Şaka gibisiniz var ya!
globalbakış/özel/yorumhaber
2011, bu şehrin dönüm noktasıydı ama çoğumuz bal gibi de bunun farkına varamadık…
Belki de birileri özellikle varmamızı istemediği için bir kez daha yine ve yeniden uyutulduk.

Nereden mi bu kanıya vardık?
2011 den sonra her türlü imkâna rağmen, halen daha özellikle kış sporlarında bir yerlere varamadığımızdan dolayı…
Özellikle de şehrinde bizim kadar kar görmemiş olan gençlerimizin ve çocuklarımızın kış sporlarında başarılı olması şakası gibi…
Mesela;
Türkiye’de kimselerde olmayan bir atlama kulemiz var mı?
Var…
Kış Sporlarıyla alakalı olarak alt yapı eğitimi verilebilecek alanlarımız ve özellikle de o isimle anılan bir yerlerimiz var mı?
Buz hokey salonumuz, paten salonumuz, yüzme havuzumuz vs, vs, vs, vs, vs, vs…
Var…

Elimizde bulunan bu varları sıralamaya kalksak; bırakın ülkemizdeki şehirleri, coğrafyamızdaki birçok ülkede olmadığını da hemen hepimiz, hem de bal gibi biliyoruz.
Yani kendi zenginliğimizin de bal gibi farkında değiliz.
Üstelik bu zenginliğimize nazaran, özellikle de kış sporları dallarında yapılan yarışmalarda ve organizasyonlarda da istediğimiz kadar madalyamız ve başarımızın olmadığını da…
Yani kapamışız gözlerimizi bir “sahapsız şehir” avuntusuna takılıp gidiyoruz.
Bu temennimizin gerçekleşmemesinin ve olmamasının sebebi ne olabilir ki acaba?
Ya da bu soruyu tahmini bir şekilde irdeleyelim.
Velev ki;

Bir STK ve Spor Dalı “Federasyon Başkanı”, kalkıp ta 3 döneme denk gelen 10 yıl süreyle yapmış olduğu federasyon başkanlığı esnasında; başarı hanesine kayda değer bir şey yazdıramamışsa, devletimizin imkânları yanı sıra milletimizin kendisine sağladığı desteği hovarda bir mirasyedi savurganlında harcamışsa ve bu durumu da birilerinin kurşun askerliği, pardon kurşun kalemliği sayesinde başarı gibi gösterip ve hiçbir şey olmamış gibi 2026 yılında göreve devam kararı almış ise…
Bu federasyon başkanı sırf başkan seçilmek ve göreve devam edebilmek için sağa sola, özellikle de; kurşun askerlerine, pardon kurşun kalemlerine ve durumun gerçek çizgisi hakkında bilgisi olmayan bir yerlere, bahşiş dağıtırcasına “bilmem ne kurulu” üyeliği dağıtarak sözüm ona özellikle de atlama basamağı olarak kullanma umuduyla, siyaset ve bürokrasi çerçevesinde çevre edinme arayışı içerisine girmiş ise…
Bu başkan; bırakın 10 yıl içerisinde ciddi bir başarıyı, var olan başarıları dahi orantı yoluyla eriten ve bu durumu dahi başarıymış gibi yanıltma yoluyla bilmeyenlere, konu hakkında fikri olmayanlara ve hatta iyi niyeti suiistimal yöntemiyle şehrin ileri gelenlerine aktaran bir çaba içerisine girmiş ise…
İse,
İse,
Madalya bize hayal!
Başarı bize çok uzak bir ihtimaldir…

Tıpkı atlama kulelerimizde olduğu gibi.
Türkiye Kayak Federasyonu Kayakla Atlama Milli Takımımız, yoğun antrenman temposunu sürdürüyor.
Hem de nerede?
Romanya’da.
Üstelik teknik ve kondisyon çalışmalarını tamamlamış ve gerçekleştirilecek olan Ski Jumping Grand Prix yarışmasında başarı elde edebilmek için hazır bekliyormuş!
Şaka gibi değil mi?

Elimizde ülkemizin ve hatta Avrupa’nın ve hatta coğrafyanın tek bir atlama kulesi var ve biz halen daha muradımıza tam olarak erememişiz.
Neden?
Çünkü halen daha o atlama kulesini amacına uygun olarak kullanamamışız da ondan!
İşgüzarın birisinin bir kuyuya atmış olduğu saçma sapan bir taşı, yıllardır kırk akıllı olarak çıkaramamışız da ondan.
Çünkü atlama kulesini dahi taşınabilir bir obje olarak görüp, o şekilde temelsiz bir iğreti yapı gibi oraya koyan zihniyete halen daha bir şey denilmediği gibi ödül olarak her yıl atlayamadığımız kulelerin tadilatı için ekstradan servet harcıyoruz da ondan.

Dahasını sayalım mı?
Aldatana ve aldatma eğiliminde olana desteğin sınırsız olduğu şehrimizde ve ülkemizde, bu tür olaylar elbette ki normal karşılanmaktadır.
Mesela;
Palandöken Dağı gibi bir dağı olan şehirde, hem de elimizde mevcut bulunan her türlü maddi ve manevi imkana rağmen, madalya kazanacak yarınlarımızın teminatı olan bir gelecek bulunmayışı, son derece normal bir durumdur!
Dokuz ay boyunca kış ve kış şartlarında yaşayan bu kadim halk arasında, madalyaları dolu dolu olan kış sporları sporcusunun olmaması, gayet bir normal durum olarak karşılanmaktadır.
Ki, öyledir de…
Gençlik ve Spor Bakanlığının her yıl binlerce liralık destek ödenekleri geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza değil, özellikle de kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine, sözü geçenlerine, ileri gelenlerine ve hatta eş-dost ve akrabalarına, şirin gözükmek amacıyla kullandırıldığından dolayıdır ki bazı istisnai durumlar dışında bırakınız madalyayı, hiçbir karşılaşmada adımız da, sanımız da, esamemiz de okunmamaktadır.
Sonrasında kalkmışız, çok ciddi bir biçimde hızlı tren ve şehir stadyumunu tartışmaya açıyoruz.
Ciddi ciddi hangisi olsun, öncelik hangisinde olsun, hatta birisini diğerine tercih edelim diye de tartışıyoruz.
Şaka gibisiniz var ya!