Ola ola bize bir bakın! Oğlan evi tangır tungur, kız evinde tık yok!

İktidar partisi olan AK Parti, Pazar gününü fırsat bilerek; büyük bir çoğunluğunun da müsaitlik anlamında “mesaisinde değil, evinde olduğu” düşüncesiyle, hem basına hem de Erzurum’da bulunan STK ların temsil noktasındaki yetkililerine davet göndermiş, (ti).

İşin doğrusu, bu toplantıyı gecikmiş bir organizasyon olarak gördüğüm ve uzun bir süredir de şehrimizin olmayan “LOBİ” kültürünün ilk adımı olması umudu taşıyarak heyecanla beklediğim için de koşarak gittiğimi de söyleyebilirim.

Davette, muhatap partinin şehrimizdeki teşkilat açısından ağabeyi konumunda olan bir dönem İçişleri Bakanlığı yapmış ve aynı zamanda mevcut vekillerinden bir isim Selami Altınok, şahsımın nazarında sadece büyükşehir belediyesinin değil Erzurum’un icraat açısından gerçek anlamdaki Reis Beyi olan Mehmet Sekmen, göreve geldiği ilk günden “bu şehrin makus talihi değişecek” umudu taşıyarak, pozitif enerjisi ve samimi yaklaşımlarında bu şehri gördüğüm AK Parti Erzurum İl Başkanı Av. İbrahim Küçükoğlu ve isimlerini yazmadığım kendi teşkilatlarından bazı isimleri de ev sahibi olarak katıldıklarını gördük.

İl Basını ve STK larını bir araya getirmek gibi samimi ve ciddi bir yaklaşımla yapılan böylesi davete büyük bir teveccühle iştirak ederek, nezaket noktasında kendilerine yakışanı ortaya koymuş olan başta Erzurum ekonomisinin can damarının başında bulunan, özellikle 2.OSB çalışmalarındaki diğer yol arkadaşlarıyla birlikte adımlarını ciddi anlamda takdir ettiğimiz, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, Sultan Sekisi markasıyla Erzurum ve Erzurumlunun dertleriyle hemhal olan ve her daim yalnızlığını sükunetle koruyan ERVAK Başkanı Ecz. Erdal Güzel, Erzurum Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı ve bu şehirde edebiyat yanı sıra fikir hayatının viraj noktalarını içeren görüşleriyle bilinen Murat Ertaş, yine başka bir eğitimci isim olan, Erzurum Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen 2 Nolu Şube Başkanı olan ve özellikle de haksızlık karşısındaki “tepki adabı”ndaki hassasiyeti ve sosyal sorumluluk projelerinde ön planda olmaktan hiçbir zaman kaçınmadan, temsil ettiği camianın sesini duyurma noktasındaki cesaretinden dolayı takipçisi olduğumuz Mustafa Karataş, geçtiğimiz haftalarda bir konuşarak pir konuşan ve gündem değişikliği olmasına rağmen ortalığı birbirine katan MÜSİAD Başkanı Abdulkerim Kavaz, kısa adı ASKON olan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Erzurum Şube Başkanı ve ilimizin sevilen iş insanlarından Yavuz Turan, 1.OSB Müdürü İhsan Ateş, TOBB Erzurum İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Kübra Alioğulları ve aşina olduğumuz ama ismini hatırlayamadığımız birkaç kişi dışında gelen STK Temsilcilerinin hiç birisini tanımıyorduk…

Üstelik;

Her iki davet tarafının da büyük bir çoğunluğu da salona zahmet edip (!) gelmemişti…

Bizim bildiğimiz kadarıyla Sivil Toplum Kuruluşu (STK) zengini olan bir ilimiz vardı ve özellikle de bazı beklediğim STK Başkanlarını da ben orada göremedim…

Üzülmek bir yana bulundukları her ortamda “sahipsiz memleket” nidalarıyla şov yapmayı kendilerine görev zanneden birilerinin, gerçek anlamda söz hakkı tanınacak bir davete icabet etmemesinin altında yatan gerçeği merak etmemek elde değildir. 

Üzülerek belirtmek isterim ki; STK sayısı konusunda bize iletilen rakamları aklımıza getirdiğimizde, dün ben o salonu tıklım tıklım görmek isterdim. Kaldı ki başta basının büyük bir bölümü olmak üzere (ki zaten basın da yoktu) bazı misafirler de kahvaltı sonrasında toplantıyı terk etmişlerdir. Maalesef görüntümüz bu…

Siz böyle mi sahip çıkacaksınız bu şehire?

Toplantıyı tertip ederek bizlere böyle bir fırsatı sunanlara gerçek anlamda teşekkür etmeyi ve her zaman bir arada görmenin mümkün olamayacağını bildiğimiz, bu toplantıya gelmeyerek veya lütfedip birisini göndermeyerek, bu fırsatı kaçıran sorumsuz ve ciddiyetleri de her zaman tartışmaya açık bu kurumlarımızın yani STK larımızın (!) başındakileri bu şehire hizmet etme (!) noktasında da esefle kınadığımı özellikle belirtmek isterim. 

Bir kez daha yıllardır dile getirdiğimiz “tabela” kurumlarının bu adımından dolayı haklı çıkmanın sıkıntısı içerisinde, temsil ettiğinizi zannettiğiniz veya sizin öyle ifade ettiğiniz insanlara ve özellikle de sizden bir şeyler bekleyen bu şehire, inanın acımamak elde değil.

Siz veya temsilciniz veya yardımcınız veya her hangi bir elemanınız veya bir normal personelinizin dahi katılmaya tenezzül etmediği böylesi bir programa katılmama sebebinizi gerçekten ama gerçekten merak ettik doğrusu!

Hiç kimse kusura bakmasın!

Dün o salonda, iktidar partisi olan AK Parti bir kez daha iktidarı nasıl hak ettiğini ve Cumhur İttifakı ortağıyla birlikte şehirde nasıl canla başla çalıştığını da ispat ederek, yapması gereken açıklamaları da her birimiyle ve tüm şehir teşkilatlarının adına da açıklamalarıyla izah etmiştir. 

Görevini yapmıştır…

Düşünsenize; 

Bu kadim şehrin bugünü ve yarını için ortada gerçek anlamda yapılan, yapılmaya çalışılan ve hatta yapılması için de ciddi gayret gösterilen bir toyumuz var. Bu toyumuzda oğlan evi olan taraf, iktidarı elinde bulundurduğu için bir şeyler yapmaya çalışıyor ve bu çabalarının birileri tarafından görülmesi ve el birliğiyle de destek çıkılarak bu toyun şölene dönmesini beklerken, ne yazıktır ki STK larımızın ağırlık bastığı kız evimizde maalesef ki “tık” yok…

Bu nasıl bir zihniyet?

Tamam, anladık;

Kız evi naz evidir de sizin nazlanacak bir hayrınızı da görmedik, bu nazınız kime?