Suriye'de muhalif güçlerin iktidarı ele geçirmesinin ardından ülkenin geleceği belirsizliğini koruyor. Kuşkusuz bu süreçte başrolü kardeş Türkiye oynayacak. Ayrıca İsrail ve ABD'nin özellikle PKK ve uzantılarına ilişkin tutumu da hiç de azımsanacak bir önem taşımıyor. Bu arada Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in Suriye'deki olaylara ilişkin kendisine en kötü senaryoyu tanımladığı uyarısında bulundu. "İsrail olabilecek en kötü senaryoyu belirledi ve bir dizi önlem hazırladı. İsrail, Esad rejiminin yeteneklerinin farkındaydı. İsrail yeni yönetimin pozisyonundan emin olmadığı için yeni stratejiyi geliştirdi. Bu çok tehlikeli bir stratejidir. Fidan, NTV kanalına verdiği röportajda, "Onlara bir sinyal gönderdik: bombalamayı durdurun" dedi.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na, Suriye'de PKK terör örgütüne destek vermeleri halinde İsrailli savaşçıların vurulması emri verildiği bildirildi. "RIA Novosti" bunu bildirdi. Kaynaklardan biri, Rus ajansına, Türkiye'nin İsrail Hava Kuvvetleri veya diğer kurumların PKK/YPG teröristlerine destek vermesine hiçbir koşulda izin vermeyeceğini belirterek, "Bunun gerçekleşmesi durumunda Türk hava savunma sistemleri ve savaşçıları onları yok etmeye hazır."
Edinilen bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na konuyla ilgili talimat verilmiş durumda. Bu konuda Ankara'dan henüz resmi bir açıklama gelmedi. "Yeni Müsavat", Suriye'de iktidar değişiminden yalnızca birkaç gün sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı yardımcısı Hikmet Hacıyev'in çok kısa bir arayla İsrail ve Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirtiyor. İsrail Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'nın yanı sıra, Türkiye Cumhurbaşkanlığı İdaresi İletişim Dairesi Başkanı Fakhreddin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik İşleri Danışmanı Akif Çağatay Kılıç ile bir araya geldi. Resmi bilgilere göre, görüşmelerde Ortadoğu ve Güney Kafkasya'daki durum ele alındı. Bu ziyaretlerin, resmi Bakü'nün iki stratejik müttefik ile Suriye'deki dost ülkeler arasındaki çatışmayı önleme planıyla ilgili olduğu söyleniyor. Peki Bakü'nün İsrail ile Türkiye arasında "tampon" rolü oynaması ve Suriye konusunda ortak bir paydaya ulaşmalarına yardımcı olma ihtimali nedir?
Bu arada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 10 Aralık'ta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradı. Telefon görüşmesinde Güney Kafkasya ve Orta Doğu bölgesini ilgilendiren konulara değinildi, özellikle Suriye'de Esad rejiminin yıkılmasının ardından ortaya çıkan durum ele alındı. Bu temasların varlığı ve Hikmet Hacıyev'in ziyaretleri, Azerbaycan'ın Ortadoğu'da yaşanan süreçlerde olumlu rol oynamayı, kardeş ve dost ülkeler arasındaki gerilimi azaltma niyetinde olduğunu gösteriyor. Daha önce Azerbaycan, Türkiye-İsrail ve Türkiye-Rusya arasındaki gerilimlerin ortadan kaldırılmasında önemli bir arabulucuydu.

Azad Masiyev
Bu siyasi gelişmeyi Yeni Müsavat'a yorumlayan siyaset bilimci Azad Masiyev'e göre , Azerbaycan'ın hem Türkiye hem de İsrail ile ilişkileri en üst düzeyde: "İç savaş sırasında her iki ülke de bize siyasi ve manevi destekten kaçındı. Bugün bile ittifak ilişkileri yükselişte. Her iki tarafla da siyasi-ekonomik, askeri ve diğer alanlarda ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Elbette Azerbaycan'ın kardeşi ve dostu olan ülkeler arasında çatışma yaratılmasıyla ilgilenemeyiz. Bu da Azerbaycan'ın elinin zayıflamasına neden olabilir. Aynı zamanda Azerbaycan her zaman barış politikasına önem vermektedir. Bu nedenle bu iletişimi oluşturmak önemli." Uzmana göre Suriye, Ortadoğu'da bölgesel ve küresel güçlerin çıkarlarının çatıştığı en ciddi sıcak noktalardan biri: "PKK gibi terör örgütleri Suriye'de faaliyet gösteriyor ve Türkiye için tehdit olarak değerlendiriliyor. İsrail'in Suriye ile de çatışması var. Bu nedenle Azerbaycan, Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak için yardım elini uzatıyor. Çünkü bölge devletlerinin Suriye'deki çıkar çatışmaları istikrarın daha da bozulmasına yol açabilir."

Akşin Kerimova
Siyasi yorumcu Agşin Kerimova'ya göre, bölgesel ve uluslararası dinamiklerin Orta Doğu'nun nabzıyla bağdaştığı bir ortamda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı araması, liderlerin Güney Kafkasya bölgesi ve Orta Doğu konusundaki görüşmeleri Aynı portföy içerisinde iki ülkenin stratejik ittifakındaki planların yeni bir aşamaya geçişini ortaya koyuyor: "Azerbaycan ve Türkiye cumhurbaşkanları arasındaki görüşmeler, resmi Ankara'nın bu süreçte büyük pay sahibi olması açısından dikkat çekicidir. şu andan itibaren gerçekleşebilecek olaylar. Süreçler aynı zamanda Suriye'deki ana aktörler olarak kabul edilen Rusya, İran ve ABD'nin stratejik çıkarları prizmasından bakmayı da gerektiriyor."
Analiste göre Aliyev'in Suriye'de istikrar döneminin başlayacağından umutlu olması ve Suriye halkının karşılaştığı insani sorunların ortadan kaldırılmasına destek vermeye hazır olması, liderlerin Güney Kafkasya konusunu ele alması güçlendiriyor şu görüş: "Bu durum, Güney Kafkasya'daki farklı seslere rağmen Bakü-Ankara dostluğunun güvenlik yükümlülükleri açısından önceliklerini daha da değerli kılmaktadır. Türkiye ve İsrail dışında Suriye'deki diğer aktörlerin de karşılaştığı sorunlar Güney Kafkasya'daki çıkarlarıyla orantılı olduğundan sürece Ermeni personel açısından da bakmak gerekiyor.
Emil SALAMOĞLU