Özgür Özel Yeniden Başkan: Alkışların Altında Saklanan Soru

Özgür Özel Yeniden Başkan: Alkışların Altında Saklanan Soru

CHP Kurultayı’nda Özgür Özel’in dördüncü kez seçilmesi, salonda alkışlarla karşılandı. Ama asıl gürültü, salonun dışında yükseliyor: “Bu sefer gerçekten değişecek mi?”

Türkiye siyasetinde değişmeyen birkaç ritüel vardır:
Kurultay salonundaki spot ışıkları, parti delegesinin içi geçmiş yüz ifadesi, sahneye çıkan liderlerin “kararlılık” vurgusu ve her seçimden sonra tekrarlanan o meşhur cümle:
“Bu kez çok farklı olacak.”

Dün CHP’nin 39’uncu Olağan Kurultayı’nda bir kez daha aynısı yaşandı.
Özgür Özel, tek aday girdiği yarışta geçerli tüm oyları alarak yeniden genel başkan seçildi. Dördüncü kez.
Salonda alkış vardı, coşku vardı, slogan vardı…
Ama bir eksik vardı: Soru.

Bu Soru Neden Bu Kadar Rahatsız Ediyor?

“CHP değişiyor mu, yoksa değişim sadece tabelada mı yazıyor?”

Bu soru, partililerin çoğunu rahatsız ediyor. Çünkü cevap vermek kolay değil.
Özel’in yeniden seçilmesi, liderlik istikrarı gibi görünse de, gerçekte partinin derin tartışmalarının hâlâ askıda olduğunu gösteriyor.

CHP seçmeni, kırgın.
CHP kadroları, bölünmüş.
CHP kurmayları ise, hâlâ “nasıl kazanırız?” yerine “kimi nerede konumlandırırız?” sorusuna odaklanmış durumda.

Özel’in kurultay konuşması da tam olarak bunu işaret ediyor:
“Yeni bir örgütlenme, yeni bir siyaset, yeni bir dil…”
Evet güzel. Ama bu “yeni” kaç kere söylendi?
CHP’nin en büyük sorunu, sözün çok olması değil, sözün gereğini yapanın az olması.

CHP’de Asıl Değişmeyen: Konfor Alanı

Özel’in aldığı blok destek, dışarıdan bakıldığında güç gibi görünebilir.
Ama CHP’de çok güçlü oylarla seçilen her genel başkanın kaderi benzer oldu:
Sistem sizi alkışlıyor, sonra yavaşça teslim alıyor.

CHP’nin en acı gerçeği şudur:
Değişim, liderden değil, konfor alanından korkan kadrolardan başlıyor.

Bugün Özgür Özel yeniden seçilmiş olabilir.
Asıl soru şu:
Partinin ağır çarklarını, kimseyi küstürmeden ama kimseye teslim olmadan çevirebilecek mi?

CHP yıllardır bu çarkın altında kaldı.
Her kurultay “tarihi” ilan edildi, her seçim “fırsat” dendi, her hezimet “ders alındı” sözleriyle kapatıldı.
Ve bugün herkes şunu fısıldıyor:
“Bu gidişle 2028 trenini de kaçırmayalım…”

Sonuç: Özgür Özel’in Önündeki En Zor Seçim, Sandıktaki Değil

Özgür Özel yeniden genel başkan…
Güzel.
Peki şimdi ne olacak?

Siyasetin en acı gerçeklerinden biri şudur:
Sizi seçen kalabalık, sizden hesap soran kalabalık değildir.
Özel’in asıl muhatabı alkışlayan delegeler değil; evinden umutla haberleri açan, hayal kırıklığıyla ekranı kapatan milyonlardır.

Onlar artık lider değişimi değil, düzen değişimi istiyor.

CHP eğer bu dönemde hâlâ kısır tartışmalarla vakit geçirirse, bir sonraki kurultayda kim seçilirse seçilsin, değişen tek şey salondaki afişler olur.

Özetle…
Özgür Özel dün yeniden seçildi.
Ama bugün yeni bir soru seçiliyor:

“CHP artık gerçekten adım atacak mı, yoksa yine ‘değişim’ kelimesi makyaj malzemesi olarak mı kullanılacak?”



Haber Editörü

Hakan DİKMEN

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku