Trabzon, tarihi boyunca farklı kültürlerin, dinlerin ve medeniyetlerin izlerini taşıyan, Karadeniz'in incisi olarak anılan bir şehir. Ancak son dönemde Trabzon, sıradan bir dini etkinlikle değil, uluslararası siyasi ve jeopolitik oyunların merkezinde bulunuyor gibi görünüyor. 'Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin Sümela Manastırı'nda yapacağı ayin' gibi basit bir etkinlik, aslında çok daha büyük ve karmaşık bir senaryonun parçasını oluşturuyor. Bu etkinliğin arkasında yatan amaç ve hedefler, yüzeyde göründüğünden çok daha derin ve karmaşık. Türkiye'nin jeopolitik konumu, Karadeniz'in stratejik önemi ve uluslararası güç dengeleri, bu etkinliği daha büyük bir çerçevede ele almamızı gerektiriyor. Peki, Trabzon'da neler oluyor ve asıl amaç ne olabilir? Öncelikle, bu etkinliğin zamanlaması ve yeri dikkat çekici. Meryem Ana Yortusu'nun kutlandığı bu tarih ve Sümela Manastırı'nın seçilmesi rastlantısal değil gibi görünüyor. Bu durum, etkinliğin sadece dini bir amaç taşımadığını gösteriyor olabilir. Aynı zamanda Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin uluslararası ilişkilerdeki rolü ve uluslararası güç odaklarının bu etkinlikteki rolü de göz önünde bulundurulmalı. Bir diğer önemli nokta, etkinliğin ulusal ve uluslararası siyasi arenada yarattığı gerilimlerdir. Özellikle Türkiye-Rusya ilişkileri ve Karadeniz'deki güç mücadelesi, bu etkinliğin üzerindeki sis perdesini kaldırmamızı gerektiriyor. Karadeniz'in stratejik önemi, bölge ülkelerinin ve uluslararası güçlerin bu coğrafyada nasıl bir hesap içinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca, etkinliğin din ve siyasetin kesiştiği bir noktada gerçekleşmesi, asıl amaçları anlamak açısından önemli bir ipucu olabilir. Dinin siyasi bir araç olarak kullanılması, ulusal ve uluslararası güç dengelerini şekillendiren bir faktör haline gelmiştir. Bu etkinliğin de bu dinamikler içinde nasıl bir rol oynadığını anlamak, olayların gerçek yüzünü görmemizi sağlayabilir. Sonuç olarak, Trabzon'da düzenlenecek olan gizemli ayin, sadece dini bir etkinlik değil, daha büyük bir senaryonun parçası gibi görünüyor. Bu etkinliğin arkasındaki amaçları ve hedefleri anlamak, Türkiye'nin jeopolitik pozisyonunu daha iyi kavramamızı sağlayabilir. Karadeniz'in suları altında yatan gerçekler, belki de çok daha büyük bir oyunun sadece bir yüzeyidir. Necat Kacan