Suriye’de Yeni Bir Devlet ve Türkiye’nin İnsan Yetiştirme Problemi

Suriye’de Yeni Bir Devlet ve Türkiye’nin İnsan Yetiştirme Problemi

Suriye'de yaşanan iç savaşın ardından oluşan istikrarsızlık ortamı, uluslararası aktörlerin desteğiyle yeni bir düzenin ve potansiyel olarak yeni bir devletin inşa edileceği bir döneme doğru ilerliyor. Bu süreç, hem bölgesel dengeleri hem de Türkiye’nin göçmen politikalarını doğrudan etkileyebilecek bir gelişme. Suriye'de yeni bir devlet kurulduğunda, yıllardır Türkiye'de yaşayan milyonlarca Suriyeli mültecinin geri dönüşü gündeme gelecek. Ancak bu geri dönüş, sadece göç politikaları açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin uzun süredir var olan insan yetiştirme sorununu daha da görünür hale getirecek.
Türkiye’de Suriyeli Mülteci Meselesi
2011’de başlayan Suriye iç savaşı, milyonlarca insanın Türkiye’ye sığınmasına yol açtı. Bugün Türkiye’de yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor. Bu süreç, ekonomik ve toplumsal açıdan büyük bir yük oluşturmuş olsa da, Türkiye’nin iş gücü piyasasında geçici bir rahatlama sağladı. Ancak Suriyelilerin geri dönüşü gerçekleştiğinde, Türkiye'nin iş gücü piyasasında önemli bir boşluk oluşabilir. Çünkü birçok sektör, özellikle tarım, inşaat ve düşük vasıf gerektiren hizmet sektörleri, Suriyelilerin sağladığı iş gücüne bağımlı hale gelmiş durumda.
Bu noktada, Türkiye’nin temel sorunu yalnızca ekonomik ya da göç politikalarından kaynaklanmıyor. Asıl mesele, Türkiye’nin nitelikli insan kaynağı yaratma ve iş gücü ihtiyaçlarına uygun bireyler yetiştirme konusunda yaşadığı uzun vadeli krizdir.
Suriyelilerin Gidişi ve İnsan Yetiştirme Probleminin Görünür Hale Gelmesi
1. Düşük Vasıflı İş Gücü Eksikliği
Türkiye’de birçok sektör, vasıfsız ya da düşük vasıflı iş gücüne olan talebini Suriyeli göçmenler üzerinden karşılıyor. Suriyelilerin geri dönmesiyle bu iş gücü açığı, özellikle inşaat, tarım ve tekstil gibi sektörlerde ciddi sorunlara yol açabilir.
Yerli iş gücünün bu tür işlere yönelmek istememesi, sektörlerin durma noktasına gelmesine ya da maliyetlerin hızla artmasına neden olabilir.
2. Nitelikli İş Gücü Eksikliği
Türkiye, genç nüfusu açısından avantajlı görünse de, eğitim sistemindeki yetersizlikler ve beyin göçü gibi sorunlar nedeniyle nitelikli iş gücü yaratma konusunda zorlanıyor.
Suriyelilerin geri dönmesiyle ortaya çıkacak iş gücü açığını dolduracak yerli insan kaynağının olmaması, insani kalkınma alanındaki eksiklikleri gözler önüne serecek.
3. Genç Nüfusun Yetersiz Eğitimi
Suriyeli mülteciler, Türkiye’deki genç nüfus açığını kısa vadeli olarak dengeledi. Ancak genç nüfusun nitelikli eğitim alarak iş gücü piyasasına hazırlanması için gerekli adımlar atılmadı.
Türkiye’nin genç nüfusunu, hem ulusal hem de uluslararası iş gücü taleplerine uygun bir şekilde yetiştiremiyor oluşu, geri dönüşlerle birlikte daha görünür hale gelecek.
4. Göçmen Politikalarının Uzun Vadeli Etkileri
Suriyelilerin Türkiye’ye ekonomik ve demografik katkıları, yeni bir devlet kurulmasıyla sona erecek. Ancak, onların varlığına göre şekillenen bazı ekonomik dengelerin değişmesi, insani kalkınma sorunlarını daha net bir şekilde ortaya çıkaracak.
Türkiye’nin İnsan Yetiştirme Sorununa Çözüm Önerileri
1. Eğitim Sisteminin Reformu
Türkiye’nin eğitim sistemini, sadece bireylerin bilgi birikimini artırmaya değil, aynı zamanda onların toplumsal ve ekonomik hayata katkı sağlayacak beceriler kazanmalarına odaklanacak şekilde yeniden yapılandırması gerekiyor.
Mesleki ve teknik eğitime daha fazla yatırım yapılmalı, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun eğitim programları geliştirilmelidir.
2. Göçmen Politikalarını Uzun Vadeli Planlama
Suriyelilerin geri dönüşüyle birlikte ortaya çıkacak iş gücü boşluğunu dolduracak politikalar geliştirilmelidir. Bu, hem yerli nüfusun eğitimiyle hem de uluslararası göçmen iş gücü stratejileriyle desteklenebilir.
3. Liyakat Temelli İstihdam Politikaları
Kamu ve özel sektörde liyakat esaslı bir sistem benimsenerek, iş gücü piyasasında verimlilik artırılmalıdır. Bu durum, uzun vadede daha nitelikli bir iş gücü havuzu oluşmasını sağlayacaktır.
4. Genç Nüfusa Yatırım
Gençlerin geleceğe hazırlanması için beceri geliştirme programları, staj olanakları ve yenilikçi projeler teşvik edilmelidir. Gençler, yalnızca iş gücü açığını kapatmak için değil, aynı zamanda Türkiye’nin kalkınmasına liderlik edecek bireyler olarak yetiştirilmelidir.
5. Yerel İş Gücünün Sektörel Teşviki
Yerli iş gücünün tarım, inşaat gibi sektörlere yönelmesini teşvik edecek sosyal destekler ve ekonomik modeller oluşturulmalıdır.
İş gücü maliyetlerinin artışını engellemek için sektörel bazda destek paketleri hazırlanabilir.
Sonuç: İnsan Kaynağı Krizi Kapıda
Suriyelilerin geri dönüşü, kısa vadede Türkiye’nin göç politikaları açısından bir başarı olarak görülebilir. Ancak bu durum, Türkiye’de uzun yıllardır var olan insan yetiştirme krizini daha görünür hale getirecek ve birçok sektörde ciddi iş gücü açığı yaratacaktır. Türkiye’nin bu süreçte, insani kalkınmaya yatırım yapması ve hem vasıflı hem de vasıfsız iş gücüne yönelik kapsamlı politikalar geliştirmesi gerekiyor.
Sorun yalnızca göçmenlerin geri dönüşü değil, Türkiye’nin kendi insan kaynağını sürdürülebilir bir şekilde yetiştirememesidir. Bu nedenle, bugünden başlayarak eğitim, ekonomi ve iş gücü planlamasında köklü değişiklikler yapılmalı, Türkiye kendi potansiyelini harekete geçirecek bir strateji oluşturmalıdır. Aksi takdirde, Suriyelilerin geri dönüşü bir fırsat yerine, Türkiye’nin insan kaynağı krizini derinleştiren bir sürece dönüşebilir.

Rafet Ulutürk



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku