Sonbaharda vazgeçilmez besin grupları: C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler…

Sonbaharda vazgeçilmez besin grupları: C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler…

Beslenme Uzmanı Sara Ayyıldız, sonbahar mevsimine geçiş yapıldığı bu dönemlerde bağışıklık sistemini güçlü tutmak için tüketilmesi gerekenler hakkında önemli açıklanmalarda bulunarak, " özellikle mikro besin öğeleri; C vitamini, D vitamini, çinko, berabe

Sonbahar mevsimine geçişle birlikte başta grip ve soğuk algınlığı olmak üzere birçok hastalık ortaya kendini göstermeye başladı.

Mevsim geçişlerinde bağışıklığı güçlü tutmak için beslenme noktasında İLKHA'ya önemli değerlendirmelerde bulunan Beslenme Uzmanı Sara Ayyıldız, özellikle kış dönemine geçmeden önce yapının sağlam bir şekilde oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Özellikle tüketilmesi gereken zengin besinlere yer veren Ayyıldız, C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler, bitki çayları, su tüketimi, A vitamini ve beta karotelerin oldukça önem arz ettiğini kaydetti.

"Mikrolar, bu süreçte proteinlerden sonra gelen en önemli besin öğeleridir"

Bağışıklık sisteminin korunması için yapılması gerekenlere dikkat çeken Ayyıldız, "Sonbahar bizim için çok riskli bir mevsim. Bunun için özellikle daha kış dönemine geçmeden önce bu yapıyı sağlam bir şekilde oluşturmamız lazım. Makro ve mikro besin grupları dediğimiz besin öğelerini mutlaka almamız lazım. Makrodan kastımız protein yağ ve karbonhidratlar beraberinde mikro dediğimiz vitamin ve mineraller… Protein, karbonhidrat ve yağları gün bazında eşit miktarda doğru oranlarda alınırsa bu, özellikle proteinlerde çok daha bağışıklık sistemini yani kas sistemini koruyacağı için sağlıklı olacaktır. Ancak mikrolar, bu süreçte proteinlerden sonra gelen en önemli besin öğeleridir." şeklinde ifade etti.

"Vitamin ve mineral kaybı olmaması için besinler aşırı bir şekilde pişirilmemelidir"

Artan grip ve soğuk algınlıklarına karşı yapılması gerekenlere dikkat çeken Ayyıldız, "Grip vakalarına karşı özellikle mikro besin öğeleri; C vitamini D vitamini, çinko, beraberinde probiyotikler, bitki çayları, su tüketimi, A vitamini ve beta karoteler bunlar bizim için çok önemli. Keza hem bizi soğuk algınlığına karşı başlığımızı korumakta, bununla beraber vücuttan toksinlerimiz atılmakta ve böylelikle vücut direncimizi daha da sağlamlaştırmamıza yardımcı olmaktadırlar. Bunları hangi besinlerden alacağız diye insanlar merak edecektir. A vitamini ve beta karoteni genel itibariyle havuç, tatlı patates beraberinde kabak ve ıspanaktan sağlayabiliriz. Besinleri çok aşırı bir şekilde pişirilmesinde vitamin ve mineral kaybı olmaması adına önermekteyiz." ifadelerini aktardı.

Mevsim geçişlerinde kilo kontrolünün oldukça ehemmiyetli olduğunu belirten Ayyıldız, "Bu dönemde kilo kontrolü çok önemli. Genellikle insanlar, yaz mevsiminden çıktığı için o kilo problemleriyle bizlere başvurmaktadırlar. Bize gelen danışmanlarımıza doğru beslenme tedavileriyle mutlaka bir diyetisyen yardımıyla doğru beslenme tedavileriyle egzersiz de eğer mümkünse bu noktada vücut dirençlerini de sağlayabilmeleri adına doğru bir beslenme programı oluşturarak kilo vermelerine yardımcı oluyoruz." dedi.

"D vitamini eksikliği ruhsal yorgunluklar, bağışıklık sistemi ve obezite üzerinde çok fazla etkisi var"

Özellikle D vitaminine vurgu yapan Ayyıldız, "D vitamini, yapılan araştırmalarda eksikliğinin hem ruhsal yorgunluklar üzerinde hem de kişinin bağışıklık sistemi üzerinde hem de obezite üzerinde çok fazla etkisinin olduğu biliniyor. D vitamini, genelde besinlerle çok fazla alabilmemiz mümkün değil. O yüzden doktorların reçete olarak yazdığı gıda takviyelerini öneriyoruz. Ancak onun dışında da besinleri es geçmek istemiyoruz. Özellikle de D vitamini kaynaklarını sorduklarında, somon balığı, özellikle Norveç somonu çok yağlı balıkları öneriyoruz. Yumurtada bulunabiliyor. Aynı şekilde mantar da gurubun içerisinde yer almakta. Ancak şitaki mantarı tüketilmelidir. Şitaki mantarı, genel itibariyle D 2 formuyla beraber vücudumuzda kullandığımız D 3 formunu da direkt üretebilen bir mantar çeşididir. Ayrıca vücutta kemik erimesine karşı da önlem almaktadır. D vitamini kaynakları dediğimizde bunları göz önünde bulundurup baz almaları bizim için çok daha önemli olacaktır." diye belirtti.

Ayyıldız, probiyotikin de önemine değinerek, "Probiyotik ve su tüketimi çok önemli. Sadece yaz aylarında terlemeyle kaybolan suyu yerine koyabilmek ya da havalar sıcak olduğu için su tüketimini önermek hiçbir zaman doğru değildir. Ya da kışın işte yaz ayına göre tüketilen su miktarının daha da aza indirilmesi de doğru değil, toksinleri vücuttan atabilmek için günde 12 bardak kadar mutlaka su tüketmemiz lazım. Çay ve kafein alımını azaltmamız lazım.  Ayrıca probiyotik denildiğinde kefir, turşu ve evde yapılan yoğurttan vazgeçmemiz lazım. Evde yapılan yoğurtların bu şekilde ama günlük market sütleri ile yapılmasını öneriyoruz ki çok fazla kaynatmadan vitamin ve mineralleri öldürmeyelim." dedi.

"Kış için evde yapılan gıdalar sağlığımız için önemli"

Doğal yollarla kışa hazırlık yapılan ürünlerin her zaman sağlıklı olduğunu belirten Ayyıldız, şu ifadeleri kullandı:

"Ayrıca yüzyıllara dayanan geleneksel yöntemlerimiz, kışa hazırlık için evde yapılan kurutmalıklar, tandırlarda yapılan ekmek gibi bunlar sadece kış aylarında besin bulunamadığı için değil, vücudumuzda daha sağlıklı hani mevsiminde bulamadığımız ama kurutulmuş gıdaları daha sağlıklı bir şekilde vitamin ve mineral kaybını önlemek adına sağlığımızı düşünerek yapılmış olan gıdalardır. Bunların tüketilmesini önermekteyiz. Günümüzde her şeyi mevsiminde bulabiliyoruz artık. Farklı mevsimlerde çileği ilkbaharı beklemeden marketten alabiliyoruz ya da taze biber eskiden bulunmuyordu ama kurutuluyordu. Lütfen her şeyi mevsiminde almaya özen gösterelim. O yüzden kış hazırlıkları hem evde garanti olsun diye yapılıyor aynı zamanda sağlığımız için önemli olduğundan tüketilmelidir." (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku