
Devlet Sert başkanlığındaki Öz Sağlık-İş Sendikası'nın girişimleriyle sağlanan bu özel hizmet, işçiye verilen değerin somut bir göstergesi oldu.

Emekçinin alnının teri, artık sadece üretimle değil; hak ettiği değeri gördüğü, dinlendiği, huzur bulduğu yerlerle de anılıyor. Bu anlayışın ete kemiğe büründüğü en güzel örneklerden biri, Öz Sağlık-İş Sendikası'nın girişimleriyle işçilere sunulan Sveo Otel oldu.
Bu süreçte özellikle Genel Başkan Devlet Sert’in güçlü iradesi ve vizyoner liderliği ön plana çıktı. Ancak bu tabloyu asıl güzelleştiren, perde arkasındaki detaylarda gizli o dokunuşlar…
Mustafa Bey’in ipeksi dokunuşları, sürece zarafet ve strateji katarken;
Ali Müdürüm, elini değdirdiği her noktaya estetik, düzen ve huzur getirerek otelin çehresini emekçiye yaraşır hale getirdi.
Ve tabii ki Akın ve Veysel kardeşlerim , yalnızca mutfakta değil, yüreklerde de iz bırakan bir ustalıkla damak tadımızı Akdeniz güneşiyle buluşturdu.
Kimse "Sveo Otel uygun fiyatlı" demesin; çünkü bu, artık bir fiyattan öte bir vefa meselesi.

Beş yıldızlı otel konforunu, neredeyse "bedavadan bir tık fazla" bir anlayışla işçiye sunmak, bir lütuf değil; yılların emeğine yakışır bir saygı göstergesidir.
Akdeniz’in sıcak ikliminde, serin sular kadar serin bir nefes alan işçi, artık yalnızca çalışmıyor; yaşıyor, dinleniyor, değer görüyor.
Sveo Otel’in kapısından içeri giren her emekçi, kendisine şu cümleyi fısıldıyor:
“Bu sefer gerçekten bizi düşünmüşler.”
