KÜLTÜR SANAT

KÜLTÜR SANAT Haberleri

Tüm Şiirlerim ve Şarkı Sözlerim - BURCU DİPDAĞ

Tüm Şiirlerim ve Şarkı Sözlerim - BURCU DİPDAĞ

Tüm Şiirlerim ve Şarkı Sözlerim - BURCU DİPDAĞ

KENDİNE GÜVEN   Büyüyoruz toza çamura batarak Bir sürü insan özetini hayatımıza katarak Hedefe ilerlemek sancılı bir yol Yükselirken insanlar birbirinin üstüne basarak   Benim penceremde gökyüzü hala mavi Yıldızlarda görünüyor geceleri Bütün sahte ışıklara inat Büyüyorum gülüşüme katarak renkleri   Çık gel her şey sahte diyorsan Demleniriz birbirimizle Hala içinde güzel bir şeyler taşıyorsan Mutluluğu çoğaltabiliriz elele   Dik duruşundur özgürlüğüne sembol Hisler aynıysa aynı yere çıkar yol Kimseye doyamadan sırtını durabiliyorsan ayakta Sen varken, başkası olmasın hayatında başrol   Yol yokuş, kalk diren Herkesden önce kendine güven İnsanlar aynı, sürüde bir koyun olursun Kim olacağına karar veremezsen   YÜREĞİMDE İZİNSİZ BİR MİSAFİR   Günün ilk ışıkları aydınlatırken penceremi Ya da ne bileyim gecenin bir vakti Selamsız sabahsız düşüyorsun aklıma Nereden alıyorsun bu cesareti   Uzun uzun dertleşiyorum resimlerinle Aşk değil delilik dersin görsen belkide Seni sana anlatıyorum yeni Zaten bir hayalsin, kimseye söyleyemem ki   Düşüncelerim firarda Göz göre göre yerleşiyorsun aklıma Bu bir işgal, bir sömürge Ve mantığım top yekün grevde   Bozuyor gözlerin kalbimin hürriyetini Yüreğimde izinsiz bir misafirlik senin ki Sen odamın duvarlarında bir hayalet Ama gitme, bir asırlık kiran ödendi farzet   Resimlerin gizliden sızmış telefonuma Bu senin ki aşka davet, diyorum ya Nasıl böyle yüzümde bir gülümseme olabiliyorsun Üstelik sadece hayalsin, yanımda bile yoksun   Bendeki bu varlığın yasadışı Karıştı kalbimin yazı kışı Kış ortası dallarımda çiçekleniyorsun Sen saçlarıma değen yasemin kokususun   ZAMANSIZ SEVDA   Zamansız bir sevda İlaçsız bir yara Sonu yok, başı meçhul Kadere karşı çıkamıyor ki kul   İçimde bir şehir Kavuşmak ki hayaldir Sokaklar yasta sessiz Düştü kara şehir esiriz   Bir masal bitiyor başlamadan Süresi kısalmış cümlelerin Sevda demlenmiyor ağlamadan Bir hayal var mı ikimiz için   Sessiz bir sevda Nefesim yetmedi, haykırmaya çalıştıkça Susmak hani bir asır Gözlerin yüreğimdeki o sır   Kalbimde bir adam Dualarımsın derken, oldu haram Beklemek diyorum, olsa da kahır Aşk sabrettiğin kadar kutsaldır   TUZLU KAHVE   Bütün hayallerim sensin Yerimsin, yurdumsun, evimsin Herkes biliyor yüzümdeki Her zerre mutluluğa sebepsin   Sokağımdan geçişin Pencerede nöbetteyiz ben ve gözlerim Davul zurna aşığım sana Sen varlığımdan bir habersin   İçer misin bir tuzlu kahve Bak taştı, taşıyor cezve Adın çıkıyor fallarımda Yalan mı söylüyor yani telve   Oturup konuşalım iki satır Yok mu yani azıcık hatır Bir kahvenin bile kırk yıl hani Neyin inadı bu sanki katır   Kafaya koydum diyeceğim annene anne Aşk benim inat benim gerisi kime ne Bir çiçek bir çikolata, gel hadi Sabır mabır kalmadı bende   İçer misin bir tuzlu kahve Bak taştı, taşıyor cezve Adın çıkıyor Fallarımda Yalan mı söylüyor yani telve   YALAN   Bir kalp ahmı kadar durdu zaman Aldığım nefes oldu haram Aşkta eğer varsa yalan Ölüm gibi bir şey   Bir cenaze kaldırıldı musalladan Ölmedende mezara girermiş insan Yok oldu ne varsa güzel yaşanan Yıkım gibi bir şey   Yalan, yalan, yalan, yalan, sözlerin Yalan, yalan, yalan, yalan, sevmelerin   Bende hasar büyük olanlardan Geçmiyor lokma boğazımdan Kar eksik olmuyor güvendiğim dağlardan Kıyamet gibi bir şey   Uçup gidiyor sözlerin kulağımdan Ne söylesen artık inanmam Uzasa bilirdim belki burnundan Ama pinokyo gibi bir şey   Yalan, yalan, yalan, yalan, sözlerin Yalan, yalan, yalan, yalan, sevmelerin senin   NARSİST PRENS   Vurgun yemiş gibi hayallerim Gözlerine daldım, yüzeye çıkamadım Diyorum ki sildin, ne varsa bildiğim Tek kişilik olur mu aşk dediğin   Ben beyaz atlı prenslerle büyüdüm Camdan ayakkabılarla Diyorum ki seni gördüm o an mı öldüm Bir başına senin için çarpıyor gönlüm   Yerle bir oldu yüreğim senle bir olmadı Anladım her şey yalan Kül kedisi, pamuk prensle Ne masallar dinledim ben babamdan   O kahramanlar mı yalandı yoksa sevmek mi sana ters Sen hiçbir kitaba sığmayan narsist prens Tam satır satır ezberledim seni derken Baştan başlıyor bu hikaye, hiç mi bitmez   AŞK MESELESİ   Seviyorum diye ömrümü Sana heba ettim her günümü Başımı alıp gitmeli yoksa Aşk sanacağım sende gördüğümü   Susturdum gönlümü Seni yüreğime yük etmek zulümünü Kendime dönüp şimdi Çözmeli bu kördüğümü   Mesele aşk meselesi değil Ben kalbimi defnettim Bir ceset ortada yok fail Yaşarken ölmeyi öğrettin   Acıya çağırıyorsun bilfiil Daha iyi olsa güvendiğim Azrail Seni unutmam lazım acil Hede savaşta Habil Kabil   YARAMAZ ÇOCUK   Pencere arkalarından izliyorum gelişini Tüllerin arkasına sakladım ürkek kalbimi Yollarını gözleyen gözlerim ve ben Başkasını görmez olduk seni gördüğümüzden beri   Fotoğraflardan ezberliyorum yüzünün her zerresini Gamzelerin ele veriyor türlü muzipliklerini Dudak kıvrımlarında ayaklanıyor içimde bazı hisler İsyanlar, taaruzlar gülüşlerin birer yasak ihlali   Sen yaramaz bir çocuk musun Gözlerimi varlığına alıştırıp kayboluyorsun Köşe bucak bir saklambaç Aşk sanki aramızda bir oyun   Bakışların kalbimin hürriyetini yıkıyor çocuk Bakışların nasıl ıssız bir metruk Umutlarımı asıyorum göz bebeklerinde O gözlerin sanki bir ömür mapusluk   Ben karşısına çıkmaya korkan oyun bozan Sen misin kör ebe habersiz varlığımdan Sessizce tek kişilik bir aşk Farksızım sevgine muhtaç bir meczuptan   Sen yaramaz bir çocuk musun Gözlerimi varlığına alıştırıp kayboluyorsun Köşe bucak bir saklambaç Aşk sanki aramızda bir oyun   AŞKA DİRENİYORSUN   Nöbet tutuyorum yüreğinde Hep üç beş – beş sekiz geceler Haram oldu uykular Rüyalarımı bana geri ver   Aşk bu mu duygular sefil Sen misin dünyanın merkezi bencil Çalıp kaçtığın kalbim Komşunun zilleri değil   Sen çocuk musun Sevdikçe şımarıyorsun Sesimi duy biraz Bu caz değil bak hicaz Ritmi kaçırıyorsun   Sebebim olur o naz Aşkı usandırıyorsun İçimde kördüğüm ah Dile gelse o söz Aşka direniyorsun   SENİN ADIN AŞK   Seninle açtım seninle kapatıyorum bu defteri Her satırım taşıyor senden izleri Seni seviyorum demek Bir daha kimseye söyleyemeyeceğim bu sözleri   Ebedi bir oruçta sanki kalbim Bir daha ağzıma bir lokma aşk koymayacağım Sen susuzluk nedir bilir misin Dudaklarıma ilk değensin, iftarımsın sen benim   Senin kalbin benim yolum Senin adın aşk, benim adım mecnun Başını secdeye koymak gibi sana kavuşmak Ve ben sana mecburum   Dilsizim, sağırım, körüm Senin adın aşk, benim adım hüzün Ve pervane döne döne gitsede ateşine Sen sevdiğin kadar benim ömrüm Senin adın aşk, benim sonum ölüm   HARP   Bitmesi gerekti yıllar önce Yokluğunda bile büyüttüm seni içimde Unutmaya çalıştım, kendimle savaştım Sana yenildiğim gibi yenilmedim kimseye   Büyük bir savaşın ortasındaydık, sağ çıkamadık Bitmeliydi aşk, gitmeliydin benden artık Tek mermim vardı seni vuracak Dedi ki yüreğim onu da kendi kafana sık   Yerine kimseyi koyamadı kalp Sevmek ki koca dağlar gibi sarp İçimde bitmiyor böyle bir harp Çıkamadık geceden sabaha   SEVME BENİ   Sevda uğramamış senin iklimlerine Hiç eksik çiçek açmamışsın, çorak toprakların Soluyorum dudaklarında bende Senin ayazın vurdu yüreğime   Sensizlik kirpiğimin ucunda Gözümden düşüp, yanaklarıma dokunuyorsun Ben severken çığlık çığlığa Sen benim haykırdıklarımı susuyorsun   Ben aşkı senden öğrenmemeliyim Sevme beni Yoksa ziyan olacak şiirlerim Yalan olacak hikayesi Aslıların Keremlerin   Senden dinlemek sevgiyi Başı hiç öpmemiş birinden secdeyi Cenneti dinlemek gibi Sevme beni   PARMAĞINDA İZİ KALAN YÜZÜK   Kendine kızgın olunca bir insan Sevemiyormuş bir daha kimseyi Kendine küskün olunca bir insan Tutunamıyormuş asla bir aşka   Parmağımda izi kalan yüzük kadar Yüreğimde bıraktığın boşluk Yokluğun küçük dağları yıkacak kadar değil yani Yoluma devam ediyorum arasıra hatırlayarak Yoluma devam ediyorum arasıra ağlayarak   Aldığım her nefeste acıyor canım Bir daha solunun yerini unutamıyormuş insan Sen gittiğinde bunu anladım Adına aşk dediğimiz her şey koca bir yalan   Parmağımda izi kalan yüzük kadar Yüreğimde bıraktığın boşluk Yokluğun küçük dağları yıkacak kadar değil yani Yoluma devam ediyorum arasıra hatırlayarak Yoluma devam ediyorum arasıra ağlayarak   ŞİMDİ YALNIZLIĞIMA GİDİYORUM SEVGİLİ   Ben karanlığıda gördüm Ama en çok sende kördüm Kabullenip mağlubiyetlerimi senle Çıktığım yoldan yalnız döndüm   Olmayacak bir rüyaya düştü gönlüm Bir savaş veriyorum içimde sana karşı Ben yalnızlığıda gördüm Ama bir tek sende öldüm   Hala yaramdasın Hala sızlıyorsun her kalp atışımda Hala kışımdasın Hala çiçek açamadım baharlara   Şimdi yalnızlığıma gidiyorum sevgili Sana bıraktım bizden kalan her şeyi Eski bir valiz dolusu boş hayallerle Unutmaya hazırım gözlerini   SEN BENİM ALIŞKANLIKLARIMSIN   Gel ya da gelme boşver Her fırtına eser ve elbet bir gün geçer Sev ya da sevme ne farkeder Aşka dair her şey koca bir yalan bir ezber   Sen benim alışkanlıklarımsın Her sabah götürdüğü yerler ayaklarımın Parmaklarımın arasında sarıldığı kalan tütün Ve denize karşı içtiğim çayımsın   Radyodaki şarkı hatırlatır eski günleri Kızıla çalıyor akşam üstleri Peşin sıra gölgeni takip ettiğim yollar Ve sana mağlup olduğum sen teşebbüsleri   Sen benim alışkanlıklarımsın Her sabah götürdüğü yerler ayaklarımın Parmaklarımın arasında sarıldığı kalan tütün Ve denize karşı içtiğim çayımsın   ZÜMRÜDÜANKA   Gücüm kalmadı sevmelere Kırıldıkça yeni duvarlar ördüm Bir yanı zifiri karanlık bir yanı yalnızlık Ne yana dönsem kördüm   Sesim çıkmadı gitmelere Kimi sevsem elimle yolcu ettim Gözlerim kör kulağım sağır bu yollar dönmemeye Yüreğimi ezip yemin ettim   Tekrar doğarmı şimdi küllerinden Zümrüdüanka Sen yandığım gibi yanma ama Tanrı çektirdiklerini yanınada kor sanma Yürek kor yürek yangın yeri   UZAK   Bu şarkının hala Sözleri sana Herkes anladı Sensin cana cana   Unutamadım bak ben Gitsemde kalbinden Kaldırımlar şahit hala Sendin beklenen Kaldırımlar şahit hala Gölgem gibi sevdama   Bir ses bir koku olur Bir rüzgarla bana gelsen İçimin mevsimleri Adınla güzelleşen   Uzak bir yerlerden Kalbime beton o diken Acıtsada seveceğim Gülü ebediyen   HER AŞK ÖLÜMÜ TADACAK   Başladı bir masaldı Kadın fark etmedi önceden Sevgiyi sonsuz sandı Ama adam gidince anladı Her aşk ölümü tadacaktı Adam çekip giderken ağlamak sana kalacaktı   Şarkı çok eski Ve kadın kederli Her seven gider mi Gitme yürek Yüzüm tekrar güler mi Adam geri döner mi Dönsede sevilir mi Sevme yürek   Başladı ve yalandı Kadın güzel sözlere aldandı Gülüşünü çölde su sandı Ama adam seraptı anladı Her aşk ölümü tadacaktı Adam çekip gidince unutmak sana kalacaktı   YORGUN BİR KADIN   Yorgun bir kadın Kalbim ve aklım arasında sıkışıp kalmışım Yüreğim mezarlıklar gibi kalabalık ama Sadece kendi enkazımı taşıyabilir ayaklarım   İki şehir gibi uzak Kokunu duyabilecek kadar yakın Avuçlarında buz gibi eriyip, kalbimde yanarsın Hangi halisin sen aşkın   Başka iklimlere gidelim Kirlenmemiş bir gökyüzü buluruz elbet Bu dünyaya ait değilim Bir gölge gibi sessiz ve belli belirsizim   Bulutlarda duruyor gözyaşlarım Sanki birazdan düşüp kırılacağım Tek bir aşk yetermiş ölmeye Ben savaşçı değilim sadece yorgun bir kadın   AĞRI EŞİĞİ   Git Kirletme kelimeleri Bit hadi Bende sabrın son demi Topla yıktığın her şeyi Eskittik  sessizliği bile Düşmesin vedalar diline   Vur vur içinden Kopsun inceldiği yerden Aşkı derinden Söküp attım kalbimden, beynimden   Yak geç şehirleri Kül olmaz bendeki ne liman ne gemi Duy bak sesleri Bu bir aşkın son ağrı eşiği   BEKLEME KAPTAN   O liman eski liman değil Beklediğim gelmeyecek Gemilerde yandı iskelede Sensizliğe yazdığım bu kaçıncı şarkı Onun rüzgarına hiç değmeyecek   Bekleme kaptan çok severkende gidermiş insan   Ben seni bir yerlerde bırakıp gittim Tırnaklarımla canımı söker gibi Aslında yüreğimi terk ettim Sahipsiz kaldı ellerim öksüz, yetim   ZEMHERİ   Kanımla mühürledim adını Sahiplendim senden gelen yarayı Kırılmaz mu bana kırıldı tabi aşk Sadece bana battı can kırıkları   Gözlerin geceden zifiri Yüreğin mi buz gibi zemheri Küçücük bir yürek Yüreğine sığınan   Yangınıma ateş mi bu sunduğun Daha da kül olduğum kördüğüm Bir yanıp bir söndüğüm   EYLÜL   Ben hala Bir rıhtımda bekliyorum Gözlerim ufukta Söyleyin ona   Sen hala Benim avuç içlerine dokunduğum adam mısın Bir başkasına mı değdi ellerin yoksa Sormayın bana sormayın   Sen benden gittiğinde hala Takvimler Eylül’dü kalamam orada Umut desen ceplerimde kalmış yarı yolda Bana biraz bahar ısmarla   DANTEL KEFEN   Dantellere sarılı bir kefenle Gittim senden Yüzüm gülüyordu sahte Ölüme yürürken   Yanlış bir masalın leylasıydım Sense çölde yalnız bir mecnun   Adın dilime düğümlensede Yüreğim nasıl sussun nasıl unutsun Ben göz yaşlarımı gömleğine silemezken Masalın sonu nasıl mutlu olsun   MAVİ   Alın yazım Yüreğimde gizlediğim imkansızım Herkes bize, karşı dursada adını fısıldarım Göklere dua gibi İmkansızım   İster mey ol ister saki Ben seni seçtim gözleri mavi Gönlünün mabedinde kaybolmaya hazırım yani   İster düş ol ister sahi Kalbine gireyim bu kadarı kafi Beraber olamasakta Düşlerim varya onlar baki   SEN OLMAYINCA   Eser fırtına Yaprak düşüyormu değil umrunda Zaten ne zaman  küsse haberi yoktu Tavşandan dağında   Soğuk buralar İklim mi yoksa yüreğin mi tenhada Rüyanda bile mi görmezsin beni Olsan bile yüz yıllık uykuda   Tut hesabı yaz deftere Düşmez mi kalbin elime Aklım uçtu gidiyor benden   Tencere kapak halim harap Aşk dediğin madem yasak Sen olmayınca kaynamıyor bu aş neden   SENDEN SONRA   Nasılsın diye soruyorsun ya İşte böyle Olduğu kadarım Yüreğime emanet bir sevgi Çekip gittiğin yerde kalırım   Sevileyim diye seviyorsun ya sözde İşte öyle Aşklara heba hayatım Gideceksen hiç gelme Yalnızlık olsun ama kırılmayalım   Ben senden sonra her gelene İyiyim dedim ama Sensiz nefes alamıyorum   Sen benden sonra İyileştirdin mi bütün yaralarını Ben hala kanıyorum   BANA ŞİİRLER YAZDIRMA   Yüreğimin birazı gece Ve hala mavidir kalanı Duymaz kimseler sessiz söylediğim Sana yazılmış ama öksüz şarkıları   Seni son gördüğüm yerde Duruyor kalbim öylece, öylece Bile bile kabullendiğim bir malubiyet bu İhanetimdir kalbime   Bana şiirler yazdırma Biz birkaç mısra geç kaldık aşka Bana şiirler yazdırma İyileşmiyor kalpteki yara zamanla   Ziyan olduk sayfalarca Sen mecnun değilsin bende leyla Kaybetti aşk biz sustuğumuzda Bana şiirler yazdırma   UYKUSUZ GECE   Uykularım gecelerden hesap sorar Gözlerin nöbet tutuyor yokluğunda Gelmeyecek bir adamı beklemek neye yarar Kağıt kalem düşman bana sözcükler firar   Gece yarıları Aklımda onun anıları Mutluluk sandığım yaraları mı Sevdim ben   Aklımın odaları Üstüme yıkılır duvarları Canıma dokunan acıları mı Aşk sandım ben   Sensizliğinde bir kokusu var Taze pişmiş kurabiye gibi derdim sorsalar Gel saat çok geç değil gün ağarıyor sadece Bir fincan kahve bütün yaraları sarar diyorlar   TANRIM ONU AL   Demiyorum iyi bak kendine Demiyorum bir daha tekrar diye Demek bir vedasız gidiyorsun Döneceğin son yar kalbim olsun Git birdaha seni sevmemeye yemin ettim ben   Tanrım onu al Yüreğime yüreği değmesin bir daha lütfen Onu al Gözlerimi gözlerine ne çok feda ettim bilsen Dilimin söylediği her dua pişman bizden Haram olmuş bize bu sevda   Tanrım beni al Unutmaya gücüm yoksa lütfen beni al Yağmurlara karıştı gözüm gönlüm bilsen Adınla başlayan her cümle firar dilden Ziyan olmuş koca bir sevda   YANLIŞ BİR ADAM   Yanlış bir adamdı Gözleri gözlerime değdi kalp darma duman Dudaklarımda kanadı Kalbime kalbin sığınmadı   Kayıp bir zamandı yüreğime yüreğin uğradı aşk feryat figan Anlatsam anlarmı Gitti aşk kimsesiz bana kaldı Haramdır ömrüme ziyan ettiğim her an   İlk kez kalp ağrım değil ama İlk kez en büyük hatamsın sen Ben sensizde yaşarım ama Keşke dediğim o ana geri dönmek isterdim   Son kez verdim ben kalbimi sana Bir daha yüreğime uğrama Git seni başkası sevsin Sen gözümden akan o yaşa Yollarını gözlediğim ana inan ki değmezsin   ŞİMDİ YENİDEN BAŞLAMAK LAZIM   Seni o kadar çok sevdim ki Bu yüzden bütün savaşlar içimdeki Yıkımlar, yok oluşlar Aşkın bir yüzü nefretmiş kim derdi ki   Senin göğüsüne başımı yasladığımda Hissettiğim huzurun eş olması pişmanlıklarıma Bir ihtilal, bir devrim Sensin sebep kafamın içindeki bütün savaşlara   Şimdi yeniden başlamak lazım Hayata küsmeden Umutları ceplerime koyup kaçmamak lazım Olmuş olandan yada gelecekten   Şimdi oturup ağlamak lazım Ya da şarkılar söyleyerek içinden Yıldızları izlemek pencerelerden Unutulmuyor özlemden   EN CESUR HALİM   Sevmek diyorsun Sensin dalıp düşündüğüm uzun uzun Sevmek diyorsun Kirpiklerime değen senin hayalin biliyorum   Ben susuyorum Senin adının geçtiği zaman dilimlerinde Sensiz sana susuyorum Ben öznesi sen olan her cümleyi kalbime bulaştırıyorum   Kalbim seninle başlayan hayalleri yazarken Silgim gece nöbetleri tutuyor Ki kimseler görmesin Ve desem ki bu benim en cesur halim   UNUTMAK   Yastığımda senin kokun Birde bana beni unut diyorsun Unutmak kelimesinin sözlük anlamı ne Sanki bilmediğim bir dilde konuşuyorsun   Her zerresi sen dolu bu evin Arıyor köşe bucak seni ellerim Nefes alıp verdikçe içime çektiğim sensin Bir veda bendeki seni bitirebilir mi dersin   Kirpiklerimde senin hayalin Tutuyorum gözyaşlarımı düşmemesi için Aşk iki kişilik değil mi Sanki ben ilk kez öğreniyorum sevmeyi   Her zerresi sen dolu bu evin Arıyor köşe bucak seni ellerim Nefes alıp verdikçe içime çektiğim sensin Bir veda bendeki seni bitirebilir mi dersin   TAŞTAN DUVAR   Hesap ver yüreğine Aklın kimde diye Zor zamanlar İçimde kalanlar   İnsan eliyle Yazılabilir mi kader Aşk diyorlar Kutupta bile yakar   Söyle bana İnsanlar neden ukala Belki taştan duvar Ama benimde bir kalbim var   Bunlar yara Sevgi dediğim anca hatıra Hesaplı hasar Sayılır gözden akan yaşlar   BİZ İKİ YABANCI   Biz sevmeleri beceremedik Elimize yüzüme bulaştırdık aşkı Her seferinde bir kendimizi haklı bildik Dönüp dolaşıp başladığımız yere geldik   Aslında nasıl yalnızız Kazanmaya çalıştığımız şey aşkken hemde Biz sanki bir savaştayız Yan yana iki yürek ama nasıl ıssız   Belki de biz kül olup yanmışız Ademle havvanın başladığı yerden Diyorsun ya aslında aynıyız Biz bir bedende can bulamamış iki ayrı kalp atışıyız   Biz iki yabancı Kalpte çoğalıyor bak acı Aşk böyle olmamalıydı Gözlerimde yaş içimde bir sancı   Biz iki kalp birbirine Geçerken rastlamış gibi sadece Sus bakma öyle Sevmek günahmış senle   İSTİRİDYEDE BİR İNCİ   Çok düştüm kimse kaldırmak için uzatmadı elini Hep kendim sildim kanayan dizlerimi Sessiz sedasız bir ölüş Böyle terk ettim yüreğimde masumiyeti   Bana sözler verme güvenmeyi öğret Hep yarı yolda bırakılışımdandır içimdeki malubiyet Kalabalıklar içinde bir başıma Yıkılmak değil bu bendeki küçük kıyamet   İçimdeki sırça saraylar yıkılır başıma Güven öldükçe korkularımla sığındım karanlığa Ben istiridyede bir inci Korkuyor kalbim gün ışığına çıkmaya   Bu yalnızlık tercih değil korkularımdan bir duvar Herkes gönlümden göç etti azar azar Tut ki gecedir ağlıyorum Kimseler duymasa çığlığımı rabbim duyuyor   İçimdeki sırça saraylar yıkılır başıma Güven öldükçe korkularımla sığındım karanlığa Ben istiridyede bir inci Korkuyor kalbim gün ışığına çıkmaya   SEVME ONU PAPATYA   Ateş ve su, su ve ateş Bu aşk bize ölüme eş Biter gece doğarsa güneş Sevme onu papatya   Söyle yağmur dinmedimi Giden geri dönmedimi Hala onu beklediğimi Söyle ona papatya   Ah… Gözlerin bana uzak İnsan yaşayabilir mi kendinden kaçak Söyle papatya Seviyor mu sevmiyor mu, aşk bize tuzak   Sen gündüz ben kara gece Kavuşmamız bir bilmece Bu yol yokuş çıkmaz bize Bekleme onu papatya   ÇEKER GİDERİM   Gücüm yok ısmarlama aşklara Kalamam yüreğinde, yüreğin bana ısınmamışsa Neye yarar içimde renk renk güller olsa Çiçek açmaz ki iklimi olmayan toprakta   Konuşmaya gerek yok uzun uzun İçinden gelmiyorsan söyle Derim ki bu sonuymuş yolun Çeker giderim   Zamansız bir araya gelmişiz budur durum Ulaşamadım asla kalbinin menziline Söker atarım seni eksik kalsa da solum Çeker giderim   Göğüs geremem soğuğuna ayazının Fırtınan kararlıysa dallarımı kırmaya Aşkta bile isteye üzmek olur mu Hesabını veremeyeceğin yüreğe dokunma   Konuşmaya gerek yok uzun uzun İçinden gelmiyorsa söyle Derim ki bu sonuymuş yolun Çeker giderim   Zamansız bir araya gelmişiz budur durum Ulaşamadım asla kalbinin menziline Söker atarım eksik kalsa da solum Çeker giderim   YASAK ELMA   Gözlerin değince gözlerime Yıkılır aşkın bütün tabuları Usulca fısıldadı şeytan Adem bile Böyle istemedi yasak elmayı   Gözlerim isyan ederdi hayaline Ne fayda tıkasam sesine kulaklarımı Ne var senin bu dudaklarında böyle Arıyı yollara düşüren bal mı   Savruluyorum göz göre göre sana Top yekûn yandı bak keten helva Al beni al, sar beni sol yanına Ya da bir mezar bul bu enkaza   Karışıyorsun kanıma yavaş yavaş Zehir misin bana deva mı karıştı az Kalbimi gör hadi, duygularımla uzlaş Belki seversin, bize şans ver biraz   Düğüm oluyorum kurtulmaya çalıştıkça İzledim ben bu filmi, bilmem kaç defa Kovalıyor kalbim sen benden kaçtıkça Biliyorum çok üzüleceğim yolun sonunda   Savruluyorum göz göre göre sana Top yekûn yandı bak keten helva Al beni al, sar beni sol yanına Ya da bir mezar bul bu enkaza   KORKULUKLAR   Korkuluklar gibi içi boş insanlar Aynada suretler, birbirinden farksızlar Bir savaş var, bir katliam Bir yanda onlar, bir yanda kavgalar   Susturdum her şeyi, dinliyorum sessizliğimi Ortaya döktüm hesapların hepsini Pişmanlıklarımdan bir mahkeme Yargılıyorum kendi kendimi   Alacaklıyım insanlardan Deliriyorum yavaştan Susturun bütün ışıkları Kaçıyorum yalancı bakışlardan   Öfke değil yüzümdeki Gözlerimde batırıyorum güneşi Bu yüzden karanlığım Kimseye hamal etmem yüreğimi   Yazıyorum aklımdan firar eden ne varsa Can veriyorum satırlar arasında Asla anlamayacaklar susturduklarımı Defnediyorum kendimi sayfalarca   Tek arkadaşım kalemim Mühür var dilimde benim İdam ettim bütün gereksiz kelimeleri Kalabalıklar içinde kimsesizim   Alacaklıyım insanlardan Deliriyorum yavaştan Susturun bütün ışıkları Kaçıyorum yalancı bakışlardan   Öfke değil yüzümdeki Gözlerimde batırıyorum güneşi Bu yüzden karanlığım Kimseye hamal etmem yüreğimi   BİZİ UNUTMA   Kokunu saklıyorum solumda, soluğumda Burnumun direğinde sızlıyorsun Hayalini çizebilir miyim yastığımda Başının çukurlaştığı boşluğa   Satır satır, nakış nakış bir veda Sadece gitmek değil bu bendeki Silmek bütün izlerimi yok olurcasına Geceye teslim oluyorum usulca   Kalbimi bırakıyorum avuçlarına Söyle çaresi var mı biz olmanın Öyle ki senle dolu benliğim baştan sona Beni unutma diyemezdim sevgili, bizi unutma   İnsan geride bıraktıkları kadarmış aslında Siliniyor suretim, aslım sende Ezberlettim kalemime seni sayfalarca Beni unutma yazamadım sevgili, bizi unutma   Seni ilk gördüğüm yerde Ürkek bir kız çocuğu göktü içimden Korkularım yenildi, kafa tuttum ölüme Kardan adam olur mu hasret güneşe   Unutma, sende yuva bulmuştu sahipsizliğim Yersiz, yurtsuz kimsesiz bir anı Pulsuz bir mektup gibiyim Kabul etmiyor gideceğim hiçbir yeri yüreğimi Kalbimi bırakıyorum avuçlarına Söyle çaresi var mı biz olmanın Öyle ki senle dolu benliğim baştan sona Beni unutma diyemezdim sevgili, bizi unutma   İnsan geride bıraktıkları kadarmış aslında Siliniyor suretim, aslım sende Ezberlettim kalemime seni sayfalarca Beni unutma yazamadım sevgili, bizi unutma   UNUT BENİ   Unut beni Bize ait bir masal yok bu dünyada Sessizce kabullenilmiş bir yana Dokunma, kanatma   Unut beni Güzel bir rüyaydık Gerçeği çarptılar yüzümüze uyandık Cennetteyiz derken, har ateşte yandık.   Yüreğimde bir hoşça kal ıssızlığı Başka bir zamanda karşılaşsaydık keşke Paylaşabilirdik belki yalnızlığı Ama olmadı, unut aşkımızı   Unut beni Kalbimi kilitli sandıklara koydum Susturdum gözyaşlarımı gidiyorum Yüreğime uğramayacak sonu çıktığım yolun   Unut beni Nasıl sesin çıkmadıysa giderken Gülüşlerimi çaldılar gamzelerimden Dantel bir kefende öldüm ben Yüreğimde bir hoşça kal ıssızlığı Başka bir zaman karşılaşsaydık keşke Paylaşabilirdik belki yalnızlığı Ama olmadı, unut aşkımızı   TAHT OYUNU   Yüzük diye taktın kelepçe Aldım başa belayı bence Seviyoruz eyvallahta göz göre göre Çekilir mi bu işkence Ahhh Aşk egoyla bir kefede durmuyor Ahhh Ya sevmeyi öğren ya git Kimse durup dururken ölmüyor   Gel dedimi gelecek Git dediğinde gidecek Sen olduğun yerde dur Evirir çevirir Ah aşk insanı delirtir Baş kaldır büyü bozulur   Sanırsın sultan Her an emrinde olsan Hoşnut olmaz gururu Bilen varsa söylesin Sevenler üzülmesin Aşk taht oyunu mu   Sekizinci harika değilsin hint kumaşıda Kime acaba bu hava Sevgi fedakarlık ve hoşgörü Sen sanıyorsun boynumda tasma Ahhh Aşk egoyla bir kefede durmuyor Ahhh Ya sevmeyi öğren ya git Kimse durup dururken ölmüyor   Gel dedimi gelecek Git dediğinde gidecek Sen olduğun yerde dur Evirir çevirir Ah aşk insanı delirtir Baş kaldır büyü bozulur   Sanırsın sultan Her an emrinde olsan hoşnut olmaz gururu Bilen varsa söylesin sevenler üzülmesin Aşk taht oyunu mu   KAĞIT EV   İki koca dev gururumuz Suretimiz aynalarda tuz buz Kelimeler intihar etmiş gözbebeklerimde Öyle bir sessizlik sonsuz   Boş beyaz duvarlar Sanki yazılıp yazılıp silinmiş mektuplar Toz değil rutubet değil Yalnızlık gibi bir şey kokuyorlar   Yıkılıyor başımıza kağıt ev İçinde küskün iki koca dev Yürekleri dokunmuyor birbirine Bile isteye yanıyoruz alev alev   Kulaklarımızı tıkadık öldürüyoruz sevgiyi Çığlık çığlığa, sessiz bir infaz Kendi öfkemizle unuttuk dinlemeyi Herkes içine gömdü cenazesini   Bir evde iki maktul iki cinayet Herkes çok suçlu karışık vaziyet Herkes çok masum, kırgın Bu aşk değil külliyen eziyet   Yıkılıyor başımıza kağıt ev İçinde küskün iki koca dev Yürekleri dokunmuyor birbirine Bile isteye yanıyoruz alev alev   SÖZDEN DÖNEN GÜNAHKAR   Sensizlik inan çok zor Aşkın içimde bir kor Vazgeçemem inan sensiz Hiçbir yere varmıyor yol   Seni söyle şarkılar Yolunu bulur su akar Yemin ettik biz bu aşka Sözden dönen günahkar   Vazgeçemem aşkından Ayrılmaz et tırnaktan Kor ateşlerde yaksalar Sözden dönen günahkar   Onu çok bekledi kalbim Aldığım nefes sensin Ölüm gibi bir şey inan Sensiz ben yaşayamam   Hayat kısa ölüm var Sensiz her anım zarar Yemin ettik biz bu aşka Sözden dönen günahkar   Aşkın kalbime değdiği an Korkmaz oldum acılardan Kor ateşlerde yaksalar Sözden dönen günahkar   KALP RİTMİMİ DEĞİŞTİREN ADAM   Kalp ritmimi değiştiren adam Seni gördüm göreli cennet olduğum mekan Senin o gözlerin benim kıblem Yüreğim sanki tanıyor yüreğini köle beladan   Her güne adınla başlarım Kalbi pusulasıymış insanın Sen kalbimde bir taaruz bir işgal Aşkın başımdan aşkın   Teninde yağmur kokusu Bütün renkler utanır Gözlerinse söz konusu Başkasını görmez canımın buğusu Dudakların gül kurusu Öpüldükçe güzelleşir Bu bendeki sana ait olma duygusu Başkasını görmez canımın buğusu   Kış ortası çiçek açtı yüreğim Usulca esen bir rüzgar ellerin Ilık ılık dokunuyor yanaklarıma saçlarıma Sen güldün ısındı iklimlerim   Göklere denizlere haksızlık o gözlerin O gözlerin güneyde bir sahil kasabası gibi Mavisine karışıyor yeşili haresi Diyorum ki o göz bebeklerine yerleşip orada ölmeli   SOL YANIMDA SENSİZLİĞİM   Ne cesurdum senden giderken Canımı söktüğümü bilmeden içimden Sensizlik kaç uykusuz geceye tekabül şimdi Hani unutabilirdim istersem   Hasret kaldım kokusuna rüzgarların Nefeslerimden astılar beni Soluğumdu terk ettiğim sen sanırken İnsan kendi yüreğini idam eder mi   Cenazemi kaldırıyorum içimden Bu yüzden sessizliğim Hani unutabilirdim görmezsem Peki niye sol yanımda sensizliğim   Hiçbir anı olup gözbebeklerine değdim mi Özleyip inkar ediyor musun sende Yoksa bu benim cahil cesaretim mi İnsan kimsesiz kalabiliyormuş kendi yüreğinde   Cürret ettim birkaç sayfa seni özlemeye Kalemim affetmedi beni Avuç içlerim yara bere Gidenin hakkı olmuyormuş özlemeye   Cenazemi kaldırıyorum içimden Bu yüzden sessizliğim Hani unutabilirdim görmezsem Peki niye sol yanımda sensizliğim   YÜRÜYORUM ÖLÜME   Bir aşka kaç defa şans vermek gerekir Sevginin bir yanı bal diyorlar diğeri zehir Bizimki iki kişilik bir dünya değil ki Kalbim sanki senin kalbinde bir esir   Acımı yaşımı gözümden silip Her hatandan sonra bir daha sevip Bak şimdi geldiğimiz yer en dip