Patron çıldırmış olmalı
Patron çıldırmış olmalı
Dünyaya karşı duruşu, birilerine cevap verişi ve hatta işaret ederek ifade şekli çoğumuzun hoşuna gidiyor, gitmesine de ama bu biraz fazla ağır geldi gibi.
Elbette ortada olan bir hastamız var. Çare aranacak, bir takım ilaç tedavilerine de ve hatta gerekir ise cerrahi müdahaleye de başvurulacak ama bu doz hastayı öldürür mü ne?
Reçeteyi yazanların bakış açısını bilemem ama aşağı tabakada halk, sizi o kadar methetmesine rağmen, sevmesine rağmen bu kadarını beklemiyordu diyebilirim. Daha şimdiden bir takım çevrelerin “oh olsun, size az bile” çığırmaları başladı, duymuyorsunuz değil mi?
Bu işin maddiyatla alakasının olmadığını, vatanın bekasını ilgilendirdiğini ve o yönde yapmış olduğunuz siyaset çağrışımlarına, halkımız kayıtsız kalmamış ve bilhassa muhalefetin de katkısı sayesinde de, aleni olarak yapılan o kadar uygunsuzluğa karşın, yeniden size oy verildi. Yeniden, bir kez daha size mühür teslim edildi.
Nedenini bütün dünya bilmekte iken, olması gereken oldu ve bu kadim halkın inancı gereği de tekrardan size sorumluluk verildi.
Partinizin içerisinde o kadar lakaytlık varken, o kadar lüzumsuz hal ve hareket varken, bu halk partinizden daha çok size, şahsınıza inanıp, sandıkta size oy verdi.
Halk ne dedi; Reis ne derse o.
Hani; daha önceden de reis meydanlara inin dediğinde inildiği gibi. Hani; demokrasiye sahip çıkın denildiğinde, çıkıldığı gibi. Gerçek halkın yanına inin görürsünüz, kimsenin umurunda değil bulunan petrol veya doğalgaz. Kimsenin umurunda değil patatesin kilosunun kaç paradan ve nerede satıldığının. Bu halk size oy verirken, çöplüklere dökülen ürünlerin kimlerin ve ne amaçla döküldüğünü bildiği için oy verdi. Bu halk size oy verirken, bir takım şeylerin fiyatlarının neden bir gecede fırladığını bildiği için size oy verdi. Tekrar ediyorum partinize değil, reise oy verdi.
Ve bunlarla mücadele edin diye verdi.
Uzun adama, patrona oy verdi.
Nedenini, nasılını bütün âlem biliyor.
Vatanın bekası…
Sırf daha rahat namaz kılsın diye, daha rahat camiye gitsin diye;
Ve
Ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatan bölünmesin, diye.
İyi güzel de; sen devlet düşmanları olanlara ve hatta hatta Gazi Mecliste dahi var olanlara hazinenin kapısını açacaksın, maaşıydı, sosyal haklarıydı, bilmem neydi diye vereceksin. O hazineyi de beka sorununun havale edildiği halktan dolduracaksın.
Etme reis, bu halk seni sever. Hem de kendisinden bildiği için sever ama bu kadarı da fazla. Çok iyi biliyoruz ki bunun ardı gelecek ve siz hiç ama hiç kimseyi dinlemeyeceksiniz.
Aslında; çalışan memuruna verdiğin zammı, emekli olan memuruna vermediğiniz zaman belli olmuştu durum ama amacınızın ne olduğunu gerçekten ama gerçekten çok merak ettiğimiz için de susmuştuk, merakımızda giderilmiş oldu. Ancak, aklımın hafızamın almadığı da, sizin medyanın karşısında beyanat verirken uygulamalardan gerçekten haberinizin olup olmadığıdır. Daha dün annemin emekli maaşı olan 6300.- tl yi kendi ellerimle çektim, evin kirası etmiyor. Şu 7500 olayını halen daha anlayamadık gitti.
Var mı, yok mu?
Bu doz tedavi yöntemi hastayı öldürür.
Çok iyi biliyoruz ki “patron” isterse eğer halkının kılına zarar gelmeden bu işi çözer. Çünkü şu an ülkemizde yaşanmakta olan gerçeklere göre; asgari ücretin 2023 Temmuz/Aralık döneminde 11.403.-tl olduğu, açlık sınırının 10.380.-tl olduğu, yoksulluk sınırının ise 33.800.-tl olduğu ortada iken sizin kalkıp ekonomi yönetimi olarak “zam” yapma lüksünüz olduğuna inanamıyoruz. Kaldı ki; daha geçen günlerde birbirleriyle alakası olmayan ve kendi vatandaşlarını kendisi bölen bir uygulamayla farklı dağıttığınız gelir dağılımını içeren maaş zamlarını açıkladığınız saatlerde, henüz kimsenin alacağı cebine girmemişken başta ev sahipleri olmak üzere, birçok alacaklı o verdiğinizi söylediğiniz rakamların çok ama çok üstünde zam yaptı bile…
Doğru, ortada gerçekten ama gerçekten çok büyük sıkıntılar var ve biz bu sıkıntılarla baş etmek için size yetki verdik. Biz binlerce yıllık vatanımızda rahat namaz kılmak için birçok maddi problemi de görmezden geldik ve halen daha da gelmekteyiz ama görünen o ki çok kısa bir zaman sonra verdiğiniz gelir dağılımı adaletsizliğinden ve zamlarınızdan kaynaklanan problemlerden dolayı, o kapanmasını istemediğimiz camilerimize sığınmak zorunda kalacağımızdır. Sadece evin kirasına, verdiğiniz maaş yetmiyor ne yapalım. Ev sahiplerimiz bizleri evden atınca nereye gideceğiz ki başka?
Ama görünen o ki bir zamanların reklam manşeti vardı hani “patron çıldırmış olmalı” diye. Ancak burada ki patron biraz farklı, reklam manşetindeki patron dağıttıkça, verdikçe kazandığını söylüyordu, aksi halde asgari ücretin dahi açlık sınırının altında olduğu bir ortamda böylesine zam yapılması açıklanacak gibi değil…