Birkaç yıldır Moldova'nın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Daha doğrusu Rusya'nın bu ülkeyi karıştırıp savaş başlatmak istediğine dair haberler var. Geçen yıl bile Rusya'nın Ukrayna'ya paralel Moldova topraklarına saldırabileceği yönünde haberler çıkmıştı.
Gerçek şu ki Moldova hızla Rusya'dan Avrupa'ya doğru ilerliyor ve bu da Moskova'yı rahatsız ediyor. Batı yanlısı Maya Sandu'nun cumhurbaşkanı olmasının ardından Kişinev, çeşitli platformlarda Rusya ile yollarını ayırdı. BDT'den ayrılma konusu da gündemde. Buna paralel olarak Moldova başkanının heyecan verici açıklamaları da var. Moldova Devlet Başkanı Maya Sandu, Rusya'yı Kasım 2024'te yapılması beklenen başkanlık seçimleri öncesinde cumhuriyeti istikrarsızlaştırmayı planlamakla suçladı.
"Rusya Federasyonu'nun burayı istikrarsızlaştırmaya çalışmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Muhtemelen bahar aylarında başlayacaklar. Buradaki insanlar kullanılacak. Taktikler değişebilir. Sandu, "Yerel seçimlerden ders almalı, bunları analiz etmeli ve vatandaşların oylarını ve demokratik seçimleri koruyacak önlemler almalıyız." dedi.
Bu ilerleme ne vaat ediyor? Rusya, Moldova'daki ayrılıkçı rejimi harekete geçirmek mi istiyor, Gagavuzya'daki nüfuzunu kullanarak Moldova'yı karıştırmak mı istiyor, yoksa Ukrayna'nın yanı sıra ona da saldırmayı mı planlıyor?

Azer Badamov
Milletvekili Azer Badamov, Yeni Müsavat'a, Maya Sandu'nun Batı yanlısı politikasının Rusya'yı rahatsız ettiğini belirterek, "Rusya, BDT'yi elbette korumaya ve kopuşların devam etmesini engellemeye çalışıyor. Rusya, Moldova'da ayrılıkçılığı destekliyor ve her yola başvurarak ülkenin iç politikasını değiştirmeye çalışıyor. Rusya, yaklaşan başkanlık seçimlerinde bile adayını Moldova'da yeniden iktidara getirmeye çalışacak. Maya Sandu'nun Moldova'da devlet dili olarak Rumence'yi onaylaması, iç toplumda en çok tartışılan konulardan biri. Sandu, Romanya'ya katılarak Moldova'yı Batı'ya entegre etmeye çalışıyor. Aynı zamanda birkaç gün önce Avrupa Birliği'nin Moldova'nın üyeliğine ilişkin müzakereleri başlatma kararı alması Moldovalılar arasında yeni umutlar yarattı. Bu konu Moldova'yı memnun ediyor ve önümüzdeki seçimlerde mevcut hükümete avantaj sağlıyor. Ancak bunun yanı sıra Rusya'nın mevcut hükümet üzerindeki etkisi hâlâ sürüyor. Rusya'nın Moldova'ya saldıracağı fikrinin pek gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bugün Rusya'nın yeni bir cephe açmaya hiç niyeti yok. Ancak bunun yanında planlarından vazgeçmeyecektir. Bu nedenle öncelikle Moldova'da iç istikrarın güçlendirilmesi yönünde attığı adımları siyasi ve ekonomik araçları kullanarak sürdürecektir."

Elşan Mustafayev
AMIP'in uluslararası ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı Elshan Mustafayev, Rusya için Ukrayna ne kadar stratejik öneme sahipse, Moldova'nın da o kadar önemli olduğuna inanıyor:"Buradaki fark, Ukrayna'nın yaklaşık 603 bin kilometrekarelik ve 43 milyon nüfuslu bir nüfusa sahip olması, Moldova'nın ise 33 bin kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 2,5 milyon kişinin yaşaması. Bu nedenle Moldova Rusya ile saldırgan ve provokatif bir konuşma yapmamıştır. Yani Rusya ile çatışmanın ciddi bir nedenini henüz belirtmedi. Bununla birlikte resmi Moskova, Moldova'da her zaman tüm olanaklarını kullanarak kendi politikasına yanıt veren bir hükümet kurmaya çalıştı. Daha önce cumhurbaşkanı olan Igor Dodon ile oldukça sıcak bir ilişkisi olan resmi Moskova, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu avantajını kaybetti. Bu nedenle Batı eğilimli ve Rusya'dan kesin olarak kopma politikası güden Maya Sandun, önümüzdeki seçimlerde kendisinin cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek için var gücüyle çalışacaktır. Dediğim gibi Moldova küçük bir ülke olduğu için herhangi bir sorun yaşanması durumunda Rusya'ya askeri açıdan karşı koymanın imkânı yok. Ayrıca nüfus içerisinde Rusların sayısı %6 civarında olmasına rağmen Rusça konuşan Moldovalıların sayısı bu oranın üzerindedir. Rusça hâlâ ülkede gayri resmi olarak ana dillerden biri olarak kullanılıyor. Aynı zamanda Moldovalılar halk olarak çok sakin ve barışsever insanlardır. Bütün bunlar ortada olduğundan Maya Sandu iktidara gelir gelmez bunun gelecekte bir tehlike haline gelmemesi için maksimum tedbirleri almaya başladı. Sandu hükümetinin, Batı ve Avrupa Birliği'nin himayesinde olmasına rağmen, komşusu Ukrayna'nın aksine Rusya'yı açıkça sinirlendirmemeye çalıştığını görüyoruz. Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan gibi Moldova'nın da Rusya tarafından yapay olarak yaratılan Transdinyester bölgesi sorunu var. Bugüne kadar Moldova bu sorunu zorla çözmeye cesaret edemedi. Batı'da böyle bir politikanın ana hatlarının çizildiğine ve Batı'nın Moldova'da ikinci bir Ukrayna'nın ortaya çıkmasını istemediğine inanıyorum. Aynı zamanda Batı yanlısı hükümetin devam etmesini istiyor. Moldova uzun süredir Avrupa Birliği ile ortaklık anlaşması imzalamış, vizesiz seyahat uygulamasına geçmiş durumda ve seçimlerden önce AB üyeliği konusunda ciddi ilerleme kaydedilmesi muhtemel. Tek başına bu adımlar bile Rusya eğilimli birçok insanın fikrini değiştirdi. Dolayısıyla önümüzdeki seçimler için Batı'nın her türlü tedbiri alacağını düşünüyorum ve bu hazırlıklar yıllardır sürüyor. Asıl mesele Rusya'ya yakınlığı nedeniyle seçilen adayların Moldova'da görünmemesi, dolayısıyla bu kadar etkili bir adayın henüz ortaya çıkmaması. Çünkü şu ana kadar Moldova'da Rusya yanlısı yönetimler seçimlerle kuruluyordu. Sanıyorum meselenin ciddiyeti Moskova'yı endişelendirmiş, taraftarlarının seçim yoluyla intikam alma ihtimali hakkında çok az şey biliyor ve bu isteğini başka yollarla gerçekleştirmek istiyor. Görünüşe göre bu, Moldova Cumhurbaşkanını endişelendiren ana faktörlerden biri. Ancak Moldovalı yetkililerin Batı'nın yardımıyla ve Romanya'nın doğrudan ve açık arabuluculuğuyla uzun süredir yeterli hazırlıkları yapmaya başladığını ve provokasyonların devam ettiğini düşünüyorum. dışarıdan müdahaleyi önceden engellemeye çalışacaktır. ABD'li yetkililer de bu yönde çalışmalarını sürdürüyor."

Kamran Memmedli
AĞ Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kamran Memmedli ise gelecek yıl Moldova'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Rusya'yı ciddi şekilde ilgilendirdiğini belirterek, "Moldova'nın son dönemde Batı'ya yönelmesi, Rusya'nın bölgedeki nüfuzuna ve stratejik çıkarlarına aykırıdır. Bu açıdan bakıldığında seçimlere müdahale etmenin veya ayrılıkçıları destekleyerek devrim yapmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Ancak Sandu'nun yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Moldova'nın da Ukrayna gibi saldırıya uğramasını gerçekçi bulmuyorum. Çünkü her şeyden önce coğrafi olarak çok zor. Rusya, Moldova topraklarının dışındadır ve Ukrayna iki devlet arasında yer almaktadır. Ukrayna'da savaşın arifesinde savaş bölgesinden doğrudan başka bir devlete saldırmak gerçekçi değil. Siyasi açıdan da yanlış bir hamle olur. ABD'nin tüm Avrupa'yı Rusya ile tehdit etmesi arifesinde Moldova'ya yapılacak saldırı ABD'nin propagandasını güçlendirecek ve bu da tüm Avrupa'nın Rusya'ya karşı daha sert adımlar atmasına neden olacaktır.
Cavanşir Abbaslı