Köşe Yazarları

Köşe Yazarları Haberleri

SÜMERLERDE Kent Planı ve Yönetim Şekli

SÜMERLERDE Kent Planı ve Yönetim Şekli

SÜMERLERDE Kent Planı ve Yönetim Şekli

SÜMERLERDE Kent Planı ve Yönetim Şekli/İbrahim Bayrakçı Sümer medeniyeti, özellikle yazının etkin ve sistemli olarak kullanımı ve yerleşik kentleşme planındaki yetkinlik ile uygarlığın beşiği olarak kabul edilir. Bilinenlere göre Mezopotamya'nın bu ilk dönemlerinde üç temel sınıf bulunmaktadır. Askerler, din adamları ve çalışanlar (köylüler)... Şehrin egemenleri oldukları süreçte 'Ensi' ismini alan din adamları önderliğinde çalışma sistematiği ciddi bir gelişim göstermiştir. Bu gelişimin bir diğer getirisi, elde edilenlerin sınıflandırılması sürecinde, matematik, astronomi ve takvim gibi unsurların gelişmesini sağlamıştır. Yüzeysel gözükse de rahip kralların yönetimini, teokratik bir sosyalizm olarak tanımlamak mümkündür. Bu sonucu çıkarmamızı sağlayan temel nedenler, üretim araçlarının ortak mülkiyeti (toprağın, geçim amacıyla vatandaşlara dağıtılması), ortak birikim (elde edilen ürünlerin, halk adına belli bir merkezde toplanması) ve ihtiyaç kriterinde dağıtımıdır. (Elimizde, tapınaktaki birikimin halkın ihtiyaç duyduğu dönemlerde paylaşıldığına dair bulgular bulunmaktadır.) Kramer'in aktardığı gibi, oldukça eski zamanlara dek uzanan bir siyasal meclis uygulaması da bulunmaktadır. Yapılması gerekli işleri yürütmekle görevli bir yaşlılar meclisi, ya da halk meclisi terimlerine arkeolojik kayıtlarda rastlanmaktadır. Bu ise Yunan ve Roma devletleriyle karşılaştırılması sonucunu doğurur. Bu dönemlere ilişkin bilgi kaynağımız bir hayli azdır.... Bilgilerimizin arttığı çağların başında gelen 'Eski Hanedan' zamanında ise bu yapının tek kişinin yönetimi ile dağıldığı bilinmektedir. Demokratik yönetim neden dağılmıştır? Frankfort'tanhareket ederek, bir kaç başlık oluşturabiliriz: Sümerler Görüşmeler yaşlıların rehberliğinde, oybirliğine yakın bir görüşe varana dek sürüyordu. Bu zamansal uzamaları dayatıyordu. Hızlı kararların alınması gerektiği durumlarda Mezopotamya, Roma gibi, kendini bir diktatörün eline teslim etti. •Bu kişiye 'büyük adam” anlamına gelen Sümerce sözcük, Lugal ismi verildi. Başlangıçta bu geçici bir görevdi ve acil durum sona erdiğinde, otorite iade ediliyordu. Ancak, şehirler arasındaki rekabetlerin büyümesi acil durum sistematiğini uzun zamanlara yaydı. Bu ise siyasi erkin belli ellerde toplanması sonucunu doğurdu. •Kuşkusuz bu tip bir görev için en önemli aday, Tapınak sorumlusuydu... •Bu ise, kent tanrısının temsilcisi olarak büyük bir rol oynayan kişiye 'Ensi”, “vali', 'tanrının valisi” anlamına gelecek bir tanım zorunluluğunu getirdi. •Bu kişi dayanağını, kentin tanrısının seçip atadığı şeklinde açıkladı. Meclis adına ve meclisin vekili olarak davrandığını söyledi. Bu savunular ise Asur'un sonuna kadar yaşadı... •Süreç içerisinde Ensi'nin gücü büyüdü. Meclisin yetkileri elinden tamamen alınmamış olmakla birlikte, terazide Ensi ağır basmaya başladı. Ensi'nin kendisi için ayrılmış kamusal toprağı ortak mülkten ayırıp, bağımsız bir saray mülkü yaratmak yolunda kullandığı görüldü. Belli tabletlere göre, çok sayıda meslek grubunun ensi'ye bağlı olarak faaliyet gösterdiği görüldü. Eşitlikçi toplum böylece değişti... İbrahim Bayrakçı

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku