Köşe Yazarları

Köşe Yazarları Haberleri

TURGUT ÖZAL ANI MEKÂNI AÇILIŞINDAYIZ

TURGUT ÖZAL ANI MEKÂNI AÇILIŞINDAYIZ

Özal hayranlığına ve yaptırdığı müzeye yazdırdıklarına bakılırsa, öyle görülüyor ki İmamoğlu da bu politikayı sürdürecek. Zaten kendisi de bu politika sayesinde zenginleşmiş, varlığına varlık katmış!..

EKREM İMAMOĞLU TARAFINDAN, İBB OLANAKLARIYLA YAPTIRILAN TURGUT ÖZAL MÜZESİNİN (ANI MEKANI), 2023 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÖNCESİ, CUMHURBAŞKANI ADAYI KILIÇDAROĞLU VE  6'LI MASANIN DİĞER PARTİ BAŞKANLARI İLE  ÖZAL AİLESİ (EŞİ SEMRA ÖZAL, OĞLU AHMET ÖZAL) TARAFINDAN AÇILIŞI....
Açılış  konuşmasından İmamoğlu ve ailesinin ANAP'lı olduğu anlaşılıyor. 
Videoyu izleyecek olursanız göreceksiniz, İmamoğlu müzenin bir duvarına "DIŞ POLİTİKA" başlığı altında, Turgut Özal'ın ekonomik ve dış politikasını anlatmış. Kısaca şöyle diyor:
"Turgut Özal döneminde gelişmekte olan yeni dünya ekonomik sisteminin, ulusal devlet anlayışını, ticari devlet anlayışına bıraktığını... Özal'ın da bu sistemi uyguladığını..." 
İmamoğlu'nun sözünü ettiği, "yeni dünya ekonomik sistemi" ya da daha çok bilinen adıyla "YENİ DÜNYA DÜZENİ" emperyalistlerin yeni sömürgecilik düzeni olan "NEOLİBERALİZM"dir!.. 
Buna göre , ekonomide kamu olmayacak, varsa "KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ (KİT) ÖZELLEŞTİRİLECEK", ürünler ülkeler arasında serbestçe dolaşacak, yani gümrükler kalkacak veya sembolik olacak, fakat emek gücü/ emekçiler dolaşamayacaklar.  
Emperyalistler, bu sistemi bizim gibi ülkelere dayatırken şunu hesaplamışlardı:"Bizim ürünlerimiz daha kaliteli ve ucuz olduğu için bunların üreticilerini kolayca batırırız. Fakat arkasında devlet desteği olduğu için KİT'leri batıramayız. Onun için bunların özelleştirilmeleri gerek. Bunu sağlamak için, bu ülkelerde yaygın olan rüşvet yoluna başvururuz. İşbirlikçilerimiz üşvet vererek bunları yok pahasına alır. Sonra taşınmazlarını ve stoklarını satarak kar edince kurumu kapattırırız." 
DEMİREL'in, başına TURGUT ÖZAL'ı getirerek uygulamaya koyduğu, "24 OCAK (1980) KARARLARI" ile bu sistem Türkiye'de uygulanmaya başladı.
Ancak bu sistem, büyük bir işsizlik, pahalılık ve ekonomik darlık yaratacağı için demokratik düzende uygulanması olanaksızdı. Bu nedenle Amerikalılar,  "Bizim Oğlanlar" dedikleri generallere darbe  (12 Eylül) yaptırarak, bu sistemin  askeri yönetim altında uygulanmaya başlanmasını uygun gördü...


Darbeciler, Başbakan Demirel ve bazı bakanları tutuklarken, Amerika'nın isteği üzerine Özal'a dokunmadılar ve onun hükümetteki görevini sürdürerek sistemi uygulamaya devam etmesini, istediler. 
Darbeciler, 1983'de demokratik düzene geçmeye karar verince yeni partiler kurulmaya başlandı. Hükümetten istifa eden Turgut Özal da ANAP'ı kurdu. 
Fakat generaller, Amerika'daki gibi Türkiye'de de 2 partili sistem istiyorlardı. Bu amaçla bazı emekli generallere sağcı (Milliyetçi Demokrasi Partisi- MDP), Başbakanlık Müsteşarına da solcu (Halkçı Parti- HP) olmak üzere iki parti kurdurdular. Bunun dışında kurulmuş olan partileri kapattılar. Fakat Turgut Özal, ANAP'ı Amerika'ya gidip icazet alarak geldikten sonra kurmuş olduğu için onu kapatamadılar!..
Bunun sonucunda 3 parti ile girilen 1983 seçimlerini, darbeci generallerin, bir anlamda Devletin desteklediği MDP değil,  her zaman olduğu gibi Amerika'nın desteklediği Turgut Özal'ın partisi kazandı...
Turgut Özal, generallerden de kurtulup tek başına iktidar olduktan sonra neoliberalizmi daha rahat uygulamaya başladı. Amerika'dan kafasına uyan harika çocuklar(!) getirdi. Bunlar devleti, komprador burjuvaya yağmalatırken kendileri de avantalarını alıyorlardu. Yağmacıların eşleri Semra Özel'in çevresini sarmış, geceleri "HASBAHÇE" eğlenceleri düzenliyorlardı...
İşte Turgut Özal'ın başlattığı bu yağma ekonomisini ardılları, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller de sürdürdü. Devlet o kadar yağmalandı ki ekonomik krize girildi. 
Pisliği temizlemesi için Ecevit başkanlığında bir koalisyon hükümeti kurduruldu. Fakat Ecevit yaşlanmış, Amerika'ya kafa tutan KARAOĞLAN efsanesi bitmiş, Fetöcüler tarafından kullanılır olmuştu. 
İktidara Tayyip Erdoğan'ı getirmek isteyen Amerika, Kemal Derviş'i göndererek Ecevit hükümetinde bakan yaptırıp, halkın boğazını sıkma pahasına ekonomiyi rayına oturtmasını istedi.
Her zaman olduğu gibi dediğini yaptırdı.
Ardından 2002'de yapılan seçimde Erdoğan iktidara geldi ve  beklendiği gibi Özal'ın politikasını uygulayarak soygun ekonomisini sürdürdü/ sürdürmekte...
Özal hayranlığına ve yaptırdığı müzeye yazdırdıklarına bakılırsa, öyle görülüyor ki İmamoğlu da bu politikayı sürdürecek. Zaten kendisi de bu politika sayesinde zenginleşmiş, varlığına varlık katmış!..

https://www.youtube.com/live/4g2VrHA2gqE?si=Gc6vdgHKj5uoelfe



Haber Editörü

admin

Anahtar Kelimeler: TURGUT MEKÂNI AÇILIŞINDAYIZ
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku