ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Florida’da gerçekleştirdikleri kritik görüşmede Gazze’deki ateşkes sürecinin ikinci aşaması, bölgesel güvenlik başlıkları ve askeri iş birlikleri üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Görüşme, yalnızca İsrail–Filistin hattını değil, Türkiye, İran ve Suriye gibi bölgesel aktörleri de kapsayan geniş bir diplomatik çerçeve sundu.
Toplantı sonrası yapılan açıklamalar, özellikle Hamas’ın silahsızlandırılması, Türk askerinin Gazze’de olası rolü ve F-35 savaş uçaklarının yeniden gündeme gelmesi nedeniyle uluslararası kamuoyunda dikkat çekti.
Gazze’de ikinci aşama vurgusu: “Silah bırakmadan barış olmaz”
Trump, Gazze’deki ateşkesin kalıcı hale gelmesi için planlanan ikinci aşamaya geçilmek istendiğini, ancak bunun ön şartının Hamas’ın tamamen silahsızlanması olduğunu açık bir dille ifade etti. Trump, Hamas’ın bu yönde adım atmaması halinde “çok ciddi sonuçlarla” karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Görüşme kapsamında, Gazze’de esir tutulan Ran Gvili’nin ailesiyle de temaslar kuruldu. Trump, esirlerin serbest bırakılmasının sürecin en hassas başlıklarından biri olduğunu vurgulayarak, bu konuda İsrail ile tam bir koordinasyon içinde olduklarını söyledi.
Netanyahu ise Gazze’de kalıcı güvenliğin sağlanabilmesi için askeri ve siyasi adımların eş zamanlı yürütülmesi gerektiğini belirterek, İsrail’in güvenlik endişelerinin göz ardı edilemeyeceğini dile getirdi.
Türkiye mesajı ve Erdoğan’a övgü: “Güveniyorum”
Görüşmenin en dikkat çeken başlıklarından biri, Türkiye–İsrail ilişkileri ve Türkiye’nin Gazze’de olası rolü oldu. Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için şu ifadeleri kullandı:
“Erdoğan’ı çok iyi tanıyorum. Harika bir iş çıkardı. Kendisine güveniyorum.”
Trump, Netanyahu’nun yanında olduğunu da özellikle vurgulayarak, iki lider arasında bir sorun yaşanmayacağını savundu. Türk askerinin Gazze’ye konuşlandırılması ihtimali sorulduğunda ise Trump’ın verdiği yanıt dikkat çekti:
“Eğer taraflar için uygunsa, bu iyi bir şey olabilir.”
Bu açıklama, Türkiye’nin olası arabulucu ya da güvenlik sağlayıcı rolüne dair uluslararası tartışmaları yeniden alevlendirdi.
İran, Suriye ve F-35 mesajları
Toplantıda İran’ın balistik füze ve nükleer programı da önemli bir gündem maddesi oldu. Trump, İran’ın bu faaliyetleri sürdürmesi halinde hızlı ve kararlı bir müdahaleyi destekleyeceğini söyledi. Netanyahu da İran kaynaklı tehditlerin İsrail için varoluşsal bir risk oluşturduğunu yineledi.
Suriye konusunda ise Trump, Suriye Cumhurbaşkanı ile sağlanacak olası bir uyumun bölgesel barış açısından kritik olduğunu ifade etti. Netanyahu da güvenli sınırlar ve istikrarın İsrail’in temel önceliği olduğunu dile getirdi.
Görüşmede ayrıca F-35 savaş uçaklarının gündeme geldiği belirtildi. Trump, bu konuda “ciddi şekilde düşünüyoruz” ifadesini kullanarak askeri iş birliği seçeneklerinin masada olduğunu açıkladı.
Af iddiası tartışma yarattı
Trump’ın, Netanyahu için İsrail Cumhurbaşkanı ile af görüşmesi yaptığını söylemesi ise diplomatik bir tartışmayı beraberinde getirdi. İsrail Cumhurbaşkanlığı Ofisi, bu iddiayı doğrulayarak bir af görüşmesi yapılmadığını, yalnızca prosedürel bir bilgilendirme gerçekleştirildiğini açıkladı.
Bu durum, Trump’ın kamuoyuna yansıyan açıklamaları ile resmi diplomatik süreçler arasındaki farkı bir kez daha gözler önüne serdi.
Öne çıkan başlıklar (özet):
Gazze’de ateşkesin ikinci aşaması gündemde
Hamas’ın silahsızlandırılması temel şart olarak sunuldu
Türkiye ve Erdoğan’a açık övgü geldi
Türk askerinin Gazze’de rolü ihtimal dahilinde
İran ve Suriye için sert uyarılar yapıldı
F-35’ler ciddi biçimde değerlendiriliyor