Sanal Kumar Belası: Lüks Hayatlar, Kiralık Hesaplar ve Kararan Gelecekler!

Sanal Kumar Belası: Lüks Hayatlar, Kiralık Hesaplar ve Kararan Gelecekler!

Yasak Yetmez, Vicdan ve Akıl Gerekir!

Değerli Kocaeli halkı, kıymetli okuyucularım,

Son aylarda hepimiz televizyonlarda, sosyal medyada akıl almaz bir zenginliği, havaya saçılan paraları, lüks arabaları ve "fenomen" adı altında yürütülen karanlık işleri izliyoruz. İşte bu şatafatlı vitrinin arkasındaki en kirli maşalarından biriyle, Türkiye’nin en sinsi kriziyle karşı karşıyayız: Sanal kumar ve bahis bağımlılığı.

Bu dijital bataklık, o ışıltılı hayatlara özenen gençlerimizi, yoksul aile çocuklarını ve borç batağındaki çaresiz insanları kıskıvrak yakalıyor.

İşte tam da bu hayati tehlikenin farkındalığıyla, Kocaeli’de önemli bir adım atıldı. Geçtiğimiz günlerde, Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Üniversitesi'nin iş birliğiyle, Kocaeli Kongre Merkezi'nde "Sanal Kumar Bağımlılığı ile Mücadele Çalıştayı" düzenlendi. Başta Sayın Valimiz İlhami Aktaş olmak üzere, Cumhuriyet Başsavcısı Semih Akgün, Baro Başkanı Av. Kadir Caner Karakadılar ve çok sayıda temsilcinin katıldığı bu program çok verimli geçti.

Kocaeli Valiliği Bağımlılıkla Mücadele Kurul üyesi kurum ve kuruluşlardan biri olan; Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Derneği olarak bizler de ‘Kumar Oynama Bozukluğunun Hukuki Boyutu’ oturumunda derneğimizin avukatları ile birlikte yer aldık. Fikirlerin havada uçuştuğu o masada, hepimizin hemfikir olduğu temel bir gerçek vardı:

Sadece yasaklamak çözüm değil!

Devletimiz yasa dışı kumar için yasaklar koyuyor. Ancak bu yasaklar ne yazık ki sadece suyun yüzeyini temizliyor. Temeldeki çürüme aynı hızla devam ediyor; zira yasaklar, sistemi sadece daha karanlık, daha izlenemez ve "merdiven altı" fenomenlerin eline daha fazla koz vererek yeraltına itiyor.

Bizim ihtiyacımız olan, sadece polisiye yöntemler değil; akılcı, uygulanabilir ve her şeyden önemlisi, insana dokunan çözümlerdir. Gelin, bu krizi gerçekçi şekilde yönetmek için atılması gereken hayati adımlara hep birlikte bakalım.

7 Somut Çözüm Önerisi

1. e-Devlet ile Giriş Zorunluluğu: Gizlenmeye İzin Vermeyelim!

Sanal bahis platformlarına girişte e-Devlet kimlik doğrulaması şart olmalıdır. Bu, yasa dışı ağların en büyük korkusudur. Bu sayede 18 yaş altı girişler kesinlikle engellenir, bir kişinin onlarca sahte hesapla sistemi manipüle etmesi önlenir ve "gerçek kişi, gerçek sorumluluk" prensibiyle adli süreçler kolaylaşır.

 

 

2. Harcama ve Zaman Sınırı: Dijital Fren Mekanizması Kuralım

Her kullanıcı için günlük ve haftalık harcama/süre sınırı getirilmelidir. Sistem, belli bir harcamadan sonra oyuncuyu durdurmalı ve uyarmalıdır. Bu, kendini kaybeden bağımlılar için hayati bir "fren" mekanizmasıdır.

3. Kendi Kendini Yasaklama Hakkı: "Dur" Diyebilme Yetkisi

Hollanda gibi örneklerde olduğu gibi, ulusal bir dijital kumar engelleme merkezi kurulmalıdır. İnsan, kendi iradesiyle kendini sistemden “oynamayı yasaklı” olarak kaydettirebilmeli ve bu kararına sistemin sadık kalması sağlanmalıdır.

4. Kiralık Hesaplara Ağır Cezalar: Suçun Kökenini Kurutalım!

Gündemdeki fenomen operasyonlarında ne gördük? Onlarca, yüzlerce "kiralık hesap". Gariban insanların, öğrencilerin, hatta haberi bile olmayan kişilerin adına açılan hesaplar üzerinden milyonlarca liranın aklandığını öğrendik. Suçun kökeni burada! Kendi adına oynamayıp başkasının banka hesabını kullananlara ve üç kuruş para için hesabını kiraya verenlere çok ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.

5. Önleyici Eğitim: O "Kolay Para" Yalanını Çürütelim

Tıpkı uyuşturucudan korunma eğitiminde olduğu gibi, çocuklarımıza dijital bağımlılıkların ve sanal kumarın zararları anlatılmalıdır. Gençlerimize, sosyal medyada gördükleri "kolay para" diye sunulan bu tuzağın, aslında bir "hızlı çöküş" olduğunu göstermeliyiz.

6. Reklam ve Fenomen Denetimi: Rol Modellere Sıfır Tolerans!

Artık bu konuyu geçiştiremeyiz. Elinde kahvesiyle lüks villasından 'nasıl zengin oldum' videoları çeken, aslında illegal bahis sitelerinin reklam yüzü olan sosyal medya fenomenlerinin gençlerimizi özendirmesi derhal engellenmelidir. "Ben sadece reklam yaptım" savunması kabul edilemez. Bu pırıl pırıl beyinleri zehirleyen, onları kolay paraya özendiren bu "rol modellere" karşı sıfır tolerans politikası uygulanmalıdır.

O "fenomen" zenginleşirken, bizim çocuklarımız fakirleşmesin.

7. Kaybedeni Yalnız Bırakmayalım: O Işıltılı Hayatların Enkazı...

Biz o ışıltılı hayatlara, o lüks arabalara bakarken, ekranın diğer tarafında kumar borcuna batmış, ailesinden kopmuş, umudunu yitirmiş, evindeki eşyayı satmak zorunda kalan binlerce mağdur var. O şatafatın enkazı bu insanlar. Onlara derhal psikolojik destek, mali danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetleri sunulmalıdır. Çünkü kumardan çıkanın da yeni bir hayata başlamak için bir yola ve güçlü bir desteğe ihtiyacı vardır.

 

 

 

Son Söz olarak 

Bağımlılıkla mücadelede formül nettir ve çalıştayın bize gösterdiği yol budur:

Eğitim + Denetim + Dijital Kontrol + Psikososyal Destek = Gerçek Çözüm.

Eğer sadece konuşmakla kalırsak, sistem kurmazsak ve bilinç yaymazsak, unutmayalım: Bir sonraki kaybeden, bizim evladımız, yeğenimiz veya kardeşimiz olabilir.

 

Saygılarımla,

Ömer Karataş

Kocaeli Bağımlılıkla Mücadele ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı

 



Haber Editörü

admin

Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku