Teknolojiye rağmen yarım asırdır 'palancılık' mesleğini öğrenmeye devam ediyor

Teknolojiye rağmen yarım asırdır

Teknolojiye rağmen yarım asırdır 'palancılık' mesleğini öğrenmeye devam ediyor

50 senedir Mardin'in en eski palancılık mesleğini icra eden Aydın İldoğan, günümüz teknolojisine rağmen mesleğini müşterilerini devam ettirerek, aile evini çalışmaya çalışıyor.

Mardin'de palancılık mesleğinin oğlu 2 ustadan biri olan Aydın İldoğan, 50 yıllık mesleğini icra ederek hem ailesini geçindirmeye hem de unutulmaya yüz tutmuş olan mesleğini teknolojini yıkmaya zorlamadan devam etmeye çalışıyor.  Yıllardan beri el işi yapmaktan günümüze kadar gelen meslekler birer birer tarihe karışıyor. Teknolojinin ilerleyişiyle birlikte gerçekleşmesi el işiyle yapılan meslekler de zayıflıyor. Mardin'de halk arasında semerci olarak bilinen ancak asıl adı ' palancılık' olan mesleği yapan 2 usta kaldı.   At ve merkep gibi binek balıkları üzerine atılan semerlere 'Palan' bu sanatla uğraşanlara da 'Çulcu' (Palancı) deniyor. Semercilik Doğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle Diyarbakır, Urfa ve Adıyaman çevresinde fazla görülüyor. Elazığ'ın ilçelerinde az da olsa devam etmektedir. Palancılık denilince de ilk akla gelen illerden biri de Mardin. Mardin'in dar sokaklarıyla eğilimleriyle arabaların geçemediği noktalarda, katır ve eşeklerle işler sayesinde işler yaptıklarının palancılık mesleği de önemli bir yer tutmaktadır.  8 yaşından beri palan mesleğini yürüttüğünü belirleyen İldoğan, 'Yaklaşık 50 yıldır çalışmaktayım. Bu mesleği babamdan öğrenerek, 8 yaşından beri bu meslekteyim. Her türlü zorluğa rağmen devam etmekteyiz. katırlara palanlıyoruz.Daha çok yük binek hayvanlar için kullanılmaktadır.Çoğu insanın bu yaptığımız işi semer diye bilinen ama aslı palandır.' şeklinde konuştu.  Aydın İldoğan Halkın semer mesleği ile palan mesleğiniBirbirlerini karıştırdıklarını ifade eden İldoğan, semer ile palan arasındaki farklar hakkında bilgi vererek, 'Semer ile palan arasındaki fark ise coğrafik yapı olarak düz olan il ve köylerde oralarda daha çok semer kullanılıyor. Semer için de tahta iskelet yapılıyor. Semer palandan daha küçük yapılır. Palanda ise kesinlikle tahta iskelet kullanılmaz El dokuması keçe, kilim kullanılır. , kamışı ise Doğubeyazıt, Muş, Bitlis taraflarından bize geliyor.Bütün bu malzemeleri topladıktan sonra son aşamada olan palanı yapıyoruz.' şeklinde aktardı.  ' Elhamdülillah ürettiğimiz palanları talep etmeyi satıyoruz'  İşin zorluklarını konuşan İldoğan, 'Her gün çalışmak zorunda kalıyoruz. Çünkü Mardin'in sokakları bir araba giremeyecek kadar dar olan işlerin büyük bir bölümü katır ve atlar sayesinde yapılıyor. Mardin'de son 2 usta kalmamız hasebiyle yoğun olarak çalışıyor. Eskiden Mardin'de 20-25 usta vardı zaten bizden sonra da yetişen yok. bir iştir. Elhamdülillah yaptıklarımızı satıyoruz. Talep ve istek çok oluyor. Hatta başka illerden de isteyenler oluyor çünkü el emeği göz nuru olduğu için.' şeklinde ifade etti. 


Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku