Şanlıurfa’da fıstık üreticilerinden destek çağrısı

Şanlıurfa’da fıstık üreticilerinden destek çağrısı

Şanlıurfa Şıracılar ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Aslan, fıstık üreticilerinin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve fıstığın destekleme kapsamına alınması gerektiğini belirtti.

Türkiye’de fıstığın yalnızca Şanlıurfa, Gaziantep ve Siirt’te yetiştiğini hatırlatan Aslan, Şanlıurfa’nın üretimde ülke lideri olduğunu vurgulayarak, “Türkiye genelinde yetişen fıstığın yüzde 46–47’si Şanlıurfa’da yetişiyor. Ancak çiftçimiz emeğinin karşılığını alamıyor.” dedi.

Fıstığın çay ve fındık gibi desteklenmesi gerektiğini ifade eden Aslan, “Bir fıstık ağacını diktiğiniz günden itibaren 10–11 yıl hizmet ediyorsunuz. Bu kadar uzun emek sürecine rağmen verilen destek dönüm başına 250–300 lira. Bu da masrafların çok küçük bir kısmını karşılıyor. Çiftçimiz bu durumda mağdur oluyor.” şeklinde konuştu.

Destek verilmesi halinde üretimde hem kalite hem de verimin artacağını dile getiren Aslan, “Destekle birlikte üretici daha erken verim alabilir, sulama imkânı bulur ve ürünün kalitesi yükselir. Fıstık da diğer ürünler gibi desteklenmelidir.” ifadelerini kullandı.

İLKHA mikrofonuna konuşan Şanlıurfa Şıracılar ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Aslan, fıstık üreticilerinin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve fıstığın destekleme kapsamına alınması gerektiğini belirtti.

“Çiftçiye destek verilmesi gerekiyor”

Türkiye rekoltesinin yarısına yakın kısmını Şanlıurfa’nın karşıladığını belirten Aslan, “Esnaf Odası Başkanı olarak birçok kez gerek basın açıklamalarında gerekse siyasilerimizle yaptığımız toplantılarda, esnafın ve üreticinin sorunlarını dile getirdik. Türkiye’de fıstık 3 ilde yetişiyor: Şanlıurfa, Gaziantep ve Siirt. Diğer komşu illerde de az miktarda bulunuyor; yıllık 3.000–4.000 kilo civarında üretiliyor, yani çok düşük seviyede. Şimdi Türkiye’nin üç şehrinde yetişen fıstığın, yıllık olarak Türkiye genelinde yetişen fıstığın yüzde 46–47’si Şanlıurfa’da yetişiyor. Hak ettiği değeri buluyor mu? Maalesef bulmuyor. Biz diyoruz ki; nasıl ki Karadeniz’de çay ve fındığa destek veriliyorsa, Güneydoğu’da yetişen fıstığın da desteklenmesi lazım. Çiftçiye destek verilmesi gerekiyor. Çünkü bugün bir fıstık ağacını diktiğiniz günden itibaren hizmet ediyorsunuz, emek veriyorsunuz. 10–11 yıl hizmet ettikten sonra ancak verim alabiliyorsunuz. Bu da üreticiyi mağdur ediyor. Üreticinin mağduriyetinin giderilmesi adına destek verilmesi lazım. Birileri çıkıp bu soruma karşılık olarak “destekleme veriliyor” diyebilir. Ben de soruyorum: Bugün dönüm başına yıllık 250–300 lira destek verilirse, bu masrafın yüzde kaçını karşılıyor? Gübrenin fiyatı ne kadar, mazotun fiyatı ne kadar? Masrafları hesapladığımız zaman çok cüzi bir rakamla destek veriliyor, bu da çiftçiyi mağdur ediyor. Çiftçi desteklenirse, fıstıkta üreticilerimize destek verilirse o verimi 10–11 yılda değil, 6–7 yıl içerisinde alır. Nasıl alır? Destek aldıktan sonra yer altına kuyu açacak, sulamaya başlayacak, daha güzel hizmet ederek hem daha erken verim alacak hem de aldığı verimin kalitesini artıracak. Benim buradan talebim, yetkililere fıstığa da destekleme verilmesidir. Fıstığa destekleme verilirse kayıt altına alınır, bizim esnaflarımız da faydalanır, mağduriyetler ortadan kalkar. Aynı şekilde fıstık üreticilerimizin de mağduriyeti giderilir. Talebimiz; fıstığın da diğer ürünler gibi çok güzel bir şekilde desteklenmesidir.” ifadelerini kullandı.

“Son bir aydır ithal fıstık mücadelesi veriyoruz”

İran ve Suriye menşeli fıstıkların piyasaya sürülmesinin haksız rekabet oluşturduğunu vurgulayan Aslan, “2024 yılında bütün zamanların rekoru kırıldı. Fıstık rekoltesi 2024 yılında oldukça yüksek oldu. 2024 yılında Türkiye genelinde 280–300 bin ton civarında fıstık üretildi. Bunun 180–200 bin tonu Şanlıurfa’da yetişti. Yani yüzde 40 civarındaki ürün 2025 yılına devredildi, hepsi tüketilmedi. 2025 yılında ise geçen yıla oranla yüzde 15 civarında bir rekolte elde edildi. Bu elde ettiğimiz rekolte, 2024’ten devreden ve 2025’ten gelen toplam ürünle birlikte 2026’nın ortalarına kadar Türkiye’ye yetecek kadardır. Yurt dışından ithal fıstık konusu da var. Aslında biz yaklaşık bir aydır bunun mücadelesini veriyoruz. Son bir ay içerisinde yurt dışından ithal fıstık söylentileri çıktıktan sonra “boş kavlak” dediğimiz baklavalık fıstığın fiyatı 800 liradan 700 liraya geriledi. Çerezlik fıstıkta da 650 liradan 550 liraya düştü. Yani ortalama olarak kilo bazında 100 lira gerileme oldu. Bu kimlere zarar verdi? Üreticilerimize ve bizim gibi küçük esnafa zarar verdi. Bu durumdan fayda sağlayan kim? 3–5 tane baklava firması. Onların talepleri üzerine ithalat yapıldı. Bugün 1 kilo baklavanın maliyeti, birinci kalite baklavada en fazla 150 gram beyaz iç kullanıldığında 630 TL bandındadır. Ancak tezgahlarda 1.500 liraya kadar satılıyor. Yurt dışından gelen ürünleri, özellikle İran veya Suriye menşeli fıstıkları kullanan firmalar, bunu açıkça belirtmeli. Hangi baklava firması “ben İran fıstığı kullanıyorum” diye tezgahına yazar? Ya da “Antep fıstığı kullanıyorum” diye ibare koyar mı? Özellikle Şanlıurfa’da yetişen fıstığın tadı bir başkadır. Ne Gaziantep fıstığı ne İran ne Suriye ne de başka ülkelerden gelen fıstıklar onun yerini tutar. Bu durum küçük esnafı ve üreticileri ciddi anlamda etkiledi. Devlet yetkililerimizden ricamız, bu esnafın ve üreticinin mağduriyetini gidermek adına yapılan yanlıştan dönülmesi ve ithalatın durdurulmasıdır.” şeklinde konuştu.

“Türkiye’deki üretim ihtiyacı karşılayacak düzeydedir”

Sorunlarımızın giderilmesi için daha önce yetkili kurumlara defalarca başvuru yaptıklarını ifade eden Aslan, “Rekolte adına şunu da belirtmek isterim: Fıstıkta bir yıl var, bir yıl yok. 2025’te geçen yıla göre yüzde 15 civarında rekolte elde ettik. İnşallah bu sezon, yani 2026’nın ortalarına kadar yağışlar bol olur, kuraklık geçer, 2026 rekoltesinde bu yılın iki-üç katı bir rekolte bekliyoruz. Bu da Türkiye’nin iç tüketimini karşılayabilecek düzeydedir. Çünkü yıllık olarak Türkiye’de tüketilen fıstık miktarı 100–110 bin ton civarındadır. Ben kendi esnafım adına da konuşmak istiyorum. Ben şahsen 8 yıldır burada başkanlık yapmaktayım, 25–30 yıllık bir esnafım. Odamız 1971 yılında kurulmuş bir esnaf odasıdır. 1971 yılından bugüne kadar esnaf olarak hep belediyenin kiracısı olarak kaldık. Bugün itibarıyla geldiğimiz son noktada, 3 yıl önce esnafımızdan aldığım destekle odanın adına bir kooperatif kurdum. Bu kooperatif aracılığıyla esnafa yeni iş yerleri kazandırmak istiyoruz. Şu an bulunduğumuz mevcut yer dükkân sayısı olarak yetersiz, dükkân büyüklükleri de oldukça küçük. Geçen yılki yüksek rekolteden dolayı neredeyse burası çadır kente dönmüştü. Bu sorunların giderilmesi adına kooperatif olarak yer tahsisi talebinde bulunduk. Dosyalarımızı defalarca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdik.” diye konuştu.

“Yeni bir yer tahsis edilmesi gerekiyor”

Fıstıkçılar olarak yeni bir yer tahsis edildiği taktirde şehrin kalkınması içinde faydalı olacağını vurgulayan Aslan, “Devlet yetkililerimizden ricamız; esnaf kesiminin yer tahsisini bir an önce yapmalarıdır. Şu an şehir merkezinde bulunan iş yerlerinin küçüklüğünden dolayı şehir dışına taşınması gerekiyor. Yeni yer tahsisi yapılırsa, esnaflar olarak altyapı ve masrafları kendi imkânlarımızla karşılamaya hazırız. Mevcut dükkanlarımız ortalama 70 metrekare ama yeni yapılacak iş yerleri en az 400–500 metrekare olacak. Projemiz bu şekilde. Şu anda mevcut 135 iş yeri var, biz bu sayıyı 3 katına çıkararak 455 iş yeri yapmayı planlıyoruz. Bu sayede hem kentin ihtiyacı karşılanacak hem de Şanlıurfa fıstığının değeri daha da artacak. Bu proje, şehrimizde istihdama katkı sağlayacak, ekonomik anlamda da bir değer oluşturacak. Taleplerimizi ilettik, süreci takip ediyoruz. Devlet yetkililerimizden, bu esnaf kesimine yer tahsisi yaparak yardımcı olmalarını rica ediyoruz. İnşallah bu talebimiz karşılanır ve kısa sürede hayata geçirilir. Bu proje hem esnaf hem de şehir adına güzel bir gelişme olur inşallah.” dedi. (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku