Tebriz’in simgelerinden biri olan tarihi Hasan Padişah Meydanı, yüzyıllar boyunca önemli dini yapıları ve medreseleri ile şehrin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak biliniyor. Ancak zaman içerisinde meydan, hem doğal süreçlerin hem de şehirleşme projelerinin etkisiyle büyük ölçüde zarar gördü ve bazı bölümleri yıkıldı.
Son yıllarda, İran medyasında Hasan Padişah Meydanı'nın bazı bölümlerinin restore edilip yeniden inşa edilmesine yönelik çalışmaların başlatıldığı duyurulmuştu. Ne var ki, bu çalışmalar oldukça yavaş ilerliyor ve bu nedenle birçok şehir sakini, tarihi meydanın restorasyonu hakkında yeterince bilgi sahibi değil.

Tebriz’in UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ünlü örtülü çarşısının müdürü Nasir Zevari, meydanın restorasyonu için yeterli bütçenin ayrılmamasını eleştirerek bu durumun projeyi aksattığını belirtti. Zevari, şu ana kadar projeye 30 milyar riyal bütçe ayrıldığını, ancak bu miktarın çalışmaların büyüklüğüne uygun olmadığını söyledi. "Mevcut bütçeyle büyük bir ilerleme kaydetmek mümkün değil" diyen Zevari, restorasyon çalışmalarının ciddi bir şekilde ilerleyebilmesi için acil finansman sağlanması gerektiğini vurguladı.

Hasan Padişah Meydanı, Akkoyunlu hanedanı döneminden kalma görkemli bir yapı kompleksi olarak biliniyor ve bir zamanlar İsfahan’daki Nakş-ı Cihan Meydanı’ndan iki kat daha büyük bir alanı kaplıyordu. Ancak yetersiz bakım ve şehirleşme projeleri sonucunda meydanın büyük bir kısmı tahrip edildi. Günümüze kadar ulaşan küçük bir kısmı ise oldukça kötü durumda.
Bölgedeki tarihi mirasların korunmasına yönelik eksiklikler sadece fiziksel restorasyon çalışmalarında değil, aynı zamanda kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasında da kendini gösteriyor. Güney Azerbaycan’da devletin bu tür eserleri koruma konusundaki ilgisizliği, okullarda çocuklara tarihî mirasın yeterince öğretilmemesi ve genel bilinçlendirme çalışmalarının eksikliği, nesillerin bu değerlerden uzaklaşmasına ve eserlerin unutulmasına yol açıyor. Son yüzyılda devlet organlarının bu abideleri yeterince koruyamaması, onların daha hızlı bir şekilde yok olmasına neden oluyor.

Hasan Padişah Meydanı, Tebriz'in önemli tarihî ve kültürel miraslarından biri olarak anılsa da, bu mirasın korunması için daha fazla kaynağın ayrılması ve projelere gerekli desteğin sağlanması büyük önem taşıyor. İran'da özellikle Güney Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgelerde tarihî eserlere yönelik ilgisizlik, bu tür yapılarının korunmasını zorlaştırıyor ve onları tehdit altına sokuyor.
Bu süreçte devletin gerekli adımları atmaması, hem yerel halkın hem de tarihçiler ve aktivistlerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Özellikle Güney Azerbaycan'daki Türk aktivistler, kültürel miraslarının yok olmasına karşı çıkarken, İran genelinde baskı altında olan aktivistler ise seslerini duyurmakta güçlük çekiyor. Bu tür baskıcı politikalar, kültürel değerlerin korunması önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.