Batıyoruz körü körüne   Olanı biteni kabul edip Kaderime ağladım içip içip Bak boynumda ateşten bir ip Yürüyorum ölüme   Bir insan bir masalda kaç defa can verir Satır satır bağladın elimi kolumu kapandı o devir Bizimki o mutlu sonlardan değilki Su aktı ama yolunu bulamadı hiç nehir   Acımı yaşımı, gözümden silip Her hatandan sonra bir daha sevip Bak şimdi geldiğimiz yer en dip Batıyoruz körü körüne   Olanı biteni kabul edip Kaderime ağladım içip içip Bak boynumda ateşten bir ip Yürüyorum ölüme Yanalım Bu sabah bu şehirde yağmur var Gidelim mi sonuna kadar aşkın Çığlık çığlığa seversek belki duyar İçimizdeki yangını söndürmeye çalışanlar   Ellerimi uzattım ateşe Yanacağız belki ikimizde Yanalım ah yanalım Kalmadı bak taş taş üstünde Sırf seni benden ayırdılar diye Yanalım ah yanalım Bendeki yürek zaten kor ateşte Dünyayıda yakarım gerekirse Hadi yanalım ah yanalım   Bu sabah söylenmemiş bütün o sözlere isyanlar Haykıralım mı sonuna kadar aşkı Yağmurlardan sonra gelirmiş baharlar Beraber mutlu olabiliriz ya da aşk bizi yakar   Ellerimi uzattım ateşe Yanacağız belki ikimizde Yanalım ah yanalım Kalmadı bak taş taş üstünde Sırf seni benden ayırdılar diye Yanalım ah yanalım Bendeki yürek zaten kor ateşte Dünyayıda yakarım gerekirse Hadi yanalım ah yanalım VASİYET Siz hiç gülmek için Kemal Sunal filmleri izlediniz mi başka çarenin olmadığına inanarak? Ya ağlamak için tüm evlatlarınızın şımarıklığı bırakıp uyumasını beklediniz mi? Kaç defa diş sıktınız sabrettiniz hayatın adaletsizliğine? Günün yorgunluğundan kendinizi dinlemeye ufacık an kaldığı bir anda vasiyetname yazarmış gibi şiirler yazdınız mı? Her gün sanki bir hafta gibi yorulup ertesi güne tekrar sıfırdan bir moralle başlamaya çalıştınız mı? Annenizden babanızdan bulamadığınız faydayı başka kişilerde aradınız mı? Keşke anne babamı seçebilseydim diye feryat ettiniz mi? Zenginleşmeye bile zenginleşmek günahtır çünkü para bizi sevmiyor gözüyle baktınız mı? Çocukken kendi yaşayamadığınız güzellikleri evlatlarınıza yaşatmaya çalıştınız mı yoksa ben çektim onlar da mı çeksin dediniz? Hiç inşallah 50 yaşlarında ölürüm, 50den fazla yaşamak istemiyorum dediğiniz oldu mu? Vasiyetnamem olacak bu şiiri bile tamamlayamadım çünkü gürültüden kendi sesimi bile duyamıyorum dediğiniz an oldu mu hiç, şu an benim yaşadığım gibi? YORULDUM GUVENMEKTEN Yoruldu güvenmekten, kırmaktan çekinen kalbim Oyalanıp durdu, oyuncak oldu kalmadı nefesim Anlamadı, çözemedi insanları kötülük düşünmeyen bu nefsim, Karamsar oldu, kimseye kalmadı güvenim   Ben birşey demeden susar, beklerim. Resmimi görürler, okumazlar anlamazlar yazımı. Cevap yazarlar herşey yolundaymış gibi. Beni mutlu sanırlar, ben insanlara küserim.   Şiirler anlıyor halimden, insanlarsa işine geldiği gibi. Çektiklerinde arıyor kafayı, gündüzleri hatırlamak mı kimi? Uykuya ayırıyor çünkü, geceleri dünyaları olmuş gibi. Gündüz unutuyor gecenin SÖZlerini, halbuki biri ışığın varlığı biri ışığın hiçliği.   GÜVEN 5 harflidir, tıpkı SEVGİ gibi. ONUR 4 harflidir, tıpkı PARA gibi. Siz hiç güvenmek için onurunuzu çiğnediniz mi? Yoksa onurunuzla paranızı eş mi tuttunuz? Bu SÖZleri 3 harfli olduğu için önemsemez misiniz RESİMler kadar? Halbuki AŞK da 3 harflidir, ama SÖZümüzden dönüp AŞKlarımızı bırakacak kadar küçülürüz bazen.   İyi insanlar bitti mi dünyada Herkes parayı mı tapar oldu Güzel resimlerimi paylaştım diye Sandılarki bu kız bozuldu Ben karakterimi hiçbir zaman kaybetmedim Ruhumu ve bedenimi hiçbir zaman paraya değişmedim Heleki 3 oğlumu kainatlara bile değişmedim Esasında değişen sizin kalpleriniz oldu Nasıl bakmak isterseniz öyle gördünüz Kaderim kalplerinizin fesatlığının kurbanı oldu Sesimle tanınmak istedim Görüntü de önemli dediniz Şimdi de sadece sesini göster kendini gösterme diyorsunuz Ya siz ne istediğinizi bilmiyorsunuz Yada kendi düşüncelerinizi hep aldatıyorsunuz İnsanları 3 kuruşluk zevkler için kullandığınızı zannediyorsunuz Ama her defasında Allah'tan uzaklaşıyorsunuz.

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku