“SAHADAKİ GERÇEKLERİN KABULÜ” NE DEMEK?
SAHADAKİ GERÇEKLERİN KABULÜ” NE DEMEK?
SABAHATTİN İSMAİL
KKTC’deki federasyoncu işbirlikçi SOL, CB Erdoğan’ın önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamayı yoğun şekilde istismar ederek “federasyona dönüş algısı” yaratmaya çalışıyor. Diyorlar ki;
- “TÜRKİYE AB BASKISI NEDENİYLE GERİ ADIM ATTI, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN VAZGEÇTİ, FEDERASYON GÖRÜŞMELERİ YENİDEN BAŞLAYACAK... “
Türkiye’nin iki devletli çözümden geri adım attığını ve yeniden federasyon görüşmelerine oturacağını iddia edenler, CB Erdoğan’ın 24 Temmuz tarihinde yaptığı şu açıklamayı gerekçe gösteriyorlar:
- “ADANIN GERÇEKLERİ TEMELİNDE, hiçbir zaman çözümden kaçmadı, kaçmayız.... Kıbrıs, adasının kalıcı ve adil bir barışa kavuşması için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Bu konudaki samimiyetimizi Annan Planı dahil tüm süreçlerde gösterdik. Gerekirse yine gösteririz. Ancak bunun için karşımızdakilerin de DAYATMALARDA ISRAR ETMEK YERİNE SAHADAKİ DURUMU KABULLENMESİ GEREKMEKTEDİR. KKTC’YE DESTEĞİMİZ BAKİDİR...HER ALANDA DESTEĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEKTİR... ”
Görüldüğü gibi Erdoğan 4 hususun altını çizmiştir:
1- ÇÖZÜM ADANIN GERÇEKLERİ TEMELİNDE OLMALIDIR. (Bunun anlamı, adada iki egemen eşit halk ve iki ayrı bağımsız devlet olduğudur. Çözümün bu gerçeğe dayanması gerektiğidir)
2-KARŞIMIZDAKİLER DAYATMALARDA ISRAR ETMEKTEN VAZGEÇMELİDİR ( Bunun anlamı, ille de sözde Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde iki toplumlu federasyon olacak dayatmasından vaz geçilmelidir.)
3- SAHADAKİ DURUM KABULLENİLMELİDİR ( Bunun anlamı, çözüm için, sahada varolan İKİ AYRI EGEMEN EŞİT, BAĞIMSIZ DEVLETTEN hareket edilmesi gerektiğidir)
4- KKTC ‘YE HER ALANDA DESTEK DEVAM EDECEKTİR (Bunun anlamı, KKTC sonsuza dek yaşayacak ve güçlenecektir)
Özetle Erdoğan, “adadaki/sahadaki gerçek olan İKİ EGEMEN EŞİT HALK, İKİ BAĞIMSIZ DEVLET gerçeği kabul edilirse, görüşmeler başlar ve Türkiye de kendine düşen birşey varsa yapar” demektedir.
Bu sözler, daha önceki açıklamalarla uyumludur ve istismar edilemeyecek kadar açıktır.
ANNAN PLANI’NA ATIF
Eğer bu açıklamada, Annan Planı’na atıf yapılmasaydı, elbette çok daha iyi olacaktı ve federasyoncuların istismarına da fırsat verilmeyecekti.
Annan Planı, İngilizlerin hazırladığı, bizi uçurumun kenarına getiren, Ulusumuzu ve Halkımızı bölen, Kıbrıs’ı Türkiye’den koparmayı, Türk askerini/vatandaşlarını adadan çıkarmayı ve KKTC ‘yi tasfiye etmeyi amaçlayan emperyalist bir planı.
“ SAHADAKİ İKİ BAĞIMSIZ EGEMEN DEVLET” gerçeği dikkate alınmamasına karşın, “elimiz taşın altına konarak” plana destek verilmişti. .
Annan Planı kabul edilmiş olsaydı, Türk askeri ve 40 bin kişi dışındaki TC vatandaşları adadan çıkacak, Karpaz, Maraş, Güzelyurt dahil 35 yerleşim yerimizi de içeren topraklarımızın beşte biri ( yüzde 7.5) Rumlara verilecek, içimize 50 bin Rum yerleşecek, bunlara da geri kalan yüzde 28.2 toprağımızın üçte biri ve eski mülkleri iade edilecek, 18 yıl sonra garantörlüğün iptali için görüşmeye oturulacak, tüm ada Türkiye’nin tam üye olmadığı AB’ın toprağı olacak, Türk vatandaşları SCHENGEN VİZESİ ile adaya gelirken, Rum-Yunan dahil, 27 AB üyesi ülkenin vatandaşlarının Kuzey vilayetinde serbest yerleşme, mülk edinme, dolaşma, çalışma, iş kurma özgürlükleri olacak, Kuzey vilayeti 5 yıl içinde Rum-Yunan hakimiyeti altına girecek, Kıbrıs Türkleri 5-10 yılda AB içinde asimile olacak, MAVİ VATAN Rum, Yunan, AB hakimiyetine girecek ve Türkiye Güneyinden de kuşatılmış olacaktı
Bir başka deyişle sadece elimizi değil, tüm bedenimizi değirmenin altına koymuştuk.
NASIL İSTİSMAR EDİYORLAR?
Türkiye’nin AB baskıları karşısında geri adım attığını ve yeniden federasyon görüşmeye devam edeceğini iddia edenler, CB Erdoğan’ın aktardığım konuşmasında altını çizdiğim bu 4 vurgusunu gözardı ederek, işlerine gelen bölümü öne çıkarıyorlar.
Diyorlar ki, “Erdoğan Annan Planı’nda elini taşın altına koyduğunu, fedakarlık yaptığını, gerekirse yine aynısını yapacağını söyledi. Bu, KKTC’NİN TANINMASI/ iki devletli çözümden geri adım attığı ve federasyon görüşmelerinin başlayacağı anlamına geliyor.”...
Eğer konuşmadan sadece işlerine gelen bölümü alırlar ve işlerine gelmeyen vurguları görmezden gelirlerse, daha önemlisi, Erdoğan’ın yakın geçmişte TANINMA VE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM konusunda yaptığı açıklamaları kulak arkası ederlerse, bu türden boş hayallere kapılmaları normaldir.
Hayal görmek elbette serbesttir.
Onları hayal dünyasından uyandırmak için 2021’den bu yana yapılan, geri dönüşü mümkün olmayan ve MGK’NIN DA ONAYLADIĞI yeni milli politika vurgularını yeniden anımsatayım.
YENİ MİLLİ POLİTİKA
Türkiye ve KKTC, 27-29 Nisan 2021’de, Cenevre’de yapılan gayrı resmi 5 +1 toplantısında, tarihi bir adım atmış ve BM’ye resmen İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM önerisini vermiştir. Bu öneride, “ EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ, BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN ALACAĞI BİR KARARLA GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR. BU OLMADAN GÖRÜŞMELER BAŞLAMAYACAKTIR” denmektedir
Bunun ardından, CB Erdoğan 21 Eylül 2022’de, BM Genel Kurulu’nun 77. Toplantısında Dünyaya tarihi bir çağrıda bulunarak “KKTC’NİN TANINMASINI VE AMBARGOLARLA İZOLASYONLARIN KALDIRILMASINI” resmen talep etmiştir.
Bunun da ardından, seçimlerden sonra, ilk yurt dışı ziyaretini yaptığı KKTC’de, 12 Haziran 2023’de, BM’ye tarihi bir mesaj vererek “ GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI İÇİN KKTC’NİN TANINMASI GEREKİR “ demiştir.
Ve son olarak 20 Temmuz 2023’de Barış Harekatı’nın 49. Yıldönümünde KKTC’de yaptığı konuşmada, “TANINMA OLMADAN GÖRÜŞMELER BAŞLAMAZ, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ” demiştir.
Dolayısıyla BM’ye resmen verilen iki devletli çözüm önerisi ile bizzat CB Erdoğan tarafından defalarca yapılan bunca vurgudan sonra, KKTC TANINMADAN görüşmeye oturmak söz konusu değildir, olmamalıdır
Aksi bir adım, Türkiye’nin tüm inandırıcılığını, güvenirliğini ve saygınlığını yok eder ki, böyle birşey olmayacaktır...
Hala federasyon hayali gören Rum yönetimine, destekçisi emperyalist güçlere ve içimizdeki işbirlikçilerine tavsiyem, istismarlarla vakit geçireceklerine, bir an önce, SAHADAKİ İKİ EGEMEN EŞİT HALK, İKİ BAĞIMSIZ DEVLET gerçeğini hazmederek ve KKTC ‘Yİ TANIYARAK, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN masaya oturmalarıdır