Ünlü Memmedov,
Milletvekili

Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne karşı saldırgan bir politika izleyen Ermenistan ve onun yarattığı sözde rejim bugün uluslararası hukuk ve tarihi adalet önünde hesap veriyor. 2 Mayıs'ta Bakü Askeri Mahkemesi'nde yapılan açık duruşmada, ayrılıkçı rejimin liderleri ve katılımcılarının ifşa edilmesi, mağdurların tanıklıklarının dinlenmesi, Azerbaycan'ın 30 yılı aşkın çatışma sürecinde karşı karşıya kaldığı suçların hukuki ve siyasi açıdan değerlendirilmesi yolunda atılmış ciddi bir adımdır.

Azerbaycan Devleti her zaman adil barışın, uluslararası hukukun üstünlüğünün, suçluların hesap vermesinin savunucusu olmuştur. Bugün görülen dava da bu ilkeli yaklaşımın bir tezahürüdür. Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, eski Savunma Bakanları Seyran Ohanyan ve Vazgen Sarkisyan, ayrıca sözde Arayik Harutyunyan örgütünün liderleri Bako Sahakyan, Arkady Gukasyan, Davit İşhanyan ve diğerlerinin işledikleri suçlardan dolayı hesap vermeleri, sadece şehitlerimizin ruhlarına bir saygı duruşu değil, aynı zamanda gelecekte bölgede barış ve güvenliğin sağlanması için ciddi bir hukuki temelin oluşturulmasıdır.

Yargılamada ortaya konulan olgular -sivillerin öldürülmesi, işkence, rehin alma, köylerin işgali ve yıkılması- Ermenistan'ın askeri-siyasi liderliğinin suç niteliğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu açıklamalar, her Azerbaycanlının hafızasına kazınan, ancak uzun süredir uluslararası platformlarda duyulmayan trajedilerin hukuki teyidi niteliğindedir.

Ne yazık ki uluslararası toplum bu haksızlığa yıllarca sessiz kaldı. Ancak bugün Azerbaycan devleti, gücü ve siyasi iradesiyle adaleti tesis ediyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in liderliğinde yürütülen kararlı politika sayesinde topraklarımız işgalden kurtarıldığı gibi, sözde rejimin uydurduğu sahte tarih ve sahte kahramanlık mitleri de yerle bir edildi.

Azerbaycan toplumu bu davayı sadece hukuki değil aynı zamanda manevi bir zafer olarak da algılıyor. İşlenen suçların adil bir hukuki değerlendirmeyle değerlendirilmesinin, gelecek nesiller için ciddi bir ders olacağına, toprak iddialarının ve etnik nefretin, ayrılıkçılığın ve saldırganlığın asla cezasız kalmayacağını gösteren tarihi bir karar olarak hatırlanacağına inanıyoruz.

Bağımsız ve güçlü bir Azerbaycan devleti suçluları ifşa etmeye ve hesap sormaya devam edecektir. Barış ancak adalet üzerine inşa edildiğinde sürdürülebilir ve kalıcı olur. Bugün hep birlikte o adaletin temellerini atıyoruz.