güçlerin kurdurduğu ‘yedili masa’da bunlara verilen vazife, milliyetçileri bu şer koalisyona dahil etmekti. Ancak HDPKK bile bunlardan daha mert çıktı. Onlar hiçbir zaman niyetlerini gizlemediler. Yıkıcı, bölücü fikirlerinin arkasında durdular. Ancak İP yönetimi, on binlerce vatan evladının katili olan PKK terör örgütünün siyasi uzantısıyla bir arada olmaktan çekinmedi. Özellikle altılı masayı devirip geri döndükten sonra Kandil’den ve HDP’den yapılan yıkıcı ve bölücü açıklamaları hiç görmediler. O konuda soru dahi kabul etmediler. Ülkücülük, milliyetçilik konusunda mangalda kül bırakmayan Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın gibi kişiler daha önceleri HDP ve PKK’ya karşı kısık sesle de olsa bir şeyler söyleyebiliyorlardı. Ama gelinen noktada bırakın en ufak bir eleştiriyi, HDP ve PKK ile ilgili soru dahi kabul etmiyorlar. İP’de ülkü devi geçinen bu kişiler, yedili masanın cücesi olarak tarihe geçmişlerdir.”