Saldırmazlık paktı mı yoksa intikam zamanı mı? – Erivan'ın YENİ HİLESİ

Saldırmazlık paktı mı yoksa intikam zamanı mı? – Erivan

Gözleriniz aydın, "Ermeni hastalığı" yeniden "nüksetmiş". Biliyorsunuz 44 gün savaşında mağlup edilen ordunun 11 bin firarisi vardı ve savaşın sonuna doğru Hankendi yakınlarında 25 bin askerin kuşatıldığı, Ermenilerden olduğu söyleniyordu. Uzaylılar bizimle savaşıyor.

Spesifik olalım.

Dün komşu ülkede "ordu günü"ydü. Yine radikal-intikamcı unsurlar, bölücü gruplar, mağlup generaller, çakallar söz verdi. Tarihte olmayan "Ermeni kahramanlığı" ve "büyük Ermenistan" mitlerini uydurup kendilerine manyak bir avuntu verdiler. Havayı titretiyorlar, Azerbaycan ve ordumuzla konuşuyorlardı. İnsanlık adına leke olan alçak soylarını övme yarışına girmişlerdi. "Ermeni halkı savaşı kaybetmedi, Paşinyan hükümeti kaybetti" diye bağırdılar.

Bakın 30 yıl boyunca topraklarımızı işgal altında tutan "yenilmez Ermeni ordusu"ydu ama kafası ezilen Paşinyan'ın ordusuydu! Paşinyan'ın ayrı silahlı kuvvetleri vardı. Bu kadar sahte, şuursuz ve ahlaksız bir kavim henüz yeryüzüne gelmemiştir...

Elbette tüm bu hesaplamalar sonucunda "zaferin ortağı çoktur, yenilginin ise daima kazananı yoktur" demek mümkündür. Ama ve ama değil. "Bir gram bile şüphesi olmayan" kişi Nikol Paşinyan'ın ta kendisi. Dün "ordu gününde" Azerbaycan'a saldırmama anlaşması imzalamayı teklif etti. Alıntı şu şekilde: "Azerbaycan'a karşılıklı silah kontrol mekanizmasının başlatılmasını teklif ettik. Ayrıca barış anlaşmasının imzalanmasının beklenenden uzun sürmesi halinde saldırmazlık paktı imzalanması da önerildi."

Nikol, aynı konuşmasında, Ermenistan'ın diğer ülkelerle modern silahlar satın almak üzere milyarlarca dolar (!) değerinde sözleşmeler imzaladığını, hükümetin ülkenin askeri-sanayi kompleksi için "benzeri görülmemiş siparişler verdiğini" söyledi. Merhaba, neden bu silahlara ihtiyacınız var? Bu saçmalık da ne?

HAYIR. Sadece "kuyruklarını kapıdan çekme" ve rövanş için zaman kazanma arzusu. Karşılaştırma hatalı olsa da şunu hatırlatmakta fayda var: Hitler Almanyası da SSCB ile saldırmazlık paktı imzalamıştı...

Bunların hepsi zenginliğimizi asla kaybetmememiz konusunda bize verilen açık işaretlerdir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ay başında haklı olarak vurguladığı gibi, zaferi istismar edip rehavete kapılmayalım. Filin kulağının üstünde uyumayalım. Yan tarafta ne kadar kurnaz, düzenbaz ve yalancı bir kabilenin yaşadığını ve üstelik onun Hıristiyan Batı'daki patronlarını bir an bile unutmayalım.

Unutmayalım ki, Ermenistan anayasasında Azerbaycan ve Türkiye'nin hâlâ toprak iddiaları var. Haylar'lar ondan, miatsum macerasından kolay kolay vazgeçmeyeceklerdir. Komşu ülkede son dönemde yaşanan siyasi toz bunun açık bir kanıtıdır. Çünkü intikamcılık Ermenilerin çoğunluğunun kanında var. Özelliklerin değiştirilmesi zordur. Erivan'ın nefes alması ve toparlanması için saldırmazlık paktı da gerekli - ta ki yeni bir işgalci ordu oluşana kadar...

Azerbaycan için teslim olan ülkenin anayasasını uluslararası hukuka, üyesi olduğu BM Şartı'na uyarlaması ve barış antlaşması imzalaması çok önemli. Bu arada, o anlaşmada Bakü'nün 5 bilinen ilkesinden biri olan, gelecekte karşılıklı toprak iddialarının olmaması da öngörülüyor. Bu, birbirlerine saldırmama yükümlülüğüdür.

Bu nedenle Nikol Vovayevich boşuna heyecanlanmamalı. Külü gözlerinize üflemeyin. Eğer gerçekten Azerbaycan'dan güvence almak istiyorsa barış belgesinin imzalanmasını hızlandırmalı. Bakü'nün adil teklifi karşısında üç yıldır oynadığı pas oyununa son versin. Azerbaycan'ın gönderdiği son versiyonda ne kadar düzeltme yapılabilir...

Zahid SAFAROĞLU



Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku