Prof. Dr. Süleyman İrvan, yaşanan depremlerde, sosyal medyanın ilk kez bu kadar kapsamlı biçimde kullanılmaya başlandığına dikkat çekerek, depremde sosyal medya kullanım rehberinin hazırlanması gerektiğini belirtti.
Yaşanan süreçte medyanın önemli bir rol üstlendiğine dikkat çeken İrvan, 'Geleneksel medya dediğimiz televizyonlar sahada gerçekten çok zor bir görev yapıyorlar, onları da kabul etmek lazım. Gayet sorumlu biçimde haber yapmaya çalışıyorlar. Zaman zaman hata yaptıkları da oluyor. Dolayısıyla onların da dikkatli biçimde haber yapması lazım. Özellikle, ceset görüntülerini yayınlamamaları veya insanlar çok panik halinde oldukları ve işte travma yaşadıkları için onlara mikrofon uzatırken dikkatli olmak lazım.' uyarılarında bulundu.
Sosyal medya kullanıcılarının da yapması gerekenler hakkında konuşan İrvan,' Şimdi herkesin elinde cep telefonu var. Dolayısıyla insanlar da hem yardım çağrılarında bulunuyorlar hem de çevresinde olup biteni kendi sosyal medya platformlarından aktarmaya çalışıyorlar. Bunu aktarırken aslında aynı şekilde dikkatli olmaları lazım sonuçta bu görüntüler herkese yayılıyor yani dünyaya yayılıyor.' şeklinde konuştu.
'Devletin hızlı biçimde bilgi akışını sağlaması ve yardım çalışmalarını hızlandırması gerekiyor'
Bilginin çok önemli olduğunu dolayısıyla yetkililerin çok hızlı olması gerektiğini dile getiren İrvan, 'Bu süreçte insanlar ne olup bitiyor bir an önce öğrenmeye çalışıyorlar. Mesela yakınları varsa onlara ulaşmaya çalışıyorlar, ulaşamıyorlar. Dolayısıyla burada da devletin hızlı biçimde bilgi akışını sağlaması ve yardım çalışmalarını hızlandırması gerekiyor. Deprem başka felaketlere benzemiyor, ilk işte 48 saatte ne kadar can kurtarabilirsiniz o kadar kurtuluyorsunuz yani 48 saat geçtikten sonra insanların yaşama şansı azalıyor ve insanların soğuk havalarda soğuktan donma riskleri de var. Dolayısıyla çok hızlı biçimde hareket edilmesi gerekiyor. Şu anda orada olan biteni tam bilmediğimiz için nasıl olduğunu bilmiyoruz ama çoğu bölgede henüz işte yardım ekiplerinin henüz ulaşmadığı söyleniyor. Hatta depremden etkilenen köyler var, onlarla ilgili doğru dürüst bilgimiz yok. Hızlı biçimde ulaşılması ve insanlara yardım edilmesi lazım ama bu çok büyük felaket bunu da kabul etmemiz lazım.' şeklinde konuştu.
'Güvenilir kaynaklardan gelmeyen bilgilere itimat etmemek lazım'
Hem medya kuruluşlarının hem meslek örgütlerinin hem de sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya kullanımı için bir rehber hazırlanması gerektiğini savunan İrvan, 'İnsanlar mesela ne yapması gerektiği konusunda çok da bilgi sahibi değiller. Sosyal medyayı hepimiz kullanıyoruz ama bu tür olağan dışı durumlarda nasıl kullanmayız, nasıl daha dikkatli kullanmayız? Çünkü yaptığımız her paylaşım aslında başkalarını etkiliyor. Dolayısıyla burada bir rehber olması lazım yani insanlar ne tür görüntüleri paylaşırlarsa problem olur, ne tür görüntüleri paylaşırlarsa daha iyi olur bunu bilmemiz lazım. İkincisi kimlere güvenmeliyiz? Sosyal medyada gördüğümüz her şey doğru olmayabiliyor, güvenilir kaynaklardan gelmeyen bilgilere itimat etmemek lazım ama çoğu kez insanlar gördükleri bilgileri doğru zannedip paylaşabiliyorlar veyahut da kasıtlı olarak aslında bunu yapabiliyorlar. Bunları da engellememiz, bunlarla da mücadele etmeniz lazım. Dolayısıyla burada bir rehbere ihtiyacımız var diye düşünüyorum.' ifadelerini kullandı.