Taha Kılınç ağabeyin Doğu Türkistan gözlemleri;

Taha Kılınç ağabeyin Doğu Türkistan gözlemleri;

-Doğu Türkistan’a gidince Müslümanların yaşadıkları zulmün buradan duyduklarımdan çok daha ötede olduğunu farkettim.

-Doğu Türkistan’a gidince Müslümanların yaşadıkları zulmün buradan  duyduklarımdan çok daha ötede olduğunu farkettim. 
-Doğu Türkistan’ı baştan aşağı gezdim. Tek bir tane başörtülü kadın göremedim. İslam’a ait tüm simgeler baskıyla yokedilmiş. 
-Doğu Türkistan’daki Müslümanlar bugün Endülüs’deki Moriskoların son dönemlerini yaşıyorlar. Çin Doğu Türkistan’da İslam’a ait herşeyi yokediyor. 
-Doğu Türkistan’da her taraf abartılı şekilde kameralarla doluydu. Uygurlar adım adım takip ediliyordu. 
-Camilerde namaz kılmak yasaktı. İstanbul’a dönünce bir şadırvanda rahatça abdest almanın, bir camide namaz kılmanın ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha farkettim. 
-Çin polisi sık sık bizi sorguya aldı. Türkiye’den geldiğimizi öğrendiklerinde polisler burada ne işiniz var diye bizi sıkıştırdılar. 
-Şehirlerdeki bazı resmi binalar toplama kamplarına dönüştürülmüştü. Çin Uygurlara yönelik işlediği zulüm ve asimilasyonu saklamak için birbirinden farklı yöntemler kullanıyor. 
-Bizim Türk olduğumuzu öğrenen Uygurlar gizlice sevinçlerini ifade etmeye çalışıyorlardı. 
-Uygurların bakışlarında Çinli polislere karşı yoğun bir öfke hissettim. Onları tamamen asimile olmaktan koruyan da sanırım bu öfkedir. 
-Türkiye’de  “Doğu Türkistan’da bir sıkıntı yok, herşey bir Amerikan propagandası” diyen çevreler kamuoyunu aldatıyorlar.



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku