2024 yerel seçimlerinde vaat yağdıranlar, bugün damla bile düşürmüyor. Türkiye’nin en stratejik geçiş noktalarından biri olan Tortum, iklimi de yolu da müsaitken neden gitgide geri gidiyor? Başkanın freni tutmuyor ama gaza da basılmıyor.

“Söz Uçar, Bahane Kalır” Dönemi
Hani büyükler der ya, “Yalanın ipi kısadır” diye… Bir de “Ağzı olan konuşuyor” diye eklerler. 2024 yerel seçimlerinde ne kadar çok ağzı olan konuşmuş meğer! Tortum’a gökten dev projeler yağacak, yollar genişleyecek, turizm şahlanacak, ekonomi canlanacak derken bugün ortaya çıkan tablo: koca bir sıfır.
Evet, sıfır.
Sıfır ilerleme, sıfır proje, sıfır heyecan.
Tortum’un kaderi, “Bir dahaki toplantıda konuşuruz başkanım” cümlesine sıkışmış durumda. Başkan ise sanki görev teslim değil, tatil belgeseli çekmiş gibi: Durgun, sessiz ve alabildiğine atıl.
Bir ilçenin geri gitmesi için özellikle çaba gerekmez, yönetmeyi bilmemek yeter de artar. Ve maalesef Tortum tam da bu senaryonun ortasında.
“Geçiş Noktası” Diyorlar Ama Kendileri Bile Geçemiyor
Tortum’un Türkiye’nin en önemli güzergâhlarından birinde olmasını bilmeyen yok. Lojistik desen var, turizm potansiyeli desen taşmış durumda. İklimi uygun, ulaşım müsait, doğal güzellik dersen dünya mirası.
Ama gel gör ki yönetim tarafında resim şöyle:
“Eşeğe altın semer vursan yine eşektir.”
Bu kadar avantajlı bir ilçede bu kadar geri kalmak, vallahi başarı ister.
Bazen düşünüyorum:
Başkan haritaya ters mi bakıyor?
Tortum’u hâlâ küçük bir dağ köyü mü sanıyor?
Yoksa o koltukla gelen sorumluluk, üzerindeki ağırlığı mı çökertti?
Ne olursa olsun sonuç ortada:
Tortum potansiyeliyle yarışmıyor, gölgesiyle bile yarışamıyor.
İklim Müsait, Yol Müsait… Müsait Olmayan Kim?
Bakın, bu ülkede “yol yapıyoruz” demek en kolay propaganda malzemesidir. Fakat ilginçtir, Tortum’da yol zaten vardı; mesele o yolu değerlendirmekti.
Ama nerde!
Başkan sanki “Giden gitsin, kalan sağlar bizimdir” kafasında.
Oysa “Hazır nimet önünde dururken geri duranın aklından şüphe edilir.” Tortum’un iklimi var, bereketi var, ulaşım avantajı var.
Peki başkan ne yapıyor?
Projeler rafa kaldırılmış, vaatler tozlu kutularda, hizmet anlayışı ise adeta “uyku modunda”.
Bu ilçede hareket yok, ivme yok; hatta o kadar yok ki:
“Mezarlıktan geçerken ıslık çalmak bile daha hareketlidir.”
Vatandaş Soruyor: Başkan Nereye Bakıyor?
İlçede esnafın yüzü asık, gençler geleceksizlikten kaçmanın yoluna bakıyor, yaşlılar “Biz eskiden daha iyiydik” diye dert yanıyor.
Başkanın yüzündeki ifade ise değişmiyor.
Sabitlemiş gibi.
Sanki her gün aynı cümleyi düşünüyor:
“Bir şeyler yapmam lazım ama neydi o şey ya…”
Oysa vatandaş çok net soruyor:
“Başkan, Tortum neden her geçen gün geri gidiyor?”
Bu soru cevapsız değil; cevabı acı ama ortada:
Çünkü yönetim vizyonu yok.
Çünkü verilen sözlerin sahibi yok.
Çünkü koltuk var ama hareket eden yok.
Hani bir söz vardır:
“Gemi limanda güvenlidir ama gemiler limanda durmak için yapılmaz.”
Tortum da limanda çürüyen gemi gibi.
Ve en kötüsü: Çürüme sessiz ve yavaş.
“Vaat” Dedikleri Şey Artık Bir Fıkra Oldu
Seçim öncesi vaatleri bugün hatırlayınca insanın aklına şu geliyor:
“Dağ fare doğurdu.”
Ama o fare bile doğmamış olabilir; ortada bir kıpırtı yok.
Söz verilen hizmetlerden eser yok. Adı geçen projelerin biri bile başlamamış. “Yapılacak, edilecek” denilen işler herhalde “Bir sonraki seçimde tekrar kullanırız” diye saklanıyor.
Tortum halkı artık gülmüyor; gülse de acı acı gülüyor. Çünkü her söz kocaman bir hayal kırıklığına dönüştü.
Bugün Tortum’da en yaygın mizah türü:
Yapılmayan projeler fıkrası.
“İşi Ehlinden Sor, Koltuğu Ehline Ver”
Elbette Tortum kaderine terk edilecek bir ilçe değil. Potansiyeli büyük, gücü yüksek, insanı çalışkan.
Eksik olan tek şey, gerçekten çalışan bir yönetim.
Unutmayalım:
“At sahibine göre kişner.”
Yönetim beceriksiz olursa, en güçlü ilçeler bile tökezler.
Bugün Tortum’un ihtiyacı, boş vaat değil; icraat.
Bahane değil; çalışma.
Sessizlik değil; adım.
Başkan isterse toparlar mı?
Toparlar elbet.
Ama önce kendine şu soruyu sorması gerek:
“Ben bu ilçeyi yönetiyor muyum, yoksa sadece koltuğu ısıtıyor muyum?”
Çünkü Tortum’un artık boş vaade değil, gerçek bir yönetime ihtiyacı var.
Ve vatandaş her şeyi görüyor:
Sözler uçtu, eylem ortada yok.