Aranca, 'Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş'in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş!' başlıklı haber nedeniyle yargılanıyordu.
Savcı: Basın özgürlüğü sınırları aşıldı
Davada esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayan savcı, haberin yapılış biçimi ve yayımlanan içerik nedeniyle "basın özgürlüğü ve haber verme sınırlarının aşıldığını" savundu. Savcı, bilirkişi raporunun tamamına yer verilerek gizlilik kararının ihlal edildiğini öne sürdü ve Aranca'nın cezalandırılmasını talep etti.
Aranca: "Masumiyet karinesine dokunulmadı"
Savcılığın iddialarına karşı savunma yapan Asuman Aranca, haberin tamamen kamu yararı taşıdığını vurguladı. Aranca şu ifadeleri kullandı:
"Savcılık iddianamesinde bu durumun haber değeri olduğu belirtilmiş. Rapora dair içeriklerin tamamı yayımlanmadı. Bu raporun biri 900, diğeri 400 sayfa. Ayrıca konu, kamuoyunun uzun süredir takip ettiği, siyasette de yankı uyandıran bir dava. Haberde hiçbir şekilde masumiyet karinesi ihlal edilmemiştir. Bu haber 3 ayrı gazetecilik ödülüne layık görüldü. Hem gazetecilik hem de kamu yararı açısından tüm kriterleri karşılıyor. Beraatimi talep ediyorum."
Avukat Tekşen: "Hiçbir tarafın şikâyeti yok"
Aranca'nın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen de savunmasında haberin gazetecilik standartlarına uygun şekilde hazırlandığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi'nin kararları açıktır: Haberin nasıl verileceği gazetecinin takdirindedir. Savcılığın veya başka bir makamın haberin biçimine müdahale yetkisi yoktur. İddianame bile haberin haber değeri taşıdığını kabul ediyor. Ayrıca bu haber, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından ödüllendirildi. Masumiyet karinesi ihlali yoktur. Hiçbir tarafın şikâyeti de bulunmamaktadır. Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz."
Mahkemeden 10 ay hapis cezası
Savunmaların ardından mahkeme, Aranca'yı "gizliliğin ihlali" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Karar, Türkiye'de gazetecilik faaliyetleri kapsamında yürütülen soruşturmalar ve basın özgürlüğü tartışmalarına yeni bir örnek olarak değerlendirildi.
Kaynak : PERRE