Öncelikle kendi uykunuzu kaçıracaksınız!

Öncelikle kendi uykunuzu kaçıracaksınız!

Neler duymuşluğum vardır o şafak sancılarının aydınlıkla buluştuğu anlarda, aklınız çıkar.

Öncelikle kendi uykunuzu kaçıracaksınız!

Oturmuş kendime çay içiyorum.

Kendime sesli sorduğum sorularıma yine sesli olarak cevap vermeye başlayınca, bu muhabbetin bir aşamada keyfini de çıkarmadım değil hani. 

Deliliğin keyfi de bir başka oluyormuş yani…

Ancak yine kendime muhalif olmaya başlayınca ve kendimle kavga etmeye başlayınca bu işin akıl sağlığıyla alakalı biteceğini bende tahmin etmemiştim ya, neyse…

Bulunduğum yer bir sabahçı kahvesi.

Hep sevmişimdir, ara ara takılırım böyle. 

Ve özellikle de yan masalara kulağımı kabartır, oturur; kendime ısmarladığım çayımı yudumlarım. 

Neler duymuşluğum vardır o şafak sancılarının aydınlıkla buluştuğu anlarda, aklınız çıkar.

Ama dedim ya kulak duyumu olduğundan dolayıdır ki aslını astarını ben bilemem. Ben sadece kendime ısmarladığım çayımı yudumlar ve kalkarım. Sonra yine kendimle sesli düşünerek ve tartışarak duyumlarımızı tahlil ederek “acaba (!)” sorusuna cevap arar dururuz… 

Bu duyumlar arasında neler yok ki!

Gerçi bu sıralar bu sabahçı kahvelerinin büyük bir çoğunluğu kentsel dönüşüm kapsamında kapandı gitti veya yer değiştirdi ama olsun sıkıntı yok. 

Nasıl olsa malzeme bizim, çay bizim. 

Demini taze tuttuğunuz müddetçe de muhabbeti bitmez, kokmaz ve çürüyüp atılmazdı…

Kadim topraklarımda da bu tür uğultuların fısıltısı ise hiç ama hiç eksik olmazdı…

Neler duyduk, neler doğru çıktı bir bilseniz.

Gerçi şu sıcaklarda başka işimiz yokta, kendimle birlikte kalkıp, komşu şehrin bir iktidar partisinin sabık ilçe başkanının deprem yardımlarını arkadaşlarıyla nasıl üleştiklerinin, bir mirasyedi hovardalığında nasıl çarçur ettiklerinin veya başka bir ilçe belediye başkanının, sırf projelerine teşvik alabilmek için teşviki veren kurumun başındaki hükümsüz şahsın akrabasını işe almasının dedikodusunu yapacak değiliz ya.

O kadar da değil.

Çayı seven ve kendisine çay ısmarlamak isteyen herkesin rahatlıkla uğrayabileceği bu sabahçı kahvelerinde neler yok ki! 

Yeter ki uykunuzdan feragat etmeyi bilin. 

Öncelikle kendi uykunuzu kaçıracaksınız cancağızım… 

Sonrasında duyumunu işitebileceğiniz her şeye ama her şeye hazırlıklı olacaksınız ve biraz da şansınız var ise höpürdeterek içtiğiniz çayınızın keyfini süreceksiniz.

Hepsi bu kadar!

Sonrası mı, işte sonrası yok bu işin azizim. 

Gün ağarır ve ortalık aydınlanınca, her şey ama her şey bir masal misali zümrüdü anka kuşunun kanadında kaf dağının ardında bir sonraki masala kadar saklanmaya gider. 

Bu arada kimin veya kimlerin uykusu kaçar onu bende, kendim de bilemem.

Bildiğim bir şey var ki “O” intikam alıcıların en hayırlısıdır… 

Bu arada aynı sabahçı kahvesine üst üste gitmeyin derim. Aşina oldunuz mu kimseler sizin yanınızda kelam etmez ona göre. 

Bir çay içmek için uykusuz da kalırsınız üstelik.      

     



Haber Editörü

Vedat Kan

vedudi25@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